Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Koca bir yılı sadece aralıktan ibaret sanmak

    Fatih Özatay, Dr.05 Şubat 2013 - Okunma Sayısı: 1671

    Enflasyonun belirgin biçimde düştüğünün söylendiği son aylarda, 2009'dan bu yana olan bitenden farklı bir şey yaşanmamıştı

    Yeni yılın ilk enflasyon verisi açıklandı. Tüketici enflasyonu ocak ayında tahminlerin üzerinde artarak yüzde 7,3’e çıktı. Bu artış enflasyonda bir yükseliş eğilimi başladığını gösteriyor mu? Hayır, göstermiyor.

    Göstermiyor, çünkü enflasyonun belirgin biçimde düştüğünün söylendiği son aylarda, 2009’dan bu yana olan bitenden farklı bir şey yaşanmamıştı ki şimdi yeni bir eğilim oluşsun. 2012 sonunu ‘rekor düzeyde’ düşük enflasyonla kapadığımız yazıldı, çizildi. Evet, doğruydu: Sadece yıl sonlarına, yani aralık aylarının enflasyonuna bakıldığında falanca sayıda yılın rekoruydu 2012 sonundaki yüzde 6,2 enflasyonu.

    Tamam aralık çok güzel bir aydır ama ne yapalım ki bir yılda on bir ay daha var ve bu ayları da dikkate aldığımızda yüzde 6,2’nin çok daha altında enflasyon oranları gördük yakın geçmişte. Yüzde 4-5 civarında çok sayıda gözlem var. Sorun şu ki hiçbiri kalıcı olmadı. Daha eskiye gitmiyorum. 2009’dan bu yana tüketici enflasyonu yüzde 7,6’lık bir ortalama etrafında dalgalanıyor. Ocak ayında ulaşılan değer de bu ortalamaya çok yakın. Grafik 1’deki yatay çizgi bu ortalamayı ifade ediyor.

    Tüketici enflasyonu yerine, çok sık kullanılan temel enflasyon göstergesinin (I endeksi) grafiğini çizseydim de yorum değişmeyecekti. Üstelik temel enflasyonda bir yükselme de yok. Aralık ayında yüzde 5,8 düzeyindeydi, ocakta ise yüzde 5,7 oldu. Onun 2009’dan bu yana geçen süredeki ortalama düzeyi ise 5,4. Dikkat: Yıl sonu enflasyonunun rekor düzeyden düşük bir düzeye indiğinin yazıldığı çizildiği ayda, temel enflasyon aslında ortalama değerinin 0,4 puan üzerindeydi.

    Bundan sonraki aylarda enflasyonun izleyeceği yolu, iç talep, döviz kuru ve enerji fiyatları belirleyecek. İç talepten enflasyona gelecek önemli bir baskı olmayacak. Sonuç olarak iç talepte sınırlı bir artış bekliyoruz 2013’te. Elbette mevcut politikalar değişmezse. Uluslararası risk alma iştahı ise yüksek. Ana beklenti döviz kuruna aşağı doğru baskı olması. Merkez Bankası ise liranın reel olarak değerlenmesine izin vermeyeceğini söylüyor. Merkez Bankası’nın bu amacına ulaşacağı varsayımı altında, döviz kurunun enflasyon üzerinde arttırıcı ya da azaltıcı bir etkisi olmayacak. Ham petrol fiyatlarında ise son iki haftadır bir artış var. Bu ne kadar sürer bilinmiyor. Sürerse, tüketici enflasyonunu yükselteceği açık.

    2013 sonu için daha önce sizle paylaştığım enflasyon tahminim yüzde 6 civarıydı. Mevcut bilgiler ışığında, 2013 sonuna ilişkin enflasyon tahminimde bir değişiklik yapmaya gerek yok. Oysa ‘şu rekor’ söyleminde kesinlikle değişikliğe ihtiyaç var. Her şey bu kadar ortadayken komik kaçmıyor mu sizce?

    fo0502

    Bu köşe yazısı 05.02.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

     

    Etiketler:
    Yazdır