Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    BRIC ve Türkiye (5)

    Fatih Özatay, Dr.22 Ocak 2013 - Okunma Sayısı: 1501

    Türkiye'ye ilişkin resim çok net: Bu koşullar değişmedikçe Türkiye'nin son yıllardaki performansını sürdürmesi mümkün değil.

    Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’den oluşan BRIC ülkeleri ile Türkiye ve Kore’yi karşılaştıran yazı dizisini bugün tamamlıyorum. Sonuçlar şöyle:

    Bir: Anın fotoğrafı çekildiğinde, 1908’in başlarında bizimle aynı kişi başına gelir düzeyinde olan Kore çok farklı bir konumda; zaten bir süredir gelişmiş ülkeler içinde gösteriliyor. BRIC ülkeleri içinde en yüksek kişi başına gelir düzeyi Rusya’da. Sonra Brezilya ve Çin geliyor. Hindistan çok arkalarda. Türkiye ise Rusya ile Brezilya arasında.

    İki: Son yıllardaki gelişim açısından bakıldığında ise Kore yine ön planda. Fert başına gelirinin ABD’nin fert başına gelirine oranını 2000-2012 arasında 18,3 puan arttırmış. Bu sefer onu Rusya ve Çin izliyor, hem de yakından: 13,8 ve 11,6 puan. Arkadan Türkiye geliyor: 7,5 puan. Brezilya: 3,4, Hindistan: 3,4 puan.

    Üç: Salt son yıllardaki performans açısından bakıldığında, Rusya ve Çin’in büyüme temposu, orta-uzun dönemde zenginlerle aralarındaki gelir farklılıklarını önemli ölçüde kapatabilecek düzeyde. Türkiye’ninki fena sayılmaz. Brezilya ve Hindistan ise umut vermiyor.

    Dört: Ancak geçmişteki performansın gelecekte de süreceğinin bir garantisi yok. Bu konuda bazı çalışmalardan söz etmiştim. İki unsur ön plana çıkıyordu hızlı büyüme temposunu sürdürebilmek için: Yetişkin nüfusun lise ve üstü eğitim aldığı yıl sayısının ortalaması ile yüksek teknolojili ürünlerin toplam ihracata oranı. Rusya eğitim, Çin ise yüksek teknolojili ürün ihracatı açısından ön plana çıkıyor. Rusya’nın yüksek teknolojili ürün ihracat performansı da fena değil. Türkiye’nin durumu ise hiç açıcı değil. Hem BRIC ülkeleri hem de Kore ile arasında önemli bir fark var.

    Beş: Yurtiçi tasarruf oranının düşük olması, fert başına gelir düzeyinin yükselmesini önleyen önemli unsurlardan biri. Çin’in çılgın tasarruf oranını bir tarafa bırakalım; o kadar yüksek bir tasarruf oranının ‘istenilirliği’ çok şüpheli. Kore ve Hindistan’ın tasarruf oranları oldukça yüksek. Rusya ise onları yakından izliyor. Brezilya ve Türkiye’nin tasarruf oranları ise çok düşük. Türkiye’nin tasarruf oranı Rusya’nın yarısından az. İşin ilginci, son yıllarda Türkiye’nin tasarruf oranının, çok düşük tasarruf oranına sahip Brezilya’nın da altına düşmüş olması.

    Altı: Türkiye dışındaki ülkeler için ahkâm kesecek durumda değilim. Sadece Brezilya için bir şey söyleyeyim; çünkü açık biçimde görülüyor: Parlak değil geleceği; BRIC kısaltması yakında B’den yoksun kalacak gibi.

    Yedi: Türkiye’ye ilişkin resim çok net: Bu koşullar değişmedikçe, Türkiye’nin son yıllardaki performansını sürdürmesi mümkün değil. Kaldı ki yukarıda ikinci maddede gösterdiğim gibi o performans hiç yeterli değil. Ayrıca o performans sonucunda 2012’de ulaştığımız kişi başına gelir düzeyinin ABD’nin (sadece) yüzde 30’u kadar olduğunu akıldan çıkarmamak gerekiyor.

    Bu durumda bu köşede tekrar büyüme konusuna dönmekte yarar var. Gündem izin verdiğince ele almaya çalışacağım.

     

    Bu köşe yazısı 22.01.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır