Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    BRIC ve Türkiye (2)

    Fatih Özatay, Dr.12 Ocak 2013 - Okunma Sayısı: 1266

    Çin, Hindistan ve Kore gibi ülkeler, başkalarının parasına muhtaç olmadan, belirgin bir süre daha önemli yatırım hamlesi yapabilecek durumdalar.

    Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin (BRIC) ekonomileri ile Türkiye ve Kore’yi karşılaştırmaya başlamıştım son yazımda. En yüksek kişi başına gelir düzeyi Kore’deydi. Arkasından Rusya geliyordu ama geliri Kore’nin yarısı kadardı. Hemen sonra Türkiye ve Brezilya vardı. Buna karşılık Çin en hızla yükselen ekonomiydi. Kore ve Hindistan’ın gelir artış hızı, Çin kadar olmasa da oldukça yüksekti. Farklı bir ifadeyle, bu tempoyu sürdürmeleri durumunda, Çin’in ve Hindistan’ın ileride kişi başına gelir açısından Brezilya, Rusya ve Türkiye’yi geçmeleri beklenir. Elbette bu ikinci gruptaki ülkeler atılım yapmazlarsa...


    Verimlilik artmalı

    Bu defa tasarruf oranları ile yatırım oranlarını karşılaştırıyorum. Tabloda 1980-2012 dönemi için her ülkenin yurtiçi toplam tasarrufunun milli gelirine oranı ile toplam yatırımının milli gelire oranı yer alıyor. Rakamlar dönem ortalamalarını ifade ediyor.
    Bir ülkenin tasarruf oranının yüksek olması ya da düşük bir düzeyde ise geçmişe göre belirgin biçimde artması, kişi başına gelir düzeyini bir süre sonra sıçrattırıcı bir unsur. Süreç içinde büyüme oranını da belirgin biçimde arttırıyor. Ancak kalıcı yüksek bir büyümenin garantisi değil. Kalıcı yüksek büyüme için verimlilik düzeyinin de önemli ölçüde yükselmesi gerekiyor. Ama sonuçta, uzunca bir süre için ülkelerin gelir düzeylerini belirleyen önemli bir unsur tasarruf oranı.

    Tablodan çıkan mesaj oldukça net. Çin, Hindistan ve Kore gibi ülkeler, başkalarının parasına muhtaç olmadan, belirgin bir süre daha önemli yatırım hamlesi yapabilecek durumdalar. Zaten yatırım oranları da yüksek. Ne yazık ki Türkiye’nin de dahil olduğu ikinci grup (Brezilya, Türkiye ve Rusya) hem tasarruf hem de yatırım oranı açısından çok gerideler. Farklı bir ifadeyle, paragrafın başında yer alan ve şu andaki durumu gösteren kişi başına gelir sıralaması geçici bir durumu yansıtıyor. Kore’nin birinciliği açısından bir ‘tehlike’ yok. Oysa ikinci sırada yer alan Rusya ile üçüncü sırada yer alan Türkiye’nin bu konumlarını yitirmeleri kaçınılmaz görünüyor. Kaçınılmazlık elbette mevcut tasarruf oranları ile yatırım oranlarının değişmemesi halinde geçerli.


    Bu köşe yazısı 12.01.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır