Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Muhammed Mursi yönetimde neden başarısızdır?

    Güven Sak, Dr.01 Aralık 2012 - Okunma Sayısı: 1178

     

    Mısır Cumhurbaşkanı, anlaşmayı bağlamak için gereğinden fazla heyecanlanan bir şirket yöneticisi gibi davranmaktadır. Halkın yüzde 50’sinin oyuyla seçilen devrim sonrası devlet başkanı figüründen geriye pek bir şey kalmamıştır. Mursi’nin dönüşümünün nedeni büyük ölçüde önce kendini, Şura Meclisi’ni ve Kurucu Meclis’i tüm mahkeme kararları karşısında dokunulmaz kılması, sonra da ezbere anayasa taslağını referanduma sunmaya karar vermesidir.

    Peki, Mursi neden devlet başkanından çok şirket yöneticisi gibi davranmaktadır? Mısırlılar, Mursi’nin selefinden tek farkının temiz sakal tıraşı olduğunu giderek daha fazla hissetmektedir. Bana sorarsanız hakları vardır. Yeni elit, Mısır gibi bir ülkeyi etkin bir biçimde yönetmenin yolu nedir, bilmemektedir.

    Mursi ve Müslüman Kardeşler’den oluşan yeni elit, kurumları çökmeye yüz tutmuş bir polis devleti devraldı. Ülkede suç oranları artmakta ve Manfalut kentindeki otobüs kazası gibi feci olaylar her gün yaşanmaktaydı. Daha önce yönetim tecrübesi olmayan elitlerin gördüğü tek model kendilerinden önceki baskıcı yönetim modeliydi. Karşılaştıkları her gündelik sorunda kendilerine “Mübarek’in Ulusal Demokratik Partisi (NDP) olsa ne yapardı?” diye sordular. Ne var ki, Mısır zaten böyle böyle ölü bir polis devleti haline gelmişti. Hatırlatayım, Mısır’da devrimi getiren, elit sınıfın elit olmayanları görmezden gelmesiydi.

    Bana sorarsanız bu noktada Türkiye ile Mısır’ı kıyaslamak yararlı olacaktır. Neticede, “bizim” İslamcıları da belediyecilik dönüştürmüştü. Mısır’da yerel yönetimler için serbest ve adil seçimler yapılmamaktadır. Türkiye’de İslamcılar hükümet kurma aşamasına gelmelerinden yıllar önce idari yapının bir parçası haline geldiler. Yönetişim dediğimiz şey serbest seçimler ve gündelik problemleri çözmekle ilgilidir. Türkiye’de İslamcılar, yerel yönetim deneyimleri sırasında diğerlerinin fikirlerini dikkate alma konusunda deneyim kazanmıştır. Recep Tayyip Erdoğan başbakan olmadan önce 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmiştir. Dikkatinizi çekerim, tüm Türkiye’yi yönetmek İstanbul’u yönetmekten çok da farklı değildir. Mursi ve Müslüman Kardeşler göreve gelmeden buna benzer bir tecrübeye sahip değildi.

    Bir arkadaşım Mursi’nin seçimlerden sonra açıkladığı 100 günlük programını bizim belediye başkanlarının görevdeki ilk yüz günleri için yaptıkları programlara benzetmişti. Mursi’nin programı çöp toplamayla, ekmeğin gramajıyla falan ilgiliydi. Bu da bize Mısır’da merkeziyetçiliğin Türkiye’den daha güçlü olduğunu göstermektedir. Mısır’da cumhurbaşkanı aynı zamanda tüm illerin belediye başkanı gibi davranmakta, gündelik olaylar dahil her konuda karar almaktadır. Mısır’ın kesinlikle bir yerelleşme stratejisine ihtiyacı vardır. Belediyeler, muhalif grupların pişmesi için oldukça uygun alanlardır.

    Öte yandan, tüm bunlar Türkiye’nin neden Mısır’ın dönüşümüne model olamayacağını ve Mursi’nin kötü yönetiminden neden Hüsnü Mübarek ve NDP elitinin de sorumlu olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.

    Bu köşe yazısı 01.12.2012 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır