Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Döviz kuru hareketi: Şimdi neden farklı?

    Fatih Özatay, Dr.06 Ekim 2011 - Okunma Sayısı: 1520

     

    Küresel risk algılaması yüksek düzeyde ve sermaye giderek azaları sayıdaki güvenli limanlara doğru yelken açıyor.

    Döviz kuru uzun zamandır yükselme eğiliminde. Salı günü bir ara yarısı dolar, yarısı da eurodan oluşan döviz sepeti 2.21 lira oldu. Aynı sepetin bir yıl önceki değeri 1.70 liraydı. Dolayısıyla, bir yılda yüzde 30 artmış oldu döviz kuru. Bu artışın kürenin temmuzun sonunda yeniden karışmasından önceki kısmı, Merkez Bankası'nın kamuoyuna önceden açıkladığı biçimde izlediği politika sonucu gerçekleşti. Temmuz sonundan bu yana gerçekleşen artış ise -ki döviz sepetinin değeri o zamandan bu yana yaklaşık yüzde 11 arttı- Merkez Bankası'nın yine kamuoyuna açıkladığı gibi arzusu dışında gerçekleşti.

    Risk algısı yüksek

    Temmuz sonundan bu yana yaşananlar üzerinde bir miktar durmak istiyorum. Öncelikle belirtmek gerekiyor ki bir gariplik yok ortada. Sonuçta önemli bir belirsizlik var kürede. Avrupa patinaj yapmaya devam ediyor, ettikçe de sorunları giderek içinden çıkılmazlaşıyor. ABD'de ise kutuplaşmış siyaset, yeniden küçülmeye doğru giden ekonomiyi düzlüğe çıkarıcı ekonomi politikası uygulanmasına izin vermiyor. Tüm bunların sonucunda küresel risk algılaması yüksek düzeyde ve sermaye giderek azalan sayıdaki güvenli limanlara doğru yelken açıyor. Sonuçta Türkiye'de de döviz talebi artıyor, Türkiye'de de döviz kuru yükseliyor, Ortada bir gariplik olmadığı gibi yukarıda çizilen çerçevede bir yenilik de yok. Daha önce defalarca yaşadı bu tür döviz kuru artışlarını Türkiye, 2001 krizinden sonra yaşananlara bakmak yeterli. 2002, 2004, 2006, 2008 sonu ve 2009 başı. Yurtiçi siyasetin karışması nedeniyle döviz kurunun yükselme eğilimine girdiği 2002 dışında kalanlarda döviz kurunun yükselmesinin temel nedeni aynıydı: Küresel risk algılamasının artması ve sermayenin güvenli limanlara kaçışı. Bu durumda, döviz kuru artışını doğuran neden ortadan kalktığında, yurtiçi ekonomik koşullar sağlamsa, farklı bir ifadeyle ekonomik temeller güçlü ise döviz kuru düşmeye başlıyor. Böylelikle, dışsal şok nedeniyle kurda oluşan balon patlıyor; döviz kurunun temel dinamiğini yine güçlü ekonomik temel belirliyor. Zamanla yine liranın değerlenmesinden yakınmalar artıyor, uygulanmadığı halde 'yüksek faiz-düşük kur politikası' uygulandığı hurafesi ortalığı kaplıyor falan.

    Durum belirsiz

    Ancak döviz kurunun temmuz sonundan bu yana gözlemeye başladığımız dinamiğini öncekilerden farklı kılacak bir unsur var, Kurda yukarıya doğru hareketi oluşturan küresel koşulların ne zaman düzeleceğini bilmiyoruz. Evet, "2008 sonbaharında Lehman'ın batışından sonra oluşan koşulların ne zaman ortadan kalkacağım da bilmiyorduk; şimdiki öncekinden neden farklı olsun ki" diye sorarsanız haklısınız. Ama unutmayın, o dönemde çoğu gelişmiş ülke, batmanın eşiğine gelen finansal sistemlerine bol kepçe para aktardılar, ayrıca küçülmekte olan ekonomilerini ayağa kaldırmak için maliye politikalarını gevşettiler. Böylelikle krizden çıkış umudu da arttı o dönemde. Oysa şimdi birincisi, ABD'nin gelecek sene sonundaki başkanlık seçimine kadar maliye politikasını gevşetmesi mümkün görünmüyor; Cumhuriyetçiler ekonomilerini ateşe atma pahasına o yolu tıkamaya yeminli görünüyorlar. Avrupa'daki bazı büyük bankaların ise uçurumun kenarında olduğu biliniyor. Onlara sermaye aktarımında bir kolaylık sağlanıp sağlanmayacağı hâlâ son derece belirsiz. Bu koşullar altında döviz kurundaki dalgalı ama yukarıya doğru olan ana eğilimin ne zaman tersine döneceğini ne yazık ki bilemiyoruz. Bir zaman gerçekleşecek bu, o zamandan sonra (biz bir gariplik yapmadıkça) lira yine değerlenecek ama o zaman -ABD ve Avrupa'da bir sürpriz yaşanmadıkça- ufukta görünmüyor.


    Bu köşe yazısı 06.10.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır