TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Dünyanın en büyük 20 gelişmiş ve yükselmekte olan ekonomisi tarafından oluşturulan G20’nin Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi 7-8 Temmuz tarihlerine Hamburg’da tamamlandı.
Zirve sonrası yayınlanan Bildirge’de daha önceki dönemlerde gündeme alınmış olan konularda yapılan çok sayıda taahhüde yeniden vurgu yapılırken, dönem başkanı Almanya’nın öncelikli gördüğü ve üzerinde durduğu konulara ilişkin de bazı kararlar alındı. 15 sayfalık ve yaklaşık 5500 kelimeden oluşan Bildirge, küresel alanda son dönemde öne çıkan zorlukların giderilebilmesi için siyasi liderlerin hangi konularda mutabakata varabildiklerinin anlaşılmasını sağlaması açısından önemli. G20 liderlerinin ikili siyasi görüşmeleri yapmasına da olanak sağlayan Zirve’de, geleneksel olarak gündemde yer alan mali ve finansal politikalar, büyüme için yatırım ve ticaret politikalarının yanı sıra, terörle mücadele, göçmen sorunları, siyasi çatışmaların yarattığı tehditler, küresel sağlık meseleleri, iklim değişikliği gibi konular da liderler tarafından ele alındı.
Bu yıl Almanya’nın dönem başkanlığında yapılan toplantıların ana teması ve hedefleri üç ana başlık altında belirlenmişti. Bunlardan ilki küresel ekonomik krizden sonra dünya ekonomisi ve özellikle finansal sistemin krizlere karşı dayanıklılığının artırılması, istikrarlı büyüme ve istihdam hedeflerinin sağlanabilmesi için gereken adımların atılabilmesi. Uluslararası finans piyasalarının denetimi, küresel finansal mimarinin daha duyarlı hale getirilmesi çabalarının desteklenmesi, küresel ticaret ve yatırımların teşviğinin yanında, daha adil ve karşılıklı yarara dayalı bir ticaret sisteminin tesisi; bu alanda önemli ve öne çıkan konular arasında yer aldı.
İkinci temel hedef ise, özellikle 2030 Gündemi, yani Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda adımlar atılabilmesi. Bu konuda sürdürülebilir ve temiz enerji kaynaklarına ve karbon salımının azaltılmasına yönelik altyapı yatırımları ve iklim değişikliği ile mücadele amacıyla Paris Anlaşması konusunda atılacak adımlar en fazla merak edilen hususlardandı. Zirve öncesi ABD’nin Paris Anlaşması’ndan çekileceğini açıklaması ile oluşan tedirginlik, Bildirge’de ABD’nin anlaşmadan çekilmekle birlikte emisyon azaltımı ve fosil yakıtların daha temiz ve verimli şekilde kullanılması konusunda işbirliğinin devam edeceği mesajını vermesi ve ayrıca diğer 19 üyenin Paris Anlaşması'nın uygulanması konusundaki kararlılıklarını da belirtmesi ile az da olsa giderilmeye çalışıldı. Ayrıca ABD dahil tüm tarafların özellikle sürdürülebilir ve temiz enerji, enerji verimliliği ve düşük karbonlu enerji sistemleri alanındaki inovasyonun güçlendirilmesi yoluyla emisyon azaltımı yönünde adımlar atma yönündeki iradelerini sürdürdükleri vurgulandı. Bu ifadelerin tamamlayıcısı olarak da bir G20 İklim ve Enerji Eylem Planı yayımlandı.
Küresel sorunlar karşısında daha fazla sorumluluk alınması ise Almanya döneminde kabul gören bir diğer temel hedefti. Bu doğrultuda, Türkiye’yi oldukça yakından ilgilendiren ve küresel bir sorun haline gelen zorunlu göç ve iltica konusunda ise kuvvetli bir işbirliği ve göç yönetimi mekanizmalarına vurgu yapıldı.
Bildirge’deki önemli başlıklarından birisi de dijitalleşme oldu. Dijitalleşen küresel ekonomide yeni kuralların belirlenmesi; istihdamın yeni bilgi ve becerileri ve sosyal korumayı sağlayacak şekilde artırılması gibi hususlara dikkat çekildi.
Almanya’nın dönem başkanlığında, enerji, iklim değişikliği, göç ve iltica gibi konulara daha kuvvetli vurgu yapılması ile birlikte her ne kadar bu hususların önemine dikkat çekilse ve bazı taahhütler getirilse de, Hamburg Bildirgesi’nde Türkiye ve Çin döneminde başlatılan aksiyonlara devam edilmesi, G20’nin uygulamaya etki edebilen bir platforma dönüşmesi için yararlı olabilirdi. Bildirge ekinde yer alan Hamburg Eylem Planı ve kabul edilen 13 ayrı belgenin önümüzdeki dönemde uygulamaya ne kadar etki edeceği ve sürdürülebilirliği ise zaman içinde anlaşılabilecektir.