TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / Seda Başıhoş, Esra Özpınar, Ayşegül Taşöz
İç savaşın toplum ve ekonomi üzerindeki yıkıcı etkilerini farklı açılardan değerlendirmek mümkündür. Savaşla birlikte bir yandan üretim yerleri fiziki olarak zarar görmekte bir yandan da üretimin devam etmesi için ihtiyaç duyulan kamusal altyapı hizmetleri sağlanamamaktadır. Elektriğe erişimi olmayan bir toplumda fabrikaların çalışması beklenemeyeceği gibi can güvenliği olmayan insanların, tahrip edilmiş yollardan geçerek işyerlerine gitmeleri de beklenemeyecektir. Ekonomideki kaynakların etkin dağılması (verimli kullanılması) olasılığının ortadan kalktığı bir savaş ortamında, yatırımlardan tüketime doğru gerçekleşen kaymanın ekonomik yavaşlama ile neticelenmesi de kaçınılmazdır. Böyle bir ortamda bireyler gıda, içilebilir su, barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanmaktadır. Dolayısıyla yatırım ortamındaki bozulmaların yanı sıra talep yapısının değişmesi de iç savaşın yaşandığı ekonomide üretimin azalmasına neden olmaktadır. Böylelikle bireylerin hayatta kalabilmesi için karşılanması gereken temel ihtiyaçları bile ülke sınırları içinde üretilememekte ve ülke, bu ürünlerdeki ithalatını artırmak zorunda kalmaktadır.
“Göçün Ardından Suriye ile Ticari İlişkiler” başlıklı değerlendirme yazısında Türkiye sınırları içerisinde kurulan Suriyeli ortaklı şirketlerin hangi bölgelerde kurulduklarını ve bu şirketlerin ihracatta oynadıkları rolü incelenmiştir. Suriye’ye yapılan ihracattaki sofistikasyon seviyesindeki daralmanın Türkiye açısından sebepleri irdelenmiş ve daha önce Suriye’ye ihracat yapan sanayisi gelişmiş batı illerinin bu ticaret alanında pozisyon kaybettiği gösterilmiştir[1]. İlgili notta ayrıca, Suriye’nin Türkiye’den mal talep ettiği yerlerin Malatya, Sivas, Diyarbakır gibi kaynak tabanlı ve Gaziantep, Hatay, Mersin, Adana gibi orta ve düşük teknolojili ürünleri üretiminin yoğun olduğu bölgelere kaydığı belirtilmiştir.
Bu yazıda ise Suriye’nin savaş öncesi dönemi ile savaş boyunca tüketim alışkanlıklarında görülen değişiklikleri ve ithalata konu olan mallardaki nitelik değişimini inceleyeceğiz. Suriye’de kalan nüfusun gece yaymış olduğu ışıklardan elde edilen veri ile nüfusun hangi bölgelerde yoğunlaştığını hangi bölgelerde seyrekleştiğini ve buradan yola çıkarak o bölgelerde Türkiye ile yapılan ticaretin yapısını ve niteliğini anlamaya çalışacağız.
[1] İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Tekirdağ
24/12/2024
23/12/2024
20/12/2024
16/12/2024
13/12/2024