TEPAV, bir kısım kamu harcamaları ile ilgili olarak getirilmeye çalışılan yeni düzenlemelerin ileride ciddi riskler yaratabilecek, harcama önceliklerini olumsuz etkileyebilecek, harcamaları bütçe dışına çıkartmak suretiyle mali disipline giderek daha fazla ihtiyaç duyulan bir belirsizlik ortamına olumsuz yönde katkı yapabilecek özellik ve içerikte hükümler taşıdığını açıkladı.
ANKARA - TEPAV, getirilmeye çalışılan bazı yeni düzenlemelerin mali disipline giderek daha fazla ihtiyaç duyulan bir belirsizlik ortamına olumsuz yönde katkı yapabilecek özellik ve içerikte hükümler taşıdığını açıklayarak, "Sözkonusu girişimlerin ciddi bir biçimde kamuoyu tarafından sorgulanması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz" dedi.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstikrar Enstitüsü tarafından hazırlanan Mali İzleme Raporu-2008 Yılı Ocak Ayı Bütçe Sonuçları açıklandı. Rapor'da bütçe sonuçlarının yanı sıra "Mali Disiplini Olumsuz Etkilemeye Yönelik Mevzuat Düzenleme Girişimleri"ni irdeleyen bir bölüme de yer verildi.
Bu kapsamda üç yasal düzenlemeyi ele alan Rapor'da, "Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Kamu Kesimi ile Özel Sektör İşbirliği Modelleri Çerçevesinde Gerçekleştirilmesine İlişkin Kanun Tasarısı Taslağı"nın temelde daha önce çıkarılan ve halen yürürlükte bulunan Yap İşlet Devret, İşletme Hakkı Devirleri gibi yatırım modellerine ilişkin mevzuatın tek çatı altında toplanması ve uygulamanın DPT bünyesinde oluşturulacak bir Genel Müdürlük tarafından yürütülmesini amaçladığı ifade edildi. Bu tasarı ile alım garantisi, ödeme garantisi vb. adlar altında verilecek garantilerde bundan böyle yatırımdan sorumlu idarenin, Maliye Bakanlığı veya Hazine Müsteşarlığı arasında paylaştırıldığına dikkat çeken Rapor'da, "Bu paylaşım, devletin mali yönden tüzel kişiliğini temsil eden Hazine Müsteşarlığı'nın devletin yükümlülüklerini temsil fonksiyonunu ciddi bir biçimde zedeleyen bir duruma işaret etmektedir. Devleti yükümlülük altına sokan her türlü mali riski (garantiler gibi) bilmesi ve takip etmesi gereken Hazine Müsteşarlığı'nın bu riskler konusunda garanti vermesi gereken tek mercii olması ilkesi bu taslakta göz ardı edilmektedir" denildi. Rapor'da, garantiyi kim verirse versin yükün her zaman olduğu gibi Hazine üzerinde kalacağı ve Hazine'nin müdahil olamadığı bazı süreçlerin kamu adına yükümlüsü haline geleceği ifade edilerek, bunun ise mali risklerin gerçekleşmesi durumunda mali disiplinin ciddi bir biçimde zedelenmesine yol açacağı vurgulandı.
Rapor'da ayrıca, hukuksal açıdan bu tür yükümlülüklerin düzenlenmesi gereken yerin 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun olduğu halde, yasaya aykırı bir biçimde bunların ayrı mevzuat ile düzenlenmesinin ise 4749 sayılı Kanun'un dolayısı ile, mali disiplinin ve borç yönetiminin temel felsefelerinden birisi olan "Hazine'nin tek borçlanma ve yükümlülük yaratma mercii olması" ilkesinin zedelenmesi anlamına geldiği bildirildi.
"Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun ile Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" ile "Ulaştırma Altyapı Yatırımlarına İlave Kaynak Temini Hakkında Kanun Teklifi"nin de bu çerçevede değerlendirildiği Rapor'a şöyle devam edildi:
"Sonuç olarak, getirilmeye çalışılan söz konusu düzenlemeler ileride ciddi riskler yaratabilecek, harcama önceliklerini olumsuz etkileyebilecek, harcamaları bütçe dışına çıkartmak suretiyle mali disipline giderek daha fazla ihtiyaç duyulan bir belirsizlik ortamına olumsuz yönde katkı yapabilecek özellik ve içerikte hükümler taşımaktadırlar. Bu açıdan başta 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun ile getirilen mali disipline yönelik kazanımlardan geri adım niteliği taşıyan sözkonusu girişimlerin ciddi bir biçimde kamuoyu tarafından sorgulanması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. "
Bütçe Ocak'ta 524 milyon YTL açık verdi
Rapor'da Merkezi Yönetim Bütçesinin 2008 yılı Ocak ayı sonunda 524 milyon YTL açık verdiği, faiz dışı dengenin ise 3,8 milyar YTL düzeyinde fazla verdiği kaydedilerek, "Bütçe performansında bir önceki yılın aynı dönemine göre hissedilir bir iyileşme dikkati çekmektedir. Bu durum bütçe harcamalarının nominal olarak azalmasından ve bütçe gelirlerinin ise önemli ölçüde artmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, bütçede Ocak ayında gözlemlenen iyileşmenin yılın bütünü açısından bir gösterge olarak değerlendirilmesi için önümüzdeki ayların verilerinin beklenmesi gerekmektedir." denildi.