TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Avustralya Büyükelçi James Larsen G20 Başkanlığı’nın aralık ayında Türkiye’ye geçeceğini, bu geçiş sürecinin sorunsuz olması için çalıştıklarını açıkladı
ANKARA – TEPAV ile Avustralya Büyükelçiliği, 20 Mart 2014 Çarşamba günü “G20 2014 Büyüme Stratejisi: İş Yapma Ortamının İyileştirilmesi” başlıklı bir toplantı gerçekleştirdi.
TEPAV Ticaret Çalışmaları Merkezi Direktörü Bozkurt Aran’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıda G20’nin 2014 yılı için büyüme stratejisi masaya yatırıldı.
Avustralya Büyükelçi James Larsen G20 Başkanlığı’nın aralık ayında Türkiye’ye devredilmesinin Avustralya açısından önemine işaret ederek, bu geçiş sürecinin sorunsuz olması için çalıştıklarını ve çeşitli kademelerde Türkiye ile işbirliği yaptıklarını belirtti. Larsen, iki ülke arasındaki yakın işbirliğinin ikili ilişkilerin daha da güçlendirilmesine olanak verdiğini ifade etti.
G20’nin 2014 gündemine değinen Büyükelçi Larsen, şubat ayında Sydney’de yapılan G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’nda büyümeyi önümüzdeki beş yıllık dönemde en az 2 puan artırma ve küresel ekonominin krizlere karşı direncini yükseltme hedefleri konduğunu hatırlattı. Bu hedefe ulaşılması için makroekonomik politikaların yanı sıra yatırımların, istihdamın, işgücüne katılımın ve ticaretin artırılması ile finans sisteminin ve rekabetin güçlendirilmesi gerektiğine işaret eden Larsen, sonraki aşamanın atılacak somut adımların belirlenmesi olduğunu söyledi.
G20’nin tüm dünyada insanların yaşam standartlarını artırmak ve iş yapma ortamını iyileştirmek için çalışması gerektiğini ifade eden Larsen, bu bağlamda istihdam sağlamanın, yoksulluğu ortadan kaldırmanın, özel sektörün ekonomik büyüme ve istihdamdaki rolünü artırmanın ve küresel ekonomiyi muhtemel şoklara daha dirençli kılmanın öneminin altını çizdi.
Dünya Bankası Türkiye Baş Ekonomisti Marina Wes, yükselen piyasa ekonomilerindeki büyüme ve kalkınmanın küresel ekonominin en önemli hedeflerinden olduğunu, ancak önümüzdeki dönemde küresel likiditede yaşanacak daralmanın ve orta gelir tuzağı riskinin bu ekonomilerde büyümeyi kısıtlayacağını ifade etti. İş yapma ortamına ilişkin riskleri değerlendiren Wes, mevcut büyüme oranlarının korunamayabileceğini ve orta gelirden yüksek gelire geçişin kolay olmadığını belirtti. İş yapma ortamına ilişkin reformlarda alınacak çok yol olduğunu kaydeden Wes, bu alanda sağlanacak ilerlemenin hem verimlilik artışı ve daha kapsayıcı büyümeye olanak vereceğini, hem de doğrudan yabancı yatırımları artıracağını ekledi.
IMF Türkiye Temsilcisi Mark Lewis, konuşmasında son dönemdeki zayıf büyüme performansının nedenlerine değindi. Talep tarafında yatırımların düşüklüğüne, arz tarafındaysa verimlilik ve istihdamdaki düşüşe dikkat çeken Lewis özellikle yükselen piyasa ekonomilerinin yapısal zorluklar nedeniyle büyümeye daha az katkı yapmaya başlayacağını belirtti. Lewis, büyümeyi destekleyecek makroekonomik politikaların yanı sıra potansiyel büyüme oranlarını artıracak yapısal reformlara olan ihtiyacın altını çizerek, bu altyapı yatırımları ve sermaye verimliliğini artıracak önlemler, istihdam olanaklarını artıracak ve katılımı kolaylaştıracak işgücü piyasası önlemleri ile verimlilik ve yenilikçiliği teşvik edecek ürün piyasası reformlarına dikkat çekti.
Sunumların ardından katılımcıların görüş ve önerilerini paylaştığı toplantı bir öğle yemeği ile sona erdi.