TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
TEPAV Araştırmacısı Mehmet Ratip'in "KKTC'de özerkliğin doğum sancıları: Toplumsal Varoluş Mitingleri, bir 'kurumsal ekonomik rasyonelleşme' hareketine evrilmeli" başlıklı politika notu yayımlandı.
ANKARA- TEPAV, KKTC'nin ekonomik geleceğine ilişkin değerlendirmesinde, Ada'da son dönemde ortaya çıkan toplumsal tepkinin "ekonomik rasyonelleşme" hareketine dönüşmesi gereğine dikkat çekerek, ülkede bu eğilimin varolduğunu ifade etti.
TEPAV (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı) Araştırmacısı Mehmet Ratip'in hazırladığı "KKTC'de özerkliğin doğum sancıları: Toplumsal Varoluş Mitingleri, bir 'kurumsal ekonomik rasyonelleşme' hareketine evrilmeli" başlıklı politika notu yayımlandı.
Not'ta, Kamuoyu Araştırma Danışmanlık Merkezi (KADEM)'nin Ada'da gerçekleştirdiği son anket çalışmasından yola çıkılarak bazı değerlendirmeler yapıldı. Anket sonuçlarında, Kuzey Kıbrıs'ta Türkiye'yle kurulagelmiş verimsiz bağlardan arınmış, özellikle yönetişim ve maliye alanlarında özerkleşmiş bir ekonomik-politik yapıya yönelik talebin diğer veçhelerinin ve bu talebin KKTC-TC arasında nasıl bir ortaklık ile işbirliği perspektifini, nasıl bir eşitliği öngördüğüne dair ipuçlarının görülebileceğinin ifade edildiği değerlendirmede, şöyle denildi:
"KKTC'de '2010-2012 Kamunun Etkinliğinin ve Özel Sektörün Rekabet Gücünün Artırılması Programı' çerçevesinde uygulanan tedbirleri protesto etmek amacıyla örgütlenen 28 Ocak Toplumsal Varoluş Mitingi sonrasında derlenen araştırma sonuçlarında Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik geleceğine dair ortaya çıkan göstergelerden bir kısmını da 'Ekonomik Paket Konusunda Ne Düşünüyorsunuz?' sorusuna verilen yanıtlar oluşturuyor :
'Ekonomik paket tamamen kaldırılmalıdır" ve 'Yeni bir ekonomik paket hazırlanmalıdır' diyenlerin oranı toplam % 73'ü bulduğundan, Kıbrıslı Türkler'in büyük bir çoğunluğunun mevcut pakete karşı olduğu sonucuna ulaşabiliriz. Bu durum da, potansiyel olarak, Kıbrıslı Türkler'in inisiyatifi ele alıp özerkliğe dayalı mali disiplin ve ekonomik yönetişim mekanizmalarını sahiplenme konusunda paket bağlamında çıkan krizi bir fırsata dönüştürme arzularının yansıması olarak yorumlanabilir. Ne de olsa, % 37.6'lık çoğunluk paketin kaldırılmasının gerekli ama yetersiz kaldığının, yeni de olsa bir ekonomik paketin hazırlanması gerektiğinin farkında gibi gözükmektedir."
TEPAV'ın değerlendirmesinde, KADEM'in araştırmasının, söz konusu mitinglerin bir "ekonomik rasyonelleşme" hareketine evrilmesi olanağının alabildiğine geniş katılımlı bir karar alma sürecinin yaşanmasına bağlı olduğu yönündeki tespiti de doğruladığına dikkat çekildi. "Yeni Paketi Kim Hazırlamalı?" sorusuna verilen cevapları değerlendiren Not'a şöyle devam edildi:
" % 40 ve % 31 oranlarının temsil ettiği iki öncelikli tercihte de yeni ekonomik paketin hazırlanmasında TC yetkililerine rol verilmesi mitinglerin sebep olduğu 'Türkiye düşmanlığı' algısının ne denli yanıltıcı olduğunu bir kez daha gösteriyor. Ne var ki, bu sonuçların ortaya çıkardığı ana kaygı, KKTC'nin ekonomik geleceğinin geniş katılımlı bir süreçle belirlenmesi gerekliliğidir. Muhalefet partilerinin ve sendikaların üzerinde uzlaşmadığı bir ekonomik paketin halkın geniş kesimlerinden destek görmesi, özellikle mitinglerdeki kitlesel tepkinin niceliksel büyüklüğü düşünüldüğünde, çok zordur.
Her şeye rağmen, önümüzde duran can alıcı tablo, KKTC'nin içinde bulunduğu sürdürülemez durumun bir 'ekonomik paket'i kaçınılmaz kıldığını gösteriyor. Toplumsal Varoluş Mitinglerinde vücut bulan geniş muhalefetin yeni bir KKTC'ye dair söz sahibi olabilmesi için kapsamlı bir ekonomik paket vizyonunu ortaya koyması şarttır."
Not'ta "Göstergeler KKTC'nin rüşdünü ispat etmek zorunda olduğu bir döneme girdiğine işaret etmektedir" saptamasına yer verilerek, "KKTC'deki verimsiz tartışma 'ekonomik paket sürdürülsün mü, kaldırılsın mı?' sorusunun ötesine geçemezken, herkes için en yararlı tartışmanın 'Acı ve zor, ama akılcı ve uzun vadede kazandıran bir ekonomik rasyonelleşme programı için bir toplumsal uzlaşı zemini yaratılabilir mi?' sorusundan başlayacağı aşikârdır" denildi.