TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.


Değerlendirme Notu / Nilgün Arısan Eralp
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 19 Ekim’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Cumhurbaşkanı adayı, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Başkanı Sayın Tufan Erhürman, açık ara farkla kazandı. 13 Kasım’da Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Erhürman, 20 Kasım Perşembe günü de Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Nikos Christodoulides ile bir araya gelecek.
KKTC Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erhürman’ın öne çıkmasını sağlayan temel etkenlerden biri, Kıbrıs Türk halkının uzun süredir içinde bulunduğu izolasyonlardan ve çözümsüzlükten duyduğu derin bıkkınlıktı.
Kıbrıslı Türkler, uluslararası alanda Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmamanın yarattığı dışlanmışlık hissinden artık yorulmuş durumdalar. Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik en kapsamlı barış planı olan Annan Planı’nın ve Crans-Montana’da yürütülen müzakere sürecinin Türkiye ve Kıbrıslı Türkler tarafından desteklenmesine rağmen Kıbrıslı Rumlar tarafından engellenmesinin ardından savunulan iki devletli modelin de bu sorunlara bir çözüm getirmediği giderek daha net görülüyor. Bu nedenle Kıbrıslı Türkler, iki devletli çözümün de mevcut sıkışmışlığı ve yalnızlığı ortadan kaldırmayacağı kanaatindeler.
Son olarak 4 Nisan 2025’te, AB-Orta Asya Devletleri zirvesine katılan Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın, AB ile imzaladıkları ortak bildiride, KKTC’nin kurulmasını kınayan ve tanımama çağrısı yapan BM Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlı kalacaklarını açıklamaları, tabiri caizse bardağı taşıran son damla oldu. Söz konusu ülkelerden Tacikistan hariç dördünün, KKTC’nin gözlemci sıfatıyla katıldığı Türk Devletleri Teşkilatı'nda (TDT) bulunmaları ve 21 Mayıs’ta gerçekleştirilen bir sonraki TDT toplantısına KKTC’nin çağrılmadığı da dikkate alındığında iki devletli çözümde ısrarın artık KKTC ve Kıbrıslı Türkler açısından olumlu bir sonuç yaratmayacağı açık biçimde ortaya çıkmış durumda.
Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

20/11/2025

20/11/2025

19/11/2025

18/11/2025

09/11/2025