TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu/ H. Ekrem Cunedioğlu, Yağmur Uzunırmak
Bir ülkede çocuk yoksulluğunun yaygın olması, yoksulluğun kısır döngüsünün kırılamadığının bir göstergesi olabileceği gibi uzun vadede verimlilik problemlerinin yaşanabileceğine de işaret eder. Yoksulluğun kısır döngüsü, basit şekilde, yoksulluğun yoksulluk doğurması ya da bir dış müdahale olmadıkça yoksulluğun kuşaklar arası aktarımı şeklinde tanımlanabilir. Döngünün yapısı ise üç aşama şeklinde özetlenebilir: 1) Yoksul hanelerde yaşayan çocukların yetersiz beslenme ve nitelikli sağlık hizmetlerine erişememe gibi kısıtlarla büyümesi, 2) düşük eğitim düzeyi ve beceri gelişimi gibi sorunları tetikler; çocuklarda yetersiz beşeri sermaye birikimi gerçekleşir ve 3) bu da çocukların yetişkinlik dönemlerinde düşük verimlilik ve dolayısıyla düşük gelir sorunuyla yüzleşmelerine neden olur. Başta eğitim politikası olmak üzere kalkınma odaklı politikaların büyük bir kısmı söz konusu kısır döngüyü kırmayı amaçlar. Bu not, çocuk yoksulluğunun düzeyi ve bölgesel boyutu ile ilgili bir değerlendirme sunduktan sonra Türkiye’de eğitimin yoksulluk döngülerini kırmadaki etkinliği üzerine bir tartışma başlatmayı amaçlamaktadır.
Notun birinci bölümünde göreli yoksulluk ile yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olma değişkenleri kullanılarak Türkiye’de çocuk yoksulluğunun düzeyi ve gelişimi incelenmiştir. Türkiye, bu iki değişkene göre çocuk yoksulluğunun oldukça yüksek olduğu ülkelerden biridir. Çocuk yoksulluğunun bölgesel detayda analiz edildiği ikinci bölümde yoksul çocukların sosyoekonomik açıdan az gelişmiş bölgelerde yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Üçüncü bölümde, çocukluktaki sosyoekonomik dezavantajların etkileri araştırılmış; yüksek çocuk yoksulluğu ve düşük sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine sahip bölgelerde doğurganlık hızının da yüksek olmasının, Türkiye’nin orta-uzun vadedeki ana kalkınma sorunlarından biri olacağı değerlendirilmiştir. Dördüncü bölümde yoksulluk döngüsü ve eğitim ilişkisine odaklanılmış; eğitimdeki genel kalite düşüşü ve özel okulların yaygınlaşması gibi eğilimlerin yoksulluk döngüsünde katılık yaratma ihtimali olduğu sonucuna varılmıştır.
Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.