TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / M. Coşkun Cangöz
Tüketici enflasyonun yüzde 50 ile son 20 yılın en yüksek seviyelerine ulaştığı, birikimli cari işlemler açığının son on yılın zirvesine çıkarak 55,4 milyar dolar olduğu, 2018 yılında 1 trilyon TL olan devlet borcunun dört yılda dört kattan fazla artarak 4,48 trilyon TL’ye yükseldiği, uluslararası net rezervlerin 14 milyar dolara gerilediği, kredi temerrüt takası primlerinin 550 seviyelerinde seyrettiği ve yabancı yatırımcıların tahvil ve hisse senedi piyasasından çıktığı buna karşılık döviz kuruna yapılan örtülü müdahaleler, TCMB’nin politika faizinin yüzde 8,5 seviyesinde tutularak işlevsiz hale getirilmiş olması ve 2023 yılının ilk çeyreğinde bütçe dengesinin 250 milyar TL açık vererek 2021 ve 2022 yılının tamamındaki açığın üzerine çıkması, geçtiğimiz beş yılda uygulanan ekonomi politikalarının sürdürülemez olduğuna işaret etmektedir.
Ekonomiye ilişkin olumsuz verilerin seçim bağlantılı siyasi belirsizlikle birleşmesi, 14 Mayıs sonrasında uygulanacak ekonomi politikalarına ilişkin farklı senaryoların tartışılmasına neden olmaktadır. Bu kapsamda, önceki dönemlerde hükümette görev almış ve piyasa odaklı geleneksel politikalar uygulamış olan Mehmet Şimşek’in iktidar tarafından göreve davet edilmesi, seçim sonrasında “faiz sebep enflasyon netice” olarak özetlenen mevcut politikalardan vazgeçileceği tartışmasına neden olmuştur. Öte yandan çok sayıda ekonomist, akademisyen ve analist, 14 Mayıs sonrasında mevcut ekonomik programın terkedilerek geleneksel yaklaşıma geçiş yapılması gerektiğine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken Uluslararası Para Fonu (IMF) destekli bir programın cari işlemler dengesinin finansmanı açısından zorunlu olduğunu savunanlar da vardır.
Değerlendirme notunun tamamına erişmek için tıklayınız.