TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
ANKARA – TEPAV 11 Nisan Cuma günü Lefkoşa'da kurulu Klerides Enstitüsü’nün icra direktörü Michalis Sophocleous’u ağırladı.
Toplantının ana konusu 11 Şubat 2014’de Nicos Anastasiades ve Derviş Eroğlu’nun imzaladığı Ortak Bildiri ile yeniden canlanan Kıbrıs müzakere süreciydi. Müzakere sürecinin daha önceki örneklerde olduğu gibi başarısızlıkla sonuçlanmaması için yapılabileceklerin de tartışıldığı toplantıda, sürece sivil toplum kuruluşlarının artan bir oranda müdahil olması gerektiği ifade edildi.
1963’ten bu yana Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Rumlarının ilk defa arada bir aracı olmadan görüştüklerini belirten Sophocleous, bunun çok önemli bir gelişme olduğunu vurguladı. 2004’de Annan Planı’nın başarısızlığının en önemli nedenlerinden birinin uluslararası kurumların dayatmacı politikaları olduğunu iddia eden Sophocleous, müzakerelerin bu sefer karşılıklı adımlarla yürümesi gerektiğini belirtti.
Toplantıda Adadaki taraflar arası güvensizlik atmosferini gidermenin sürdürülebilir bir anlaşma açısından en önemli adım olacağı ifade edildi. Bunu başarabilmek için projelendirilebilecek olası bir dizi Güven Arttırıcı Önlemin de tartışıldığı toplantıda, projelerin aynı 200-300 kişiyi bir araya getirmekten ziyade, sıradan vatandaşın günlük hayatına etki edebilecek alanlarda olması gerektiği konuşuldu.
Toplantıda ayrıca, adada bir çözüme dayatmalarla değil, iki taraf için de kazan-kazan senaryoları inşa ederek ulaşılabileceğinin altı çizildi. Bu senaryolar için önemli olanaklar sunan alanları belirlemek ve projeler tasarlamak için ise hem Kıbrıs Rumları ve Türklerinin, hem de Türkiye ve Yunanistan’ın özel sektörlerinin barış sürecine dahil edilmesi gerektiği vurgulandı. Adada anlaşma yanlısı bir kamuoyu algısını yaratmak için barış sürecini siyasi aktörlerden ve hükümetlerden bağımsız olarak toplumlar arası bir süreç olarak inşa edilmesi gerektiği belirtildi.
Toplantı, tarafların karşılıklı işbirliğini arttırmak ve müzakereler boyunca siyasi kanalın yanında işleyebilecek bir sivil toplum ve özel sektör kanalı açmaya çalışmak kararı ile sona erdi.
02/10/2024
01/10/2024
27/09/2024
27/09/2024
24/09/2024