TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Değerlendirme Notu / A. Burak Büyükcivelek
İklim değişikliği, küresel ölçekte ülkelerin ve toplumların süregiden uygulamalarını sorgulanmasına neden oluyor. Zira bu uygulamalar nedeniyle uç iklim olayları yaşıyor, afetlerle, kuraklık ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalıyoruz. Belki sayısı hızla artan savaşlara yine iklim değişikliği nedeniyle oluşan baskılar nedeniyle maruz kalıyoruz. Yeniden ele alınması gereken bir düzen, yeni yaklaşımları zorunlu kılıyor yeni kavramlar üretmemize neden oluyor. Dirençlilik (resilience) de böyle bir kavram. Sözcüğü kapsamlı biçimde ilk ele alan bir Alman sosyolog Ulrich Beck. Beck, Risk Toplumu: Başka bir modernliğe doğru eserinde benim de sıklıkla vurgulamaya çalıştığım paradigma değişiminin gerekliliğini savunuyor.
Küresel durum bu ve benzeri kavramlarla daha çok karşılaşacağımıza ve bu kavramların gündelik yaşamımızı her zamankinden çok daha fazla etkileyeceğine işaret etmekte. Dirençlilik kavramını benimseyen ve politikalarında gözeten kurumlardan biri olan Birleşmiş Milletler dirençliliği “tehlikelere maruz kalmış bir sistemin, topluluğun veya toplumun, kendi temel yapılarını ve işlevlerini koruma ve onarma dahil, bir tehlikenin etkileri karşısında zamanında ve etkin bir şekilde direnme, soğurma, uyum geliştirme ve iyileşme becerisi” şeklinde tanımlamakta ve Beck’in geliştirdiği yaklaşımı özetlemektedir.
Bu yaklaşım içinde kentler ve kentleri oluşturan toplumlar önemli bir konumda bulunuyor ve değişim politikalarının bu iki alanı etkilemesi bekleniyor. Aslında kentler ve toplum iç içe olan, birbirini tanımlayan, üreten yapılar. Toplumsal yapı, kentleri belirlerken kentsel yapı da toplumsal yapıya etki etmekte, onu dönüştürmekte. Edward Soja buna sosyo-mekansal diyalektik diyor. Dolayısıyla afetler gibi beklenmedik olaylar karşısında dirençsiz olduğunu gördüğümüz kentlerimiz aslında toplumsal dirençsizliğimize işaret ediyor.
Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
10/12/2024
03/12/2024
03/12/2024
02/12/2024
02/12/2024