TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Mecburi askerlik 1789 devriminin ardından ilk olarak Fransa’da hayata geçti. Uygulama tüm dünyaya yayıldı. ABD, Vietnam Savaşı’nın ardından, Avrupa ise Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla mecburi askerliği kaldırdı.
ABD’nin profesyonel ordu serüveni Vietnam Savaşı’nın ardından başladı. Savaş bittiğinde ABD’nin Vietnam’da 550 bin askeri vardı. Savaşta yaklaşık 55 bin kayıp ve bunun birkaç katı yaralı vermişti. Mecburi askerlik uygulaması ve hüsranla biten savaş, siyasetçileri seçmenler, generalleri birlikleri nezdinde zor durumda bırakmıştı. Bu zorluğun üstesinden gelmenin yolunun, profesyonel askerlikle mümkün olabileceği fikri cazip geldi. Ülke 1970’lerin ortasından itibaren bu uygulamaya geçti.
Profesyonel askerliğe rağmen, 2003 Irak Savaşı’nda önceki kaygıların yanı sıra, hukuki sınırlamalar da ABD’li karar alıcıları yeni arayışlara yöneltti. Bu defa eski bir uygulama gündeme geldi. “Özel Askeri Şirketler”. Zaten, Güney Afrika’da ırkçı rejimin sona ermesiyle işsiz kalan “beyaz” askerler, Afrikalı siyasilere güvenlik/askerlik hizmeti satıyorlardı. TOBB ETÜ’de konu üzerine çalışan Prof. Dr. Haldun Yalçınkaya yöntemin Batılı hükümetlerin işine geldiğini söylüyor. Şirketler kirli işleri yapabilirler ve hükümetleri hukuki sorumluluktan kurtarabilirlerdi. Üstelik savaş alanında ölüm, Özel Askeri Şirket çalışanları, siyasiler ve generaller için sadece bir “iş kazasıydı.”
Avrupa ülkelerinin mecburi askerliği kaldırması Soğuk Savaş’ın bitmesiyle gerçekleşti. Sovyetler çökünce, güvenlik ortamı değişti. Liberal düşünceler egemen olurken, geleceğe dair iyimser bir iklim oluştu. Artan kamuoyu baskısı sonuç verdi ve Fransa da bu kervana katıldı. 1997’de mecburi askerliği kaldırdı.
Geçen sürede Avrupa Birliği, “güvenlik” parantezine sosyal güvenlikten gıdaya, çevreye “her şeyi” koydu. Öyle ki askerlik bu “sektörde” kendine zar zor yer bulabildi. Dahası, birçok ülkede askerlik devletlerin/toplumun sırtında bir yük olarak görülmeye başlandı.
Orduların insan kaynakları daralırken, fonksiyonlarını yerine getirebilme kabiliyetleri azaldı. Bu gün Fransa iki yüz bin mevcutlu profesyonel bir orduya sahip olmasına rağmen, ülkede, geçen hafta, “mecburi askerliğin” geri getirilmesi, okullarda güvenlik ve askerlik konularında “farkındalık” yaratacak uygulamalara geçilmesi tartışılmaya başladı. Benzer tartışmaların diğer ülkelere sıçraması sürpriz olmayacak.
Anlaşılan, mevcut güvenlik tehditleri ve riskler çoğu siyasi/askeri karar alıcıları, iç politik baskıları göz ardı ederek, mecburi askerliği geri getirecek kadar ciddi görünüyor. Tehdidin ülke dışında engellemesini esas alan stratejiler, tehditlerin dağınıklığı, düzensizliği, teknolojinin her soruna çare olamaması, toplumun çözümün parçası olması fikri daha fazla asker gerektiriyor. Öte yandan, Özel Askeri Şirketlerin durumu da tartışmalı. Tıpkı Suriye’de ABD’nin hava saldırısına uğrayan Rus Özel Askeri Şirketi’nin hukuki statüsü, neden olduğu iç ve dış siyasi gerilimlerde olduğu gibi.
Bu köşe yazısı 23.02.2018 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024