TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Seçimler yaklaştıkça HDP’nin parti olarak seçime girmesi daha fazla tartışılmaya başlandı. Tecrübeler, bağımsız adaylarla seçime girildiğinde Meclis’te temsil edilebileceğini gösteriyor. Bu defa Meclis dışında kalma riskine rağmen HDP parti olarak seçime girmekte kararlı görülüyor.
HDP’nin kararı, parçası olduğu ideolojik, siyasal ve silahlı mücadele eko sistemi göz ardı edilerek analiz edilemez. Bu nedenle “empoze kararın” merkezinde tek başına HDP yer alamaz. Ne Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki kişisel performansı, ne adayların niteliği ne de halkın teveccühü bu kararı açıklamaya yetmez.
Paralel hayatlar
Siyasi hayatımızda parti, seçim, rekabet, demokrasi, aday, özgürlük gibi sözcükler “iki farklı dünya”nın anlamını taşıyor. Birincisi, demokratik bir sistemde seçimlerin halkın iradesini “parlamento”ya yansıttığı varsayımına dayanıyor. AK Parti, CHP ve MHP liderleri, parti yöneticileri ve taraftarları daha başlangıçta oyunun tüm kurallarında mutabıktırlar. Oy yolsuzluğu gibi ağır seçim hilesi yoksa seçim sonuçlarına itiraz etmez, rıza gösterir ve bir dahaki seçimlere hazırlanmak için çalışırlar. Diğer meşru araçlar ve yöntemlerle hukukun içinde kalarak muhalefet görevlerini yerine getireceklerini bilirler.
HDP açısından tablo bambaşkadır. Öcalan’ın ideolojisi, PKK’nın stratejisi, “mücadelenin geldiği aşama”, HDP’ye anayasal düzenin çizdiği çerçeveden çok farklı roller yükler. Bu roller, PKK’yı politik hedefine götürecek genel stratejinin ve aygıtların organik parçasıdır. Bu gün de “uzun süreli halk savaşı” özünde sürmektedir. Devlet ile konuşuyor olmak veya legal alanda siyasi partinin aktif olması bu gerçeği hiçbir şekilde değiştirmez.
HDP’nin yeri
Böyle bir ortamda HDP’nin pozisyonunu anlamak için dört konuya açıklık getirmek gerekir. Birincisi, PKK’nın genel stratejisi nedir? İkincisi, stratejinin aygıtları nelerdir? Üçüncüsü, PKK/Öcalan’ın “mücadelede stratejisinde” gelinen aşama nedir? Son olarak, HDP burada neyi temsil etmekte ve biçilen rol nedir? Bu soruların cevapları HDP’nin kararını anlamamızı kolaylaştıracaktır.
Silahları terk edinceye kadar PKK için “başarının yolu” halk savaşının hibrit mücadelesinden geçer. Silah, Meclis, sokak ve aktif olmayı sağlayacak tüm demokratik fırsat alanlarının istismarı. Bunlardan hangisinin lokomotif olacağını ise zaman, mekân ve koşullar belirler. Her durumda stratejinin ana taşıyıcı unsuru ise silahtır.
‘Empoze edilmiş’ karar
Öcalan’ın stratejik karar alıcı olduğu bu tabloda, Kandil, HDP, diğer cephe örgütlerinin toplamı stratejinin uygulayıcılarıdır. HDP dahil tüm legal/illegal örgütler uygulayıcı tali aktörlerdir. Mücadelenin emrindedirler ve stratejinin öngördüğü biçimde hareket etmek zorundadır. Seçim, anayasal sistem ve siyasi partiler kanunu HDP için beka sorunu değildir.
HDP’ye siyasi parti olarak seçime girmeyi empoze eden PKK’nın bu kararı, mücadelede kritik bir aşamaya gelindiğini gösteriyor. HDP yönetimi, Meclis’e giremezsek hükümet düşünsün, derken, demokratik bir yarışın sonuçlarından çok, devam eden “uzun süreli halk savaşının” değişen koşullara adapte edilmiş yöntemlerinden söz ediyor ve ona bel bağladığını gösteriyor.
Bu köşe yazısı 06.02.2015 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024