TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Merkez Bankası cidden enflasyonla mücadele etmek istiyorsa, yüzde 8 civarında katılık gösteren enflasyona göre politika faizini düşünmeli.
Merkez Bankası’nın (MB) faiz politikası üzerine yine çok sayıda yorum yapılmaya başlandı. Gelin şu faiz meselesine daha yakından bakalım bugün. MB’nin şu andaki politika faizi yüzde 10. Bunu, önce mevcut ve beklenen enflasyonla karşılaştırmakta yarar var. Yılın ilk dört ayında gerçekleşen ortalama enflasyon yüzde 8.4 düzeyinde. Son on iki ayın ortalaması ise yüzde 8’e eşit. Bu ikinci ortalamayı dikkate aldığımızda reel politika faizi yüzde 1.8 olarak belirleniyor.
Bir de ileriye dönük enflasyon tahminlerini dikkate alıp şu andaki reel politika faizini ölçmekte yarar var. Nisan ayında yüzde 9.4’e yükselen enflasyonun yılsonunda yüzde 7.6’ya düşeceğini tahmin ediyor MB. Ayrıca birkaç ay daha yüksek düzeyde seyredebileceğini düşünüyor.
Enflasyon MB’nin tahminindeki gibi, birkaç ay daha şu andaki yüksek düzeyinde kalıp, kademeli olarak yüzde 7.6’ya düşerse, bu yılın ortalama enflasyon oranı yüzde 8.5 dolaylarında gerçekleşecek.
Yılsonu tahmini dikkate alınırsa şu andaki reel politika faizi yüzde 2.2 oluyor. Ancak geçmiş yıllardan biliyoruz ki, enflasyon aylık olarak dalgalanmasına karşın önemli bir katılık gösteriyor. Bu çerçevede şu andaki yüksek enflasyonun nasıl kalıcı olmayacağı bekleniyorsa, yıl sonundaki yüzde 7.6 düzeyinin de kalıcı olacağının garantisi yok. Mesela 2014 ortalaması az önce verdiğim gibi gerçekleşirse, 2012-14 döneminde ortalama enflasyon yaklaşık yüzde 8.3 oluyor. Bu durumda reel politika faizi yüzde 1.6 olarak belirleniyor.
Farklı enflasyon verilerine göre hesapladığım tüm reel faizler yüzde 1.6-2.2 aralığında kalıyor. Açık ki pek yüksek bir reel faiz değil bu. Ancak hesaplarım en çok 2014 sonuna, yani sekiz ay ilerisine dönük. Oysa para politikası oluşturulurken biraz daha ileriye bakılır. Dolayısıyla, yüzümüzü biraz daha ileriye döndürmemiz gerekiyor. MB 2015 sonunda enflasyonun yüzde 5 olan hedefe yaklaşacağını söylüyor. Bu tahmin gerçekçi ise, şu andaki politika faizinin 2015 sonundaki enflasyona göre reel düzeyi yüzde 4.8 oluyor. Neresinden bakarsanız yüksek bir reel faiz bu. Bu durumda MB ne yapacak? Şu anda yüksek sayılmayacak yüzde 1.6-2.2 aralığındaki reel faizi mi dikkate alacak yoksa yüzde 4.8’i mi?
Enflasyon mevcut yüksek düzeyinden kademeli olarak düşmeye bir an önce başlasa MB’nin işi kolaylaşacak: “Daha önce söylediğimiz gibi uluslararası finansal piyasalardaki gerginliğin ve yurtiçindeki siyasi belirsizliğin azalması ve Ocak ayında yaptığımız sıkılaştırma sonucunda enflasyon düşmeye başladı. Öte yandan BDDK’nın da aldığı tedbirlerin katkısıyla kredi artış oranı arzulanan düzeylere indi ve bileşimi istenildiği gibi şirket kredileri lehine gelişti. Böylelikle cari işlemler açığı azalmaya başladı. Bu çerçevede ABD Merkez Bankası 2015 içinde faiz artırmaya başlasa bile, Türkiye’nin risklerinin azalması nedeniyle bu artışın olumsuz etkisi fazla olmayacaktır. Kaldı ki bu politika zaten kısmen fiyatlara yansımış durumdadır… Yüzde 5 olan 2015 sonu enflasyon hedefi rahatlıkla ulaşılabilir bir hedeftir. Bu çerçevede politika faizini indiriyoruz…”
O zaman da enflasyonla mücadele yine başka bir bahara kalacak. Zira 2015 sonuna kadar olan süreçte yaşanacaklar öyle yüzde 5 hedefinin tutturulabileceği bir ortam yaratmayacak. Muhtemelen ortalama enflasyon yüzde 8 dolaylarında gezinecek 2015 sonuna kadar. MB cidden enflasyonla mücadele etmek istiyorsa, yüzde 8 civarında katılık gösteren enflasyona göre politika faizini düşünmeli. Zira ancak böylelikle katılığı kırmak ve kalıcı olarak düşük bir faiz düzeyine kavuşmak mümkün olacaktır.
Bu köşe yazısı 08.05.2014 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.
M. Coşkun Cangöz, Dr.
27/04/2025
Burcu Aydın, Dr.
26/04/2025
Fatih Özatay, Dr.
25/04/2025
Fatih Özatay, Dr.
23/04/2025
Güven Sak, Dr.
22/04/2025