TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Ukrayna krizi başladığından beri Suriye iç savaşı dünya kamuoyunun gündeminden düştü. Yeni tablo bize, Suriye’de iç savaşın bittiğini söylemiyor. Tam tersine, sadece Ukrayna krizi değil, Körfez bölgesindeki siyasi gelişmeler de Suriye sorununun önümüzdeki dönemde daha karmaşık hale geleceğini gösteriyor.
Suriye krizi şimdilik geri plana itilirken
Ukrayna olayları birkaç nedenden dolayı Suriye krizini geri plana itti. Birincisi, Ukrayna’nın jeopolitik konumu Avrupa’yı Suriye jeopolitiğinden daha fazla ilgilendirmektedir. İkincisi; Rusya, Suriye krizinde vekâleten savaşa perde arkasından katılırken, Ukrayna krizinde kartlarını açık oynamayı tercih etti. Üçüncüsü, Ukrayna krizinin sonuçlanma biçimi, küresel gelişmelerin yanı sıra Suriye sorununda da etkili olacaktır. Son olarak, Ukrayna krizi aktörlerin gücünü, dayanıklılığını ve yeteneklerini test edecektir.
ABD, NATO ve AB’nin seferber olmasının nedeni Ukrayna’nın jeopolitik önemidir. Ukrayna, AB’nin arka bahçesi ve Rusya ile AB arasında tampon bölge konumunda. Askeri yönden ise, Rus deniz stratejisinin belkemiğini oluşturmaktadır.
Kırım deniz üssü, Rus donanmasının Akdeniz’deki varlığı için de vazgeçilmez, düğüm noktasıdır. Bu noktanın güney ucunda ise Suriye’nin Lazkiye limanı yer almaktadır. Bu bağlamda, Ukrayna’da geriletilmiş Rusya, Akdeniz bağları koparılmış demektir. Rusya’nın olayları geniş bir çerçeveden ve bu bağlamda ele aldığını, Ukrayna olaylarını Suriye ile birlikte okuduğunu görmek gerekir.
Rusya, hukuki ve jeopolitik nedenlerle Suriye’de devam eden iç savaşta düşük profilli davrandı. Sadece ekonomi, doktrin, istihbarat, lojistik konularına odaklandı. Ukrayna’da ise kartlarını açık oynamayı tercih etti. Oyununu Rus varlığına dayandırdı.
Ukrayna krizi, ABD, NATO ve AB arasındaki uyum, güç ve ısrar kapasitesini test edecektir. Bu krizi başarı ile atlatması, Suriye sorununa yeni bir soluk getirebilir. Ya da Suriye iç savaşında çatışmaların yoğunlaşmasına, gerilimin artmasına neden olabilir.
Katar makas değiştirirken
Türkiye’nin kuzeyinde bunlar yaşanırken, Suriye’nin geleceğini etkileyecek, güneyde Körfez bölgesinde de ilginç gelişmeler yaşanıyor. Suriye’de muhaliflere destek veren Batı, Ukrayna sorunu ile meşgul iken Arap dünyasının Suriye ile ilgili üç aktörü arasında ideolojik kırılma yaşanıyor. Suudi Arabistan, BAE ile Katar arasındaki büyükelçileri geri çekme nedeni olan gerilim, bölge politikalarını ve ağırlıklı olarak Suriye iç savaşını etkileyecektir.
Katar, Mısır’da Müslüman Kardeşler’e destek verirken, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, General Sisi’yi desteklemeye devam ediyor. Elbette bu politikanın Suriye iç savaşına da yansımaları olacaktır. Suudi Arabistan ve BAE bloğu ile Katar farklı gruplara destek verdikçe ya da desteği kestikçe, muhalifler bir araya gelemeyecekler ya da yeniden parçalanacaklar. Bu durum muhaliflere destek veren Türkiye gibi ülkelerin politikalarını da etkileyebilir.
Ukrayna sorunu dondurulup gözler tekrar Suriye’ye döndüğünde farklı bir tablo ile karşılaşacağımızı öngörebiliriz. Zaten parçalanmış olan muhalifler, muhtemelen yeniden parçalanacaklar. Bu sonuç, Esad ve Rusya’nın elini güçlendirebilir.
Bu köşe yazısı 07.03.2014 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024