TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
“Rüşvet, kara para aklama” tartışmalarında bir haftayı geride bıraktık. Hadise farklı yönleri ve sonuçları ile tartışılıyor.
“Polis operasyonunun” merkezinde Halk Bankası ve İran’ın olması konuya uluslararası boyut kazandırdı. İşin içinde bakan çocuklarının olması ve “rüşvet” iddiaları ise onu iç politikanın esaslı malzemesi haline getirdi.
Hükümet kanadı olanların “uluslararası” boyutuna dikkat çekerek bunun bir “örtülü operasyon” olduğu tezini öne çıkarıyor. Farklı kanattaki muhalifler ise “rüşvet” iddiasına odaklanmış durumdalar. Gerçekten de hadise farklı karakterde ve iç içe geçmiş olaylar zincirinden oluşuyor.
“Örtülü operasyon” tartışmaları
İstihbarat örgütlerinin üç temel görevi vardır. İstihbarat üretmek, istihbarata karşı koymak ve örtülü operasyonlar yapmak.
Henry Kissinger, 1978’de NBC televizyonuna verdiği bir mülakatta mealen şunları söylüyordu: “Diplomasinin işe yaramadığı, şartların askeri operasyona uygun olmadığı karmaşık durumlarda, gri alanlarda, Amerikan çıkarlarını savunacak bir istihbarat örgütüne ihtiyacımız var”.
Aslında Kissinger’in konuyu gündeme taşıdığı Soğuk Savaş günlerinde de devletler bu yönteme sık sık başvuruyorlardı. Tıpkı bu günlerde olduğu gibi.
Kissinger’in önerisinin “yasal çerçeveye” kavuşması 1990’ların başında mümkün oldu. ABD kongresi Milli Güvenlik yasası ile “örtülü operasyona” resmi bir tanım getirdi. “ABD hükümetinin yurtdışında, askeri, ekonomik, politik şartları etkileyecek faaliyetlerdir. Bu esnada ABD’nin rolünün kamuoyu tarafında bilinmemesi ve görünür olmaması esastır.”
İstihbarat disiplini örtülü operasyonları dört başlık altında ele alır. Propaganda, politik, ekonomik faaliyetler ve paramiliter aktiviteler.
Farklı tipleri olmakla birlikte propaganda esasta bir algı yönetimidir. Örneğin, ABD, 1964 yılında Şili’de başkan adaylarından Salvador Allende aleyhine 3 milyon dolarlık bir kampanya düzenlemiştir. Ya da İran Başbakanı Mussadık, iktidardan düşürülmüştür.
Politik alanda da örtülü operasyon yürütülür. Özellikle de siyasilerin kararları üzerinde etkili olmak amacıyla “etki ajanları” kullanılır.
Yine hedef ülkenin ekonomisinin çökertilmesi, iç siyaseti dizayn etmenin en etkili yollarından birisidir. Bazen de iktidara karşı paramiliter güçler harekete geçirilebilir, gerilla hareketleri, terörizm ya da sokak eylemleri gibi.
Yasadan da anlaşılacağı üzere örtülü operasyon, her durumda inkâr ve reddedilmelidir. Dünyadaki tüm istihbarat örgütleri de böyle davranır, her şeyi ret ve inkâr eder.
Piyasanın satın alacağı bir hikâye nasıl olmalı
Örtülü operasyonun başarısı, iyi bir hazırlığa, zamanlamaya, tecrübeye, senaryonun tutarlı olup olmadığına, personelin kalite ve kapasitesine, size sadık işbirlikçilere bağlıdır. Eğer suiistimal edilecek konu ve şartlar varsa işiniz daha da kolay demektir. Çünkü hikâyenizi satmanız kolaylaşır.
Her şeyin para ile ölçüldüğü serbest piyasada “ayakkabı kutularının içinden fışkıran dolarlar”ın dayanılmaz bir cazibesi vardır. Sahnede siyasetçi, popüler ve zengin kişiler varsa magazin dünyasında yer bulmanız da kolaylaşır. Üstelik halkınız, bürokrasiniz siyaseten ve ideolojik olarak bölünmüş ise operasyona çok müsaitsiniz demektir. O zaman olanlar ve olacaklar hiç de sürpriz değildir.
Bu köşe yazısı 24.12.2013 tarihinde Miliyet Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024