Türkiye’nin AB katılım müzakereleri 2010 yılı ortasından itibaren tamamen tıkanmış durumda. Bir başka ifadeyle, AB’nin beş dönem başkanlığı boyunca hiç bir fasıl açılmadı. Ancak içinde bulunduğumuz dönemde, AB’nin başkanlığını yürüten İrlanda’dan önce bu görevi üstlenen Kıbrıs’ın döneminin sona ermesinin ardından bazı olumlu gelişmelerin olacağı beklentisi hem Türkiye’de hem de AB çevrelerinde yaygınlaştı. İrlanda da, dönem başkanlığını devralmadan Türkiye ile müzakerelerde en az bir fasıl açmak istediğini resmi olarak açıkladı.
Bilindiği gibi, AB katılım müzakereleri 33 fasıl bazında yürütülüyor. Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde söz konusu 33 faslın yarısından fazlası başta Kıbrıs sorunu ve Sarkozy’nin başkan olduğu dönemde Fransa’nın Türkiye üyeliğine karşıtlığı gibi siyasi nedenlerle bloke edilmiş durumda. Bu koşullarda hiç bir siyasi engele takılmadan açılabilecek üç faslın, yani Kamu Alımları, Rekabet ve Sosyal Politika ve İstihdam fasıllarının açılış kriterleri Türkiye tarafından tam olarak yerine getirilmiş değil. Tam üyelik perspektifinin bu kadar belirsiz olduğu bir dönemde Türkiye bu konuda adım atmayacağını resmi olarak olmasa bile çeşitli vesilelerle AB’ye hissettirmekte.
İşte böyle bir dönemde, geçen hafta (12 Şubat 2013) Fransa, Nicholas Sarkozy Başkan olduktan sonra, 2007 baharında “üyelikle doğrudan ilişkili” olduğu gerekçesi ile bloke ettiği beş fasıldan biri olan “Bölgesel Politikalar ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” (22. fasıl) faslı üzerindeki blokajını kaldıracağını açıkladı ve bunu bir ilk adım olarak niteledi. Fransa’nın bloke etmeye şimdilik devam ettiği diğer dört fasıl Ekonomik ve Parasal Politika, Tarım ve Kırsal Kalkınma, Mali ve Bütçesel Hükümler ve Kurumlar.