TEPAV Direktörü Prof. Dr. Sak, bugün, Amerika'nın saygın düşünce kuruluşlarından olan Center for Strategic and International Studies (CSIS)'de Türkiye ekonomisi konulu bir toplantıya katıldı. "Global ve Yerel Gelişmeler: Türk Ekonomisine Bakış" başlıklı bir sunum yapan Prof. Dr. Sak, Türkiye'nin çok hızlı iktisadi ve sosyal bir dönüşüm sürecinden geçtiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Sak, bir soru üzerine, "Türkiye ekonomisinin durumu varsaydığımızdan daha iyi" dedi.

Sunumunda yüksek büyüme oranlarının sürdürülmesinin önemine değinen Sak, şöyle devam etti:

"Asya, Orta ve Doğu Avrupa'daki pek çok ülkenin yıllık büyüme oranları ile karşılaştırıldığında, Türkiye, 2002-2006 yılları arasında çok daha iyi bir performans sergilemiştir. Fakat, 2007'den itibaren büyüme, söz konusu bölgelerdeki büyümenin gerisinde kalmıştır. Kapasite ile ilgili kısıtlamalar, Türkiye'nin değişim sürecini tehlikeye sokmaktadır. Şu anda sanayi ve hizmetler sektörünün kapasitesi, tarım sektöründeki değişim sonucu işsiz kalan pek çok kişiyi istihdam edecek düzeyde değildir. Bu nedenle makro-ekonomik istikrar sağlayacak, uluslararası rekabeti arttıracak, sosyal gelişimi teşvik edecek ikinci nesil reformlar çok önemlidir. Bu ikinci nesil reformlar sayesinde Türkiye'deki pazar ekonomisinin kurumsal altyapısı güçlenecek, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve diğer kamusal hizmetlerde reforma gidilecek ve Türk özel sektörünün rekabet gücünü arttırmak için stratejik işbirlikleri geliştirilecektir. "

Prof. Dr. Sak, Türkiye'de son dönemde yaşanan gelişmelerin, gündemin bu önemli iktisadi konulardan kaymasına neden olduğunu belirterek, siyasi belirsizlik, Türkiye'deki kutuplaşmalar ve dünya ekonomisindeki çalkantıların, Türk ekonomisini son dönemde kötü etkileyen faktörler olduğunu söyledi. Mali disiplin ile Merkez Bankası'nın kredibilitesinin korunmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Sak, "Türkiye'nin iktisadi ve sosyal dönüşümünü tamamlayabilmesi, çevresindeki ülkeler açısından da çok önemlidir. Bu değişim sürecinin iyi yönetilmesi gerekmektedir. Reform sürecinin özellikleri, geniş tabanlı bir görüş birliği içerisinde kabul edilmesi gereğini beraberinde getirmektedir. Kutuplaşma, dönüşüm süreci açısından iyi değildir" dedi.