TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
TEPAV, bir süredir yurt dışına giden (ODI) ve yurt içine gelen (FDI) doğrudan yatırımların nasıl seyrettiğini, ODI/FDI oranı üzerinden izlemektedir.
Bu oran basit bir bölme işlemi ile elde edilse de, aslında Türkiye’nin yatırım ortamına ilişkin önemli ipuçları vermektedir. Zira yatırımcıların kararları, iç pazarın cazibesi, işgücü maliyetleri, vergisel yükler, işgücünün sahip olduğu beceri seti ve siyasi – ekonomik istikrar gibi pek çok unsurdan etkilenmektedir. Dolayısıyla ODI/FDI oranındaki yükseliş, bir ülkenin yatırımcılar için cazibesini yitirmeye başladığını ve/ya ülkeden giden yatırımların gelen yatırımlara göre daha hızlı arttığını anlatan bir gösterge olarak değerlendirilmelidir.
ODI/FDI oranı Eylül 2015’te %41,1 seviyesinde gerçekleşti.
2000’li yıllara kadar neredeyse yatay bir seyir izleyen yurt içinde doğrudan yatırımlar, 2003 yılından sonra dalgalı bir seyir izlemeye başlamış ve Eylül 2015[1] itibarıyla da yaklaşık 16 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Türkiye’den giden doğrudan yatırımlar ise 2002 yılından itibaren hızla yükselmiş ve Eylül 2015 itibarıyla 6,5 milyar ABD doları seviyesine ulaşmıştır. Doğrudan yatırımların yurt içi hâsılaya (GSYİH) oranına 2005-2014 dönemi itibarıyla bakıldığında, FDI/GSYİH oranının %2,1’den %1,6’ya gerilediği, ODI/GSYİH oranının ise %0,2’den %0,9’a yükseldiği görülmektedir.
[1] Eylül 2015 itibarıyla yıllıklandırılmış veri
27/11/2024
26/11/2024
26/11/2024
25/11/2024
24/11/2024