Kırım’da Son Durum ve Kırım Tatarları'nın Geleceği TEPAV’da ele alındı

ANKARA - Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay, 4 Nisan 2014 Cuma günü TEPAV’da yapılan “Kırım’da Son Durum ve Kırım Tatarlarının Geleceği” başlıklı toplantıda konuştu. TEPAV Dış Politika Çalışmaları Araştırmacısı Hüseyin Raşit Yılmaz’ın moderatörlüğünde yapılan toplantıda Karatay, “Bir kere daha vurgulanmalıdır ki Kırım, Kırım Tatarları’nındır” dedi

Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi Karatay konuşmasında Kırım Tatarları’nın tarihini, mevcut krizde son durumu ve Kırım Tatarları’nın beklentilerini anlattı. Kırım Tatarları’nın hem sürgünden önce hem de yurda dönüş sürecinden sonra ayrımcılığa ve anti-propagandaya maruz kaldığını ifade eden Karatay, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin akılcı ve barışçıl politikalarla propagandayla mücadele ederek Rus halkının gözündeki imajı silmeyi başardığını söyledi. Karatay Ukrayna’ya bağlı olunan dönemde ayrımcılığın sürdüğünü, Kırım Tatarları’nın devlet organlarında görev almalarının ve milli okullarını kurmalarının engellendiğini, hiçbir iktidar döneminde vaatlerin tam olarak yerine getirilmediğini sözlerine ekledi.

Kırım Özerk Cumhuriyeti Başkanı Konstantinov’un Kiev’deki protestolar tırmanınca Moskova’ya giderek çeşitli görüşmeler yaptığını ve Kırım’ın ayrılabileceği seçeneğini ilk kez burada dillendirdiğini söyleyen Karatay, Parlamento’nun süreçte Kırım Tatar Milli Meclisi ile birlikte çalışma sözünün de tutulmadığını belirtti. Karatay, referandumun silahların gölgesinde yapıldığını ve çeşitli usulsüzlüklere sahne olduğunu, katılım oranın yüzde 35’ler seviyesinde olduğunu, referandumda çıkan yüzde 98 evet oyunun gerçekleri yansıtmadığını ifade etti. Karatay ayrıca referandumda Ukrayna’ya bağlı kalmaya devam etme seçeneğinin sunulmamış olmasına da dikkat çekti.

Uluslararası toplum, sivil toplum ve medyanın ilk etapta Kırım krizini “iki Slav ülke Ukrayna ve Rusya arasında bir kriz” şeklinde değerlendirmesinin ve Kırım Tatarlarından neredeyse hiç söz etmemesinin de Putin’in işini kolaylaştırdığını belirten Karatay, referandum sonrasında her türlü protestoya müdahale etmek için hazır bekleyen paramiliter grupların da katkısıyla Rusya’nın Kırım’ı fiili olarak işgal ettiğinin altını çizdi. Karatay Kırım’da ikamet eden Rusların burada sadece 40 yıldır yaşadığına dikkat çekerek, “Kendi istekleri dışında bu topraklarda azınlık durumuna düşürülmüş insanların haklarını yok sayarak o toprakların geleceğine karar verdiler… Bu yöntem eğer uluslararası hukukun bir parçası olacaksa o zaman dünyada birçok ülke bundan sonra sınır değiştirmeye hazır olsun” dedi.

Rus milliyetçilerinin ve Kırım’da yaşayan aşırıların batıya karşı öfkelerini yansıtacakları ilk toplumun Kırım Tatarları olduğunun altını çizen Karatay, Kırım Tatarları’nı kimin koruyacağı ve evrensel hukuk kriterlerini alenen ihlal eden Putin’e kimin dur diyeceği sorusunun yanıt beklediğini söyledi. Karatay, Kırım Tatarları’nın her zaman barışçıl çözümlerden yana olduğunu vurgulayarak “Haklarımızı merhameti olan, sağduyusu olan, adaleti olan evrensel hukuk kriterlerine inanan devletlerin, güçlerin desteğiyle geri kazanacağımıza inanıyoruz. Bunun için herkesten destek bekliyoruz. Bir kere daha vurgulanmalıdır ki Kırım, Kırım Tatarları’nındır.” dedi. Bundan sonraki aşamada Kırım Tatarları’nın Türkiye’den neler beklediği sorusu üzerine Karatay, “Türkiye burada elbette Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunuyor. Kırım Tatarları’nın hem Türklerden hem de uluslararası camiadan beklentileri çok fazla. Daha güçlü sesler duymak istiyorlar. Bu konuda Dışişleri Bakanlığı’nın takibi ve diğer platformlarda Kırım’ın gündeme getirilmesi bizim için önemli.” dedi.