TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
TEPAV’da düzenlenen toplantıda ABD, AB, Polonya ve Türkiye’nin son dönemin en çok konuşulan yeni yakıt türü kaya gazı üzerine politikaları tartışıldı.
ANKARA - TEPAV’da 12 Aralık 2012 Çarşamba günü “Polonya’nın Kaya Gazı Arayışı: Kuzey Amerika Tecrübesi ve Avrupa Perspektifi” başlıklı bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.
Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kamu kurumları, büyükelçilikler ve özel sektör kuruluşlarından temsilcilerin katılımıyla TEPAV Avrupa Birliği (AB) Enstitüsü Direktörü Nilgün Arısan Eralp’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıda, Uluslararası İlişkiler Polonya Enstitüsü (Polski Instytut Spraw Międzynarodowych – PISM) Politika Serisi Direktörü Bartosz Wisniewski bir sunum yaptı.
Wisniewski, ABD ve Kanada gibi ülkelerde kullanımı artarken kaya gazına ilişkin Avrupa’da “Cennete giden yol mu, cehenneme çıkış mı?” bakışıyla süren tartışmalara işaret ederken, AB’nin prensipte karşısında olmasa da Komisyon’un, sadece enerji bağlamında değil çevre ve iklim değişikliği çalışmaları çerçevesinde bir bakış açısıyla kaya gazı çalışmalarını desteklemediğini hatırlattı. ABD’de ise 2000-2006 dönemin kaya gazı kaynaklarından yapılan üretimin yıllık yüzde 17 civarında artarken 2006-2010 döneminde bu oranın yüzde 48 civarına yükseldiğine dikkat çeken Wisniewski, üretimi aşamasında çok sayıda bilinmeyeni olan kaya gazının ucuz enerji olması nedeniyle ülke sanayisi için rekabetçilik ve istihdamda artış anlamına geldiğini aktardı.
Polonya, Orta Avrupa’da öne çıkıyor
Bartosz Wisniewski, büyük ölçüde rezervi bulunan Polonya’da ancak 2009 yılı sonunda bu alana ilgi artsa da o tarihten Aralık 2012’ye kadar sektörde politik uzlaşı ile hızlı bir ilerlemeden bahsetmenin mümkün olduğunu söyledi. Wisniewski, bu anlamda Orta Avrupa’da öne çıkan Polonya’nın kaya gazı sondaj çalışmalarını sürdürdüğünü, ancak 2020-2025’ten önce üretimin beklenmemesi nedeniyle bir “B planı”na ihtiyacı olduğunu belirtti.
Deneyimler ve olası işbirliği alanları…
Kuzey Amerika tecrübesinden yola çıkarak kaya gazı üretiminde çevresel etki, sürdürülebilirlik ve teknoloji ile düzenleme boyutunun aralarında bulunduğu konulara eğilmek gerektiğini ifade eden Bartosz Wisniewski, Polonya ile Türkiye’nin bu alanda birlikte neler yapabileceği üzerine de değerlendirmelerde bulundu. Konuk Konuşmacı, bu çerçevede teknik, yasal ve prosedürlerle ilgili durumu içerecek orta düzeyde bir işbirliği önerisinde bulunurken, pilot projeler, bilgi paylaşımı ve sadece jeologlardan oluşmayacak uzmanların biraraya geleceği tartışma platformlarının önemi üzerinde durdu.
Toplantı katılımcılardan katkı ve sorularla devam etti.