TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Kosova Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen “Çok Kutuplu Dünyada Güneydoğu Avrupa” başlıklı konferansta TEPAV Dış Politika Analisti Dr. Erhan Türbedar da bir konuşma yaptı.
PRİŞTİNE - Kosova Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) ile birlikte bağımsızlığın ilanının ardından ilk kez uluslararası konferans düzenledi. Başkent Priştine’de 18-19 Kasım 2011 tarihleri arasında “Çok Kutuplu Dünyada Güneydoğu Avrupa” başlığı altında gerçekleştirilen konferans, Kosova’yı tanımayan ülkelerden temsilcilerin de katılımıyla dikkat çekti. Konferansta TEPAV Dış Politika Analisti Dr. Erhan Türbedar da bir konuşma yaptı.
Konferansı değerlendiren Türbedar, Kosova’nın, bağımsızlığını tanımamış ülkelerin nezdindeki imajının düzeltilmesi açısından buluşmanın önemi üzerinde durdu. “Nitekim Kosova’nın bağımsızlığını tanımayan Rusya, Yunanistan, Romanya, Moldova ve İspanya gibi ülkelerden, hatta Sırbistan’dan temsilciler de konferansa katıldı” diyen Türbedar, Kosova’nın tam bağımsız bir ülke olarak varolduğunu dünyaya duyurma ve kendini tanıtma noktasında yapması gereken çok şey olduğunu söyledi.
Konferansın açılışı Kosova Cumhurbaşkanı Atifete Yahyaga ile Kosova Başbakanı Haşim Thaçi tarafından yapıldı. Yahyaga, NATO ile Avrupa Birliği (AB)’ne işaret ederek, Kosova’nın tüm uluslararası mekanizmalarda yeralması gerektiğini savunurken; Thaçi de AB üyeliğinin Kosova’nın ana hedefi olduğunun altını çizdi ve bölge ülkelerini bu süreçte işbirliğine çağırdı.
AB ve diğer aktörlerin etkisi konuşuldu
Konferansta diğer katılımcıların konuşmalarında da Balkan ülkelerinin AB ile bütünleşme yolunda kararlı olduğunun altı çizildi. Euro krizi gibi Avrupa ekonomisindeki olumsuz gelişmelerin AB’nin Batı Balkanlar’daki imajına olumsuz yansırken, Birlik’in bu ülkelerle yeterince ilgilenmediği ifade edildi. Ancak AB’ye üyeliğin bölge ülkelerinin tek seçeneği olduğunu vurgulayan panelistler, AB dışındaki aktörlerin bölgedeki rolleri üzerinde de durdu. Çin, Rusya ve Türkiye’nin bölgedeki siyasi ve ekonomik varlıkları ile neden oldukları sonuçlar üzerine tartışıldı. Rusya ve Çin’in BM Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üyeliği ile bölgesel girişimlerle sahip oldukları ikili ilişkileri sayesinde, Balkanlar’daki gelişmeleri etkileyebilecek durumda oldukları belirtildi. Ancak Çin’in genel olarak ekonomik çıkarlar peşinde koştuğu; Rusya’nın ise bölgedeki Sırplar’ın muhafazakâr kesimleri üzerine yatırım yaparak, ekonomik ve siyasi nüfus elde etmekle meşgul olduğu dile getirildi. Rusya’nın Balkanlar’da da Batı’yla rekabet etmeye çalıştığı belirtildi.
Ankara ile Brüksel’in hedefi aynı…
Türkiye’nin Batı Balkanlar’daki rolüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan TEPAV Dış Politika Analisti Dr. Erhan Türbedar ise Ankara’nın çok boyutlu bir dış politika çerçevesinde Balkanlar ve diğer bölgelerle ilişkilerini geliştirmeye çalıştığını, Türkiye ile AB’nin bölgede daha çok işbirliği yapması gerektiğini belirtti. Türkiye’de, Avrupa’nın Ankara’yı Batı Balkanlar’dan dışlamaya çalıştığı yönünde bir izlenimin olduğunu söyleyen Türbedar, bunun yanlış bir yaklaşım olduğunu ifade etti. Türbedar, Türkiye’nin Batı Balkan ülkelerinin NATO ve AB üyeliklerini desteklediğini, bölgenin geleceği hakkında Brüksel’le aynı hedefi paylaştığını ifade etti.
Avrupa ülkelerinden dışişleri bakanlarının yanı sıra diplomat, askeri uzman, akademisyen ve gazetecileri biraraya getiren konferansın, “Germia Hill” adıyla bir dizi halinde her yıl çeşitli başlıklar altında düzenlenmesi planlanıyor.
14/01/2025
06/01/2025
02/01/2025
31/12/2024
30/12/2024