TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
TEPAV, "12 Haziran 2011 Seçiminde Seçim Sisteminin Parlamento Yapısına Etkileri" başlıklı bir politika notu yayımladı.
ANKARA- TEPAV, 2011 seçiminin 2002 ve 2007 seçimlerine göre daha adaletli gözükse de, bu seçimde % 10 gibi yüksek bir barajın birikimli etkisi sonucu birçok partinin tabela partisi haline geldiği ve bunun da seçmenlerin birincil tercihleri dışında oy kullanmalarına neden olduğuna dikkat çekerek, "Temsilde adalet düşüyor" dedi.
TEPAV için Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Görevlileri Dr. Türkmen Göksel ve Dr. Yetkin Çınar tarafından hazırlanan "12 Haziran 2011 Seçiminde Seçim Sisteminin Parlamento Yapısına Etkileri" başlıklı politika notu yayımlandı. Not'ta AKP'nin 2007 seçimlerine göre oyunu % 3,3 oranında artırmış (% 49,9 - % 46,6) olmasına karşın, sandalye sayısının 15 azalmış (341 - 326) olmasına dikkat çekilerek, şöyle denildi:
"Bunun sebepleri için üç önemli faktör sayılabilir: Birincisi, birinci partinin (AKP) oyunu artırmasına karşın ikinci partinin (CHP) oyunu daha fazla artırmasıyla bu partiler arasındaki makasın daralmış olmasıdır. Bu makasın daralması dağıtım yöntemi gereği birinci partinin sandalye sayısını olumsuz etkilemiştir. İkinci faktör, BDP'nin yüksek oy aldığı bölgelerde (neredeyse) tek rakibinin AKP olması ve BDP'nin de bu seçimde oylarını 2007'ye göre artırmış olmasıdır. Örneğin Hakkari'de 2007'de AKP 2 milletvekili çıkarırken 2011 seçimlerinde milletvekili çıkaramamıştır. Üçüncü faktör ise, iki seçim arasındaki süreçte YSK'nın milletvekillerinin bölgesel dağılımına ilişkin yaptığı düzenlemedir. Bu notta söz konusu değişikliğin yarattığı etkinin derecesi ortaya konulmaktadır. Bu etki olmasa idi AKP'nin 5 milletvekili daha fazla çıkaracağı sonucuna ulaşılmıştır."
Baraj olmasaydı SP Meclis'e 6 milletvekili sokacaktı
Not'ta "Seçim barajı olmasaydı ne olurdu?" sorusuna yanıt aramak için, A&G araştırma şirketinin yapmış olduğu bir ankette seçmenlere sorulan "eğer baraj olmasa idi -yani oy verdikleri partinin barajı geçememe endişesinden arındıklarında- hangi partiye oy verecekleri" sorusunun yanıtlarından yola çıkarak yapılan değerlendirmenin sonuçlarına da yer verildi. Buna göre, baraj olmasaydı AKP'nin milletvekili sayısının 5, CHP'nin 1 azalacağı; buna karşılık SP'nin 6 milletvekili ile Meclis'e gireceği hesaplandı. Böylece temsil edilemeyen oy oranlarının azaltılması suretiyle temsilde adaletin artacağına dikkat çekilen çalışmada, "2011 seçimi için barajın düşürülmesinin etkisi az gibi gözükse de, bu sonucun % 10 gibi çok yüksek bir barajın birikimli etkisinin uzun süredir hakim olduğu bir süreçte gerçekleştiği unutulmamalıdır" denildi.
YSK düzenlemesi olmasaydı AKP 331 milletvekili çıkaracaktı
YSK'nın milletvekili başına düşen nüfus açısından adaleti arttırma anlamında 2011 seçimi için 2007'den sonra yaptığı değişikliklerin etkisinin de incelendiği çalışmada, düzenleme olmasaydı AKP'nin 326 yerine 331 milletvekili çıkaracağı belirlendi. AKP'nin yanı sıra MHP'nin sandalye sayısı da 3 artacak, buna karşılık CHP 5, bağımsızlar ise 3 milletvekili az çıkaracaklardı. (Tablo 1).
Milletvekili başına düşen nüfus bakımından adaletsizlik var
Çalışmada, milletvekili başına düşen nüfus bakımından bölgelerin birbirine daha çok yakınsamasını sağlayan milletvekili sayıları dağılımına ilişkin daha adaletli bir yöntemin izlenmesi durumundaki sonuçların analizine de yer verildi. Buna göre, daha adaletli bir sistemde AKP'nin oyu değişmezken, bağımsızların sandalye sayısı 6 azalıyor. Bu sandalyelerin 3'ü CHP'ye, 3"ü MHP'ye gidiyor. (Tablo 2). Çalışmada konuya ilişkin olarak, "Önerilen milletvekili dağılımında mevcut durumla çok büyük ölçüde fark yaratmamakta, diğer taraftan, sahip olduğu nüfus bakımından bölgelere düşen milletvekili sayısı dağılımı daha adaletli olmaktadır" denildi.
"Temsilde adalet" düşüyor
TEPAV'ın çalışmasında, 2011 seçiminin orantısızlık endeksi anlamında 2002 ve 2007 seçimlerine göre daha adaletli gözükse de, bu seçimde % 10 gibi yüksek bir barajın birikimli etkisi sonucu birçok partinin tabela partileri haline geldiği ve bunun da seçmenlerin birincil tercihleri dışında oy kullanmalarına neden olduğunun gözlendiği açıklandı. "Temsilde adalet"in düştüğüne dikkat çekilen değerlendirmede, şöyle denildi:
"Bu durumda artık, en azından kısa vadede tersine yapılan düzenlemelerin (barajın düşürülmesi / kaldırılması ile), birinci partinin gücüne önemli hiç bir etki yapmaksızın, temsilde adaletin artırılabilmesini mümkün kılabileceği söylenebilir.
Diğer taraftan son seçimle, bölgelere tahsis edilen milletvekili sayısın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. YSK'nın yaptığı düzenlemeler AKP'nin sadece 5 sandalyesini etkilemiş olsa da, bu milletvekillikleri anayasa değişikliklerini referanduma götürme çoğunluğu açısından çok önemli sonuç doğurmuştur."
Tablo 1. Mevcut Sandalye Durumu ile YSK Değişikliği Olmasa İdi Oluşacak Durumun Karşılaştırılması
Mevcut Durum |
YSK Değişikliği olmasa idi |
|
AKP |
326 |
331 |
CHP |
135 |
130 |
MHP |
53 |
56 |
BAĞ/BDP |
36 |
33 |
Tablo 2. Mevcut Sandalye Durumu ile Önerilen Durumun Karşılaştırılması
Mevcut Durum |
Önerilen Durum |
|
AKP |
326 |
326 |
CHP |
135 |
138 |
MHP |
53 |
56 |
BAĞ/BDP |
36 |
30 |