TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Friedrich Ebert Stiftung Derneği Ankara Ofisi tarafından iklim değişikliğiyle mücadelede toplumsal farkındalığın ve desteğin önemine dikkat çekmek üzere düzenlenen panelde konuşan TEPAV Enerji ve İklim Değişikliği Çalışmaları Merkezi Direktörü Dr. Mühdan Sağlam, toplumun iklim krizine dair farkındalığının yüksek olduğunu ve adil bir dönüşüm beklentisi taşıdığını söyledi.
Friedrich Ebert Stiftung Derneği Ankara Ofisi, 9 Mayıs'ta düzenlediği panelle iklim değişikliğiyle mücadelede toplumsal farkındalığın ve desteğin önemini gündeme taşıdı. Sivil toplum örgütlerinin yanı sıra milletvekilleri, yerel yönetim temsilcileri ve medya mensuplarının katılımıyla gerçekleştirilen panelde, TEPAV Enerji ve İklim Değişikliği Çalışmaları Merkezi Direktörü Dr. Mühdan Sağlam, “Korkudan Birkaç Adım Ötesi: İklim Değişikliğine Yönelik Tutumlar ve Mücadele İçin Gerekli Toplumsal Desteğin Koşulları” başlıklı rapor çıktılarını paylaştı.
Sağlam tarafından hazırlanan ve editörlüğünü Dr. Seray Kumlu’nun yaptığı çalışma, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 19 ülkede SINUS Enstitüsü tarafından yürütülen araştırma bulgularına dayanıyor.
“Toplum, sosyal adalet vurgusuyla yol haritası talep ediyor”
Türkiye’de iklim değişikliğine yönelik farkındalığın oldukça yüksek olduğunu belirten Sağlam, “Her 100 kişiden 86’sı iklim değişikliğini çok önemli bir sorun olarak görüyor. Toplum yalnızca tehlikenin farkında değil, aynı zamanda çözüm sürecine dair güçlü beklentilere sahip. Araştırmaya göre katılımcıların yaklaşık yüzde 95’i, geçiş süreci ve sonrasında sosyal adaletin gözetildiği bir yol haritası hazırlanması gerektiğini düşünüyor. Özellikle maliyetlerin yalnızca ücretlilere yüklenmesi, istihdam gibi kaygılarla toplumu ciddi şekilde endişelendiriyor” dedi.
“Temiz kömür” ve “teknolojik iyimserlik” eleştirisi
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA) Kurucu Direktörü Bengisu Özenç ise konuşmasında, iklim değişikliğiyle mücadelede kullanılan bazı söylemlerin yanıltıcı olduğuna dikkat çekti. “Temiz kömür” kavramı ve teknolojinin her sorunu çözeceği yönündeki iyimser yaklaşımın mücadeleyi bulanıklaştırıldığını belirten Özenç, iklim politikalarının bu tür kavramlarla gölgelenmemesi gerektiğini vurguladı.
‘İklim yasası şeffaf ve kapsayıcı olmalı’
Panelin ikinci oturumu, “Türkiye İklim Yasasını Beklerken” başlığıyla siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdi. CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, DEM Parti Ekoloji ve Tarım Eş Sözcüsü Melis Tantan ve DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, mevcut iklim yasası taslağının yalnızca 9 saatlik bir komisyon süreciyle geçirilmesini eleştirdi. Katılımcılar, tasarının aceleye getirildiği ve önemli eksikler barındırdığı görüşünde birleşti.
Gazeteci ve Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz ise tasarıdaki muğlak ifadeleri gündeme taşıdı. “Örneğin, ‘Türkiye’nin kalkınma öncelikleri ve özel koşulları dikkate alınır’ ifadesi hem belirsiz hem de tehlikeli bir kapı aralıyor” uyarısında bulundu.
Panelde ortak görüş, iklim yasasının yalnızca bilimsel değil; aynı zamanda toplumsal ve siyasal sorumluluk taşıyan, şeffaf ve açık ifadelerle hazırlanmış bir metin olması gerektiği yönündeydi.
“Korkudan Birkaç Adım Ötesi: İklim Değişikliğine Yönelik Tutumlar ve Mücadele İçin Gerekli Toplumsal Desteğin Koşulları” başlıklı rapora buradan ulaşabilirsiniz.