Güney Kafkasya’daki mevcut durum ve bölgede sürdürülebilir barışın sağlanması, "Güney Kafkasya'daki Durum" başlıklı toplantıda değerlendirildi. TEPAV’ın ev sahipliğinde 31 Ocak Cuma günü düzenlenen etkinliğe Emekli Büyükelçiler Murat Ersavcı ve Fatih Ceylan ile Carnegie Endowment for International Peace’den Thomas de Waal, Alper Coşkun ve Eugene Rumer katıldı.

Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye arasında kurulacak üçlü bir iş birliği mekanizmasının kalıcı barış için önemli bir fırsat sunduğu görüşünün öne çıktığı toplantıda bununla birlikte bölgedeki siyasi dengelerin hassas olduğu ve jeopolitik belirsizliklerin süreci sekteye uğratabileceği de vurgulandı.

Öte yandan Ermenistan’ın, bölgesel altyapı projelerine katılmaya istekli olduğu belirtilerek Rusya’nın Kuzey-Güney Koridoru’ndaki konumunu korumaya çalıştığı dile getirildi.

Toplantıda, bölgedeki ulaşım projelerine yönelik Batı’nın ilgisinin arttığına dikkat çekilerek Türkiye’nin, Zengezur Koridoru’nun bölgedeki tüm taraflar için erişilebilir olmasını desteklediği ve bu doğrultuda uluslararası iş birliklerini güçlendirmeye çalıştığı belirtildi.

Rusya’nın Orta Asya’daki etkisi

Rusya’nın Orta Asya ve Güney Kafkasya üzerindeki nüfuzunun belirleyici olduğu ancak Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’nın bölgeye yönelik etkisinin azaldığı vurgulanan toplantıda, bu durumun, yeni iş birliklerinin önünü açabileceği ifade edildi. Öte yandan, Rusya’nın Ermenistan için güvenlik anlamında birincil aktör olmaktan uzaklaştığı, Erivan yönetiminin ABD, AB ve diğer bölgesel aktörlerle yeni ortaklıklar kurma eğiliminde olduğu aktarıldı.

Değişen Dengeler ve Türkiye’nin Güney Kafkasya politikası

Toplantıda, bölgedeki al-ver ilişkilsine dayalı işbirliklerinin önemli bir sorun oluşturmaya devam ettiği ve populist söylemlerin barışı tehlikeye atabileceği vurgulandı. Bu durumun, bölgesel iş birliklerini ve diplomatik süreçleri zorlaştıran bir faktör olarak öne çıktığına değinildi. 

ABD'deki yeni yönetimin, Güney Kafkasya’daki mevcut çıkmazın aşılması için önemli bir fırsat olduğu belirtilen toplantıda Trump’ın 24 Nisan’da ne söyleyeceğinin önemine dikkat çekildi ve Ermenistan'da gündeme gelen anayasal değişikliklerin sürecin gidişatını nasıl etkileyeceği üzerinde duruldu.

Toplantıda, Türkiye’nin Güney Kafkasya’daki stratejik önem algısının değişmediği ve  Ankara’nın bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiği, ortaya çıkabilecek fırsatları değerlendirme yönünde diplomatik girişimlerini sürdürdüğü ifade edildi. Bölgesel istikrarın sağlanması ve ekonomik iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik atılacak adımların, Türkiye’nin Kafkasya politikasında belirleyici bir unsur olacağı değerlendirildi.