Politika Notu / Elif Güler

Artan sera gazı emisyonları, küresel sıcaklıkların yükselmesine ve aşırı hava olaylarının artmasına yol açmaktadır. Bu değişiklikler, kentsel alanlar ve canlılar üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır. Özellikle kentler, iklim değişikliğinin etkilerini en yoğun şekilde hisseden bölgeler arasında yer almaktadır. Büyükşehirler, nüfus yoğunluğu, yapılaşma ve altyapı yetersizlikleri nedeniyle bu konuda daha kırılgandır. Aşırı sıcaklıklar kentlerde ısı adası etkisi yaratırken sel ve su taşkınları, yetersiz altyapıya sahip şehirlerde ciddi hasarlara ve can kayıplarına yol açabilir.

Kırılgan ve gelişmekte olan ülkeler için büyük ekonomik ve sosyal zorluklar oluşturan çevresel sorunlar, uluslararası ölçekte ele alınmaktadır. 1995 yılından bu yana gerçekleştirilen COP zirveleri, 2015 yılındaki Paris Anlaşması ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, çevre konularının uluslararası boyutta ne kadar yansıma bulduğunu gösteren önemli adımlardır.

Türkiye de çevresel sorunların etkilerini ciddi şekilde hisseden ülkelerden biridir. Ülkemiz için yaşamsal öneme sahip tarım, su kaynakları, enerji ve turizm gibi sektörler çevresel olumsuzluklardan doğrudan etkilenmektedir. Bu nedenle, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede etkin politikalar geliştirmesi ve uygulaması hayati öneme sahiptir. Gerek uluslararası gerekse ulusal bağlamda önemli bir konumda olan iklim değişikliğiyle mücadele konusunun siyasi partilerin ve yerel yönetimlerin de öncelikleri arasında yer aldığı ya da alması gerektiği düşünülebilir. Bu politika notu aracılığıyla, Türkiye'deki siyasi partilerin iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki girişimlerini ve politikalarını değerlendirmek amaçlanmıştır.

Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Türkiye’deki siyasi partilerin çevre ve iklim değişikliğiyle ilgili görüşleri, partilerin 2023 Milletvekilliği Genel Seçimi ve 2024 Mahalli İdareler Seçimi için hazırladıkları seçim beyannameleri incelenerek değerlendirilmiştir. İkinci bölüm dünya örneklerine ayrılmış ve Almanya, ABD ve Kanada’dan örnekler incelenmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise örnekler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar tartışılmış, geleceğin çevre ve iklim değişikliği politikaları için öneriler sunulması hedeflenmiştir.

Siyasi söylemler, bu mücadelenin nasıl şekillendiğini ve hangi politikaların benimsendiğini göstermektedir.

Politika notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.