logo tobb logo tobbetu

Salgın ve Toplum: Sezon Finali: AB Zirvesi ve Türkiye İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) tarafından düzenlenen “Salgın ve Toplum - Sezon Finali: AB Zirvesi ve Türkiye” webinarı 29 Haziran Salı günü çevrim içi olarak düzenlendi.
Haber resmi
30/06/2021 - Okunma sayısı: 1578

 

 

Webinara Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Selim Yenel, TEPAV AB Çalışmaları Merkezi Direktörü Nilgün Arısan Eralp, ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atila Eralp ve İPM Kıdemli Uzmanı, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Senem Aydın-Düzgit katıldı. Webinarın moderatörlüğünü İPM Direktörü Fuat Keyman üstlendi.

Webinarda konuşan Selim Yenel, AB-Türkiye zirvesi sonuçlarını tatminkâr bulmadığını belirterek başladı. AB’nin Türkiye’ye bakışında şüphecilik olduğunu ve son beş yıldır iki tarafın da gergin olduğunu söyleyen Yenel, Biden yönetiminin başa gelmesi ve Türkiye’nin ekonomik sıkıntıları ile birlikte bir yumuşama dönemine geçilmiş olsa da Gümrük Birliği modernizasyonu, vize muafiyeti ve üyelik müzakereleri konusunda çok ilerleme kaydedilmediğini vurguladı. Bugüne dek Türkiye-AB ilişkilerinde hep Türkiye’nin adım attığını belirten Yenel, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi ancak mülteciler gündeminde hatırladığını, kriz süreçleri dışında çok hatırlanmadığımızı vurguladı. Bu ilişkilerin gergin şekilde seyretmesinin iki tarafın da yararına olmadığını, siyasi irade ortaya konularak bu sorunların çözülmesi gerektiğini ifade etti. Yapılması gerekenlerin belli ve bu konuların iki taraflı olduğunu söyleyen Yenel, Avrupa’nın da adım atması gerektiğinin altını çizdi.

Senem Aydın-Düzgit, yumuşama ortamının AB tarafında pek etkili olmadığını belirterek sözlerine başladı. Türkiye’nin AB içerisindeki konumunun konsolide olduğunu, üyelik sürecinde hiç gelişme olmadığını ve mülteciler konusunda AB’nin yalnızca mali yardımlarda bulunduğunu belirtti. Bu konuda daha kapsamlı ve kalıcı bir işbirliği oluşturulması gerektiğini ancak AB tarafından çok adım atılmadığını vurguladı. AB-Türkiye zirvesinde demokrasi ve insan hakları konularına da değinildiğini söyleyen Düzgit, görüşmeler sonucunda iki taraf arasındaki durumun stabil kaldığını belirtti.

TEPAV AB Direktörü Nilgün Arısan Eralp, zirve sonuçları hakkında yeni bir şey olmadığını söyleyerek sözlerine başladı. Eralp, Türkiye’nin artık AB liderleri nezdinde bir üçüncü ülke olduğunu, Türkiye’ye zirve sonuç belgesinde Rusya, Libya ve Belarus ile birlikte üçüncü ülkeler arasında yer verildiğini ve mülteciler konusunda ise artık bir mutabakat olmayacağını, Türkiye’ye Lübnan ve Ürdün ile birlikte fon aktarılacağını ifade etti. Gümrük Birliği güncelleştirilmesinin gerçekleşmesi konusunda ise çok umutlanmadığını belirten Eralp, bu konuda Türkiye’nin karşısında çeşitli riskler bulunduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu’nun Paris Anlaşmasını onaylamayan hiçbir ülke ile ticaret ve yatırım anlaşması yapılmamasını öngören bir mevzuat  taslağı hazırladığını ve bu taslağın kabul edilmesi  durumunda  Gümrük Birliği güncelleştirilmesinin önünde  yeni bir engel olabileceğini belirtti. AB’nin görüşüne göre Türkiye’nin evrensel değerlerden tamamen uzaklaştığını  belirten Eralp, bu durumda kurulacak işbirliği ilişkisinin de sürdürülebilir olmayacağını belirtti. Eralp, ayrıca Türkiye - AB ilişkileri ile ilgili olarak TEPAV, İKV ve İPM birlikteliğiyle yakın zamanda iki rapor* yayınlandığını da hatırlattı.

Prof. Dr. Atila Eralp, Türkiye-AB ilişkilerini zirveler ışığında değerlendirmemiz gerektiğini ve transatlantik ilişkilerinde ciddi değişiklikler yaşandığını belirtti. Gelecek tartışmalarında demokrasi ve çok taraflılık vurgusu yapıldığını belirtti. Hem NATO hem de AB’de yeşil dönüşümün ön plana çıktığını vurgulayan Eralp, Türkiye’nin Paris Anlaşmasını onaylamamasının ciddi bir sorun olduğunu ifade etti. AB’nin Türkiye’yi iş birliği yapması gereken bir partner olarak gördüğünü fakat bunun ötesine geçmediğimizi vurgulayan Eralp, Paris Anlaşması konusunda gereklilikleri bir an önce yerine getirmemiz gerektiğini, yoksa bu partnerlik durumunun sürdürülemez olduğunun altını çizdi. Bu dönemde yapılması gerekenin ise kurallar ve kurumlara bağlı bir iş birliği modeli oluşturulması olduğunun altını çizdi. Üyelik meselesinin askıda olmasının faydalı olduğunu ifade eden Eralp, müzakerelerin zaman içinde tekrar gündeme gelebileceğini belirterek sözlerini tamamladı.

 

 

Etkinliği izlemek için tıklayınız.

*04.02.2021 tarihli birinci rapor için tıklayınız.

*24.03.2021 tarihli ikinci rapor için tıklayınız.


Etiketler:

Yazdır

« Tüm Haberler