TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
TÜİK, mayıs ayı sonu itibariyle dış ticaret verilerini açıkladı. 2008'in ilk beş ayında ihracatımız yüzde 40,5 artmış. Buna karşılık ithalat artışı hızı yüzde 36,9 olmuş. İthalatımızın ihracatımızdan fazla olması nedeniyle dış ticaret açığımız bir yıl önceye oranla yüzde 30,5 artmış. Doğrusu aklım hep cari açıkta olduğu için ben bu haberin hep dış ticaret açığı kısmına takılıp kalıyorum. Bilindiği üzere, dış ticaret açığımız ödemeler dengemizi bozan başlıca kalem. Ancak ihracatımızın ulaştığı hacim ve artış hızı hiç de küçümsenecek düzeylerde değil. Dünya ekonomisinden gelen sinyallerin olumsuzlaşmaya başladığı bir dönemde bu kadar büyük artış olması doğrusu etkileyici.
İHRACAT İLK 10 FASIL (Milyon Dolar) |
2007 Ocak- Mayıs |
Sıra | 2008 Ocak-Mayıs |
Sıra | Artış Hızı (%) |
Motorlu kara taşıtları | 6232 | 1 | 9074 | 1 | 45,6 |
Makineler, mekanik cihazlar, kazanlar | 3414 | 2 | 4552 | 3 | 33,33 |
Demir ve çelik | 3380 | 3 | 5488 | 2 | 62,37 |
Örme giyim eşyası | 3130 | 4 | 3488 | 4 | 11,44 |
Elektrikli makineler ve cihazlar | 2648 | 5 | 3291 | 5 | 24,28 |
Örülmemiş giyim eşyası | 2073 | 6 | 2393 | 8 | 15,44 |
Mineral yakıtlar ve mineral yağlar | 1690 | 7 | 3160 | 6 | 86,98 |
Demir ve çelikten eşya | 1591 | 8 | 2254 | 9 | 41,67 |
Plastik ve plastikten mamul eşya | 1050 | 9 | 409 | 10 | 34,19 |
İnciler ve kıymetli taş | 904 | 10 | 2979 | 7 | 229,54 |
10 fasılın toplamı | 26112 | 38088 | 45,86 | ||
Toplam ihracat | 40623 | 57018 | 40,36 | ||
İlk 10 fasılın toplam ihracattaki payı | 0,6428 | 0,668 |
TÜİK, Türkiye'nin ihracatını 98 fasıla (kabaca mal grubuna) bölünmüş olarak veriyor. Ancak, yılın ilk beş ayı itibariyle bakıldığında, bu fasıllardan en büyük hacimli ilk 10'unun toplam ihracat içindeki payı yüzde 65 dolaylarında. Bunu iki türlü yorumlamak olanaklı: Bir bakış açısına göre bu ihracat tabanımızın gelişmiş ülkeler kadar geniş olmadığını gösteriyor. Ama öte yandan da Türkiye'nin ihracatının bir-iki mala sıkışmamış olduğu, belli bir çeşitlilik düzeyine ulaşmış olduğumuzu söyleyebiliriz. Tabii, malumu ilam kabilinden, "çeşitlenmeyi artırsak daha iyi olur" diyebiliriz de. Tablodan çıkarılabilecek bir başka ilginç sonuç da fasıllar arasında ihracat artış hızı açısından büyük farklılıkların var olması. Örneğin "Örme Giyim Eşyası" faslında bu yılın ocak-mayıs döneminde geçen senenin aynı dönemine oranla sağlanan ihracat artışı sadece yüzde 11,4 iken "İnciler ve Kıymetli Taşlar" başlıklı fasılda yüzde 230! Bu fasıldaki artışı istisnai bir olay olarak kabul etsek bile geri kalanlar arsında da büyük artış hızı farklılıkları var. Acaba bu farklılıkların kaynağı ne? Piyasa yapısı (rekabet derecesi) mı? Yoksa iç pazarın büyüklüğü mü? (Örneğin iç pazarı büyük ya da kolayca büyüyebilen mallarda, ihracat artışı düşük hızda mı oluyor?) Bir başka soru, uluslararası üretim zincirinin içinde yer alan mallarda ihracat ortalamadan daha hızlı mı artıyor, daha yavaş mı? İhracatın görece hızlı arttığı sanayilerde ileri teknoloji mi kullanılıyor? Buralarda katma değer yüksek mi? Bu sanayilerde yaratılan katma değerin ücret ve kâr biçiminde bölüşümü, diğerlerinden farklı mı? Kâr oranları nasıl seyrediyor? Tabii bir başka soru da bir fasılda ihracat temposunun yüksek olması, geçici bir olay mı yoksa süreklilik gösteriyor mu? Bu ve benzeri sorulara yanıt verebilmek için firma düzeyinde çalışmalardan yararlanmak gerek. Tabii bir de daha uzun döneme bakıp, mevsimlik etkilerden kurtulmak gerekiyor. Bu yazıda ele alınan 5 aylık dönem soruna dikkati çekmek için işe yarasa da karar alabilmek için yeterli değil. Belki bunların ışığında ihracatımızı nasıl artırabileceğimiz konusunda biraz daha net bilgilere ulaşabiliriz. Sanayimizin sürdürülebilir ihracat yapan kesimler yönünde yeniden yapılanmasını sağlayabiliriz. Öte yandan da ihracat artış hızı düşük kesimlerde buna yol açan tıkanıklıklardan iktisat politikası ile giderilebilecek olanlar üzerinde durabiliriz. Başta söylediğim gibi, cari açık Türkiye'nin başını ağrıtacak bir sorun. Bunu kapatmayı ummasak bile kabul edilebilir düzeye indirmek için olayı bütün yönleriyle düşünmek gerekiyor.
Bu yazı 04.07.2008 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Fatih Özatay, Dr.
15/01/2025
Burcu Aydın, Dr.
11/01/2025
Fatih Özatay, Dr.
10/01/2025
Fatih Özatay, Dr.
08/01/2025
M. Coşkun Cangöz, Dr.
07/01/2025