TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
ABD’de federal hükümetin 1 Ekim itibarıyla resmen kapanması, Washington’daki siyasi kutuplaşmanın ekonomik yansımalarını yeniden gündeme taşıdı. Geçmiş örnekler, bu tür kapanmaların genellikle kısa süreli ve sınırlı etkiler doğurduğunu gösterse de, bu kez hem küresel finansal koşullar hem de iç siyasetteki sertleşme farklı bir tablo ortaya koyuyor.
Hükümet neden kapandı?
ABD’de hükümetin kapanmasının temel nedeni, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki politik ayrılık sebebiyle Kongre’nin federal bütçe tasarısını onaylayamaması oldu. Bu yüzden ABD’de federal yönetime, ekim ayı ve izleyen aylar için bütçe, yani harcama yetkisi, verilememiş oldu.
Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında borç limiti, harcama tavanı ve kamu kaynaklarının dağılımı konusunda keskin görüş ayrılıkları bulunuyor. Cumhuriyetçiler özellikle savunma dışı kamu harcamalarında sert kesintiler ve göçmenlik politikalarında daha sıkı önlemler isterken, Demokratlar sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik programlarının korunmasında ısrar ediyor.
Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçilerin çoğunluğu, bütçe yasama sürecinde pazarlık güçlerini artırıyor; ancak Senato’daki dağılım, tasarının geçmesi için mutlaka Demokratların desteğini almaları gerektiriyor. Bu tablo, iki kanat arasında uzlaşma sağlanamadığında bütçe tasarısının yasalaşamamasına sebep oluyor.
Kapanma ne kadar sürer?
Başkan Trump dahil olmak üzere, kimsenin bu konuda tam bir öngörüsü olamamasına rağmen geçmiş tecrübeler sürece ışık tutuyor. Bundan bir önceki kapanma, yine Başkan Trump’ın başkanlığı sırasında, 2018 yılında yaşanmıştı. Federal hükümet 35 gün kapalı kalarak tarihin en uzun kapanma süreci olmuştu. Bir önceki de 2013 yılında, 16 gün sürmüştü.
Signum Global’den Lew Lukens’in de işaret ettiği üzere, kapanmanın bu defa yaklaşık iki hafta sürmesi bekleniyor. Ana gerekçe olarak da demokratların kendi tabanlarının baskısına rağmen uzatılmış bir kapanmayı istememesi gösteriliyor. Öte yandan Cumhuriyetçiler bütçe kesintileri, göçmenlik düzenlemeleri ve sağlık harcamaları konusunda taviz vermek istemiyor. Dolayısıyla, siyasi bir güç gösteresine dönen bu hesaplaşma, kısa dönemli uzlaşı beklentilerinin aksine, çekişmelerin uzamasına da sebep olabilir.
Federal kapanma neleri etkiler?
Hükümetin kapanması ABD’de işlerin tamamen durması anlamına gelmiyor. Bu süreçte kritik önemdeki hizmetler –hava trafik kontrolü, kolluk güçleri, sınır ve mali güvenlik gibi—devam eder. Ancak birçok idari ve kamusal faaliyet durma noktasına gelir. Ulusal parklar ve müzeler kapanır, pasaport ve vize işlemleri yavaşlar, düzenleyici kurumların onay ve denetimleri uzar. Ayrıca küçük işletme kredileri, bazı konut ve tarım destek programları da askıya alınır. Bu nedenle kapanma, günlük yaşamı doğrudan etkilemese de ekonomik görünürlüğü azaltır ve kamu hizmetlerinin geniş bir kesiminde aksamalara yol açar.
Ekonomik faaliyet üzerine etkileri
Kısa dönemli kapanmanın ekonomik faaliyet üzerindeki etkisinin sınırlı olması bekleniyor. HSBC’nin hesaplamalarına göre 750 bin federal çalışanın geçici olarak izne ayrılmasının günlük maliyeti yaklaşık 400 milyon dolar. Bu durumda İki haftalık kapanmanın maliyeti yaklaşık 5,6 milyar dolar oluyor. Bu da ABD’nin 30 trilyon dolarlık milli gelirinin %0,19’una denk geliyor. Kısa vadede bu kayıplar telafi edilebilir büyüklükte olsa da sürenin uzaması halinde özel sektör talebi etkilenerek ve büyümede geçici “mini şoklar” ortaya çıkartabilir.
Piyasa etkileri: Faiz, borsa, dolar, altın
Kapanmanın piyasa üzerindeki en büyük etkisi veri akışındaki kesintiler olacaktır. Federal hükümetin çalışmaması demek istihdam, işsizlik oranı ve enflasyon gibi piyasalar açısından kritik verilerin yayımlanamayacağı anlamına geliyor. Fed’in faiz kararları için de kritik olan bu verilere ulaşılamaması, piyasadaki belirsizlik ortamını ve spekülasyonu besleyecektir.
Bu belirsizlikten en fazla beslenen varlık, güvenli liman olarak adlandırılan altın olacaktır. Ancak halihazırda onz başına $3.900 bandına dayanmış altın fiyatlarının şu aşamada birçok yatırımcı için kar realizasyon imkanı sunduğunu da düşünürsek, hızlı bir uzlaşı halinde, altın yatırımcısının üzüleceğini de unutmayalım.
Borsa tarafına bakacak olursak, piyasaların ilk etapta kapanmanın etkilerini tolere edilebilir bulduğunu görüyoruz. Kapanmanın ABD’de faiz indirim sürecine denk gelmesi de bu durumu destekliyor. Ancak kapanmanın uzaması halinde ABD’nin kredi notu algısının dahi tartışmaya açılabileceğini vurgulayan analizler olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Bu da halihazırda tarihi oranların üzerinde seyreden ABD tahvil faizlerinde dalgalanmaları ve ABD dolarında değer kayıplarını artırabilir.
Sonuç
Önceki tecrübelerden de yola çıkarak, ABD’de hükümet kapanmasının kısa süreli ve sınırlı etkide olması bekleniyor. Ancak siyasi kutuplaşmanın sertleşmesi, sürecin uzamasına ve gerek ABD piyasalarında gerekse küresel piyasalarda risk algısının artmasına ve finansal varlıklarda ciddi dalgalanmalara yol açabilir. Özetle, Washington’daki siyasi aktörlerin uzlaşıya ne kadar hızlı ulaşacağı, sadece ABD ekonomisinin değil, küresel piyasaların da yönünü belirleyecektir.
Bu köşe yazısı 03.10.2025 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi'nde yayımlandı.