TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Ekonomi programı Türkiye’nin temel sorunlarını ve bunun bir alt kümesi olarak da her daim makroekonomik istikrarın sağlanması gereğini ortaya çıkaran yapıyı değiştirecek adımları içermediği için eksik bir program. Mesela hepimiz biliyoruz ki, enflasyonu 2025 sonunda yüzde 30, 2026 ortasında da yüzde 25 civarına indirsek bile, bir süre sonra enflasyonu yeniden sıçratan politikalar uygulanacak. Özellikle de seçim yaklaşıyorken.
Malum, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) bugün toplanıyor. Şu anda Merkez Bankası’nın bankalara gecelik vadede verdiği borcun faizi yüzde 49 (faiz koridorunun üst sınırı). Haftalık vadede verdiği borcun faizi (repo faizi) ise yüzde 46. Bu faiz politika faizi olarak biliniyor. Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının hapse atılmasıyla birlikte döviz kuru ve risk primi sıçradı. 20 Mart 2025’te PPK ‘ek toplantı’ adı altında olağanüstü bir toplantı yaptı. Karardan bir alıntı:
“Son dönemde finansal piyasalarda oluşan yüksek oynaklıkla birlikte Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 6 Mart tarihli PPK toplantısındaki seviyesinden 38 baz puan artışla 20 Mart itibarıyla 296 baz puan seviyesine gelmiştir. Aynı dönemde, Türk Lirası’nın 1 ay vadeli kur oynaklığı 10,3 puan artışla yüzde 19 seviyesine, 12 ay vadeli kur oynaklığı ise 4,0 puan artışla yüzde 21,5 seviyesine yükselmiştir… Bu doğrultuda Kurul, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranının yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükseltilmesine karar vermiştir. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 42,5’te, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’de sabit tutmuştur.”
Arkasından Trump hazretlerinin gümrük vergisi saçmalığı geldi. Ortalığı büyük bir belirsizlik kapladı. Risk primimiz daha da yükseldi. Döviz kuruna baskı sürdü. Ödemeler dengesi verilerine göre mart ve nisan aylarında büyük bir sermaye çıkışı yaşandı: Martta 7, nisanda ise 17,4 milyar dolar. Bu gelişmeler, 17 Nisan’daki toplantıda Merkez Bankası’nın repo faizini yüzde 46’ya, gecelik borç verme faizini ise yüzde 49’a çıkarmasına yol açtı. 17 Nisan’dan sonraki ilk toplantı bugün. Merkez Bankası ne yapmalı? Dikkat ederseniz “ne yapacak?” değil “ne yapmalı?”. Ne yapacağı kendi bileceği iş, “ne yapmalı” üzerine ise ahkâm kesmek biz fanilerin işi.
İki nokta önemli: Birincisi, elbette enflasyon. Mevsim hareketlerinden arındırılmış Mayıs enflasyonu ne düşük ne de yüksek: Yüzde 2. Keza temel enflasyon göstergeleri de son iki aya kıyasla daha umut verici bir düzeyde. Salt bu çerçevede bakıldığında, giderek artan şikâyetlere rağmen, bir ay daha sabretmek yerinde olur. Haziran enflasyonu istenilen ölçüde düşük gelirse, faiz indirimi Temmuz toplantısında ele alınmalı.
Merkez Bankası’nın temkinli olmasında yarar var
İkincisi, son haftalarda yeni bir küresel sorun ortaya çıktı: İsrail-İran çatışması. Nasıl gelişeceği belli değil. Son günlerde tırmanıyor. ABD’nin de savaşa katılacağı dile getiriliyor. Bu, hem küresel risk alma iştahını azaltacak hem de petrol fiyatlarını yükseltecek bir gelişme. Salt bu gelişmeler nedeniyle Merkez Bankası’nın politika faizini yükseltmesi gerekmiyor ama temkinli olmasında yarar var. 19 Mart sonrasındaki gelişmelere bağlı olarak gecelik faiz ile politika faizi arasındaki alanı açtığı için bu açıdan bir avantaja sahip. Gerekirse, para politikasını o alanı kullanarak sıkıştırabilir. Bu nedenle, koridorun üst sınırı olan yüzde 49’u da aşağıya çekmemeli.
TEPAV’ın her PPK toplantısından önce yayımladığı değerlendirme notundan alıntıyla bitireyim. Şöyle: “Bu değerlendirmeler ışığında, TEPAV Para Politikası Çalışma Grubunun görüşü, yukarıda altı çizilen belirsizlikler nedeniyle temkinli bir para politikası yürütülmesinin ve para politikasının esnekliğinin korunmasının gerekli olduğudur:
- Repo faizi yüzde 46’da sabit tutulmalıdır. Politika faizinin düşürülmesi, Haziran enflasyonunun belli olmasından sonra yapılacak 24 Temmuz PPK toplantısında ele alınmalıdır.
- Mevcut koşullarda Merkez Bankası fonlamasının politika faizi olan repo faizinden yapılması uygundur.
Merkez Bankası gecelik borç verme faizi yüzde 49’da tutulmalıdır. Zira, İsrail-İran çatışmalarının alacağı biçime bağlı olarak gecelik borç verme faizi ile repo faizi arasındaki alan, gerektiğinde para politikasını sıkılaştırmak için kullanılabilir.”
Bu köşe yazısı 19.06.2025 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi'nde yayımlandı.