TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Peşi sıra onlarca fıkra anlatanlara hep hayret etmişimdir, bu kadar fıkrayı nasıl akılda tutabiliyorlar diye. Hele güzel de anlatıyorlarsa, bu hayret biraz da kıskançlığa dönüşebilir. Bildiğim fıkra sayısı herhalde bir elin parmaklarından azdır.
2006 yılında enflasyon hedefinin tutmamış olması, 2007 hedefinin de tutmayacağının anlaşılması üzerine, enflasyon hedeflemesi rejimi hakkında yazılan çizilenler o az sayıdaki fıkradan birini anımsattı bana. Hani, şu Meksikalı çapkın Pedro'nun fıkrasını. Bilenlerin kolaylıkla hak verecekleri gibi, hoş olmaz burada anlatmak.
Pedro bir tarafa, varsayımsal bir ülkenin merkez bankasını düşünün. Uzun bir süredir enflasyon hedeflemesi uyguluyor olsun. Bu rejim dünya üzerinde 80'li yıllardan itibaren görülmeye başlandı, 90'lı yıllarda da yaygınlaştı. Fıkradaki 'bin' sayısı bu durumda geçerli olamaz. Öykü bu ya, iki yıl öncesine kadar, 10 yıl üst üste hep enflasyon hedefi tutturulmuş.
Oysa iki yıldır tökezleniyor. Enflasyon hedefin üzerinde gerçekleşiyor. Nedenleri bir tarafa, basında ya da televizyon kanallarında giderek artan sayıda olumsuz yönde yorum çıkmaya başlıyor merkez bankası için. Sonuçta bir koro oluşuyor; hep bir ağızdan 'İnmez be enflasyon, inmez be enflasyon' diye bağırmaya başlıyorlar.
Durun yahu, bir yıl önce ekonomi büyük bir dışsal şoka maruz kaldı ve kur sıçradı, petrol fiyatları da yüksek düzeyde seyrediyor, üstelik bir de hava koşullarına bağlı olarak yaş sebze fiyatları yüksek gidiyor, falan diye merkez bankası açıklama yapmaya kalkışıyor. Zaten faizleri yükseltmiş; beklentileri kontrol etmeye çalışıyor, iç talebi de dizginlemeye uğraşıyor. Yaptığı tahminlere göre enflasyon üçüncü yılda hedefle uyumlu hale gelecekmiş, ne gam. Koro devam ediyor: 'İşe yaramaz enflasyon hedeflemesi, işe yaramaz enflasyon hedeflemesi'.
Dünkü yazımda Brezilya'nın 1999 yılında başlayan enflasyon hedeflemesi macerasını ele almıştım. İlk iki yıl hedefi tutturduktan sonra, üç yıl hedeften sapmışlardı. Arada iki kez de hedef değiştirmişlerdi. Buna karşın, şu anda Brezilya'da enflasyon fiyat istikrarı sınırında, yüzde 3'lerde dolaşıyor. Brezilya'nın deneyimi ilginç, özellikle hedeften sapmaları nasıl açıkladıklarını ele almak istiyordum. Ama Pedro yüzünden laf uzadı, Brezilya deneyimine gelecek yazıda devam edeyim. Bitirmeden Türkiye'ye ilişkin bir hatırlatma:
Türkiye'de enflasyon hedeflemesine 2002'de başlandı. Bugün uygulanmakta olan ile özde aynıydı o sırada uygulanan örtük enflasyon hedeflemesi. Yasa aynı, enflasyon hedefi var, Merkez Bankası'nın ileriye yönelik enflasyon öngörüleri var, hedef ile öngörü arasındaki uyumun derecesine bağlı olarak faiz kararları alınıyor, kararların nedenleri açıklanıyor. O zaman da öyleydi, şimdi de böyle. Farklılık faiz kararını alan heyette, kararların zamanlamasında ve bir ölçüde de kullanılan modellerin teknik düzeyi ile iletişimin biçiminde. Ama iktisadi öz aynı.
2002-2005 döneminde, diğer bir ifadeyle dört yıl üst üste hedef hep tuttu. Aynı dönemde Türkiye ekonomisi tarihinde görülmemiş bir hızla büyüdü. Beşinci yıl hedefin üzerinde kalındı, bu yıl da hedef tutmayacak. Ancak, bugünkü bilgiler ışığında yıl sonu enflasyonu yüzde 6'ya yakın bir yerde olacak (hiç fena değil), 2008 ortalarında ise hedef ile uyumlu hale gelecek enflasyon. Şimdi bu enflasyon hedeflemesi rejimi başarısız mı?
Ha, diyebilirsiniz ki 2008 hedefi de tutmaz. Olabilir; özellikle ortadaki siyasi belirsizlik dikkate alındığında. Yeni ve belirsiz bir dünyanın eşiğinde olduğumuz ortada. Birkaç yıl çalkalanma olasılığımız da az değil. Ama onun suçlusu da enflasyon hedeflemesi rejimi mi? Sürdüreceğim.
Bu köşe yazısı 14.05.2007 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024