TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Merkez Bankası, piyasada hemen hemen herkesin beklediği üzere 6 Mart tarihli Para Politikası Kurulu Kararıyla politika faiz oranını 2,5 puan aşağı çekerek yüzde 42,5’e indirdi.
Peki Merkez Bankasının faiz konusunda bekleneni yapması doğru politikayı uyguladığı anlamına geliyor mu? TEPAV bünyesinde yaptığımız değerlendirmelere göre hayır. Zira bunun yansımalarını çeşitli kalemlerde de gördük.
İlki ve en olumsuzu enflasyon hedeflerinde oldu. Geçtiğimiz yıl, 8 Ağustos tarihinde Merkez Bankasının yayımladığı Enflasyon Raporunda, 2025 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 14 idi. Üzerinden bir ay geçmeden, hükümet bu tahmini, 5 Eylül 2024 tarihli Orta Vadeli Programda yüzde 17,5’e yükseltti. Ardından Merkez Bankası 8 Kasım 2024 tarihli Enflasyon Raporunda bunu yüzde 21’e çıkardı. Artan yıl sonu enflasyon tahmininin ardından Merkez Bankası aralık ve ocak aylarında faizi düşürdü, akabinde de 7 Şubat tarihinde yayımladığı Enflasyon Raporunda enflasyon tahminini yüzde 24’e yükseltti. 6 ay içinde Merkez Bankası 2025 yıl sonu enflasyon tahminini tam 10 puan arttırdı!
Merkez Bankasının 2025 yılı için enflasyon tahminini güncellemesiyle birlikte finansal piyasa analistleri de tahminlerini yeniden yüzde 30’lara doğru revize etti.
Benzer şekilde, yılbaşından bu yana gerek aylık enflasyon gerçekleşmelerinde gerekse enflasyon beklentilerinde bozulma yaşandı. Aylık enflasyona hükümetin yaptığı fiyat artışlarını geçmişten gelen yüksek enflasyonu baz alması da önemli bir etken oldu. Bu etkiyi, vergi ve idari kararlardan en çok etkilenen ulaştırma ve sağlık sektöründe birebir, hizmetler sektöründe ise dolaylı olarak. Ayrıca tüketici sepetinin yaklaşık üçte ikisini belirleyen gıda, barınma ve ulaştırma enflasyonunda da Merkez Bankasının elini rahatlatan fiyat artışlarını henüz göremedik. Aksine yıl başından bu yana kira ve ulaştırma enflasyonunda trend yukarı yönlü oldu.
Merkez Bankasının Şubat Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporunda yayınladığı üzere 3 aylık ortalamalara göre yumuşatılmış enflasyon ana eğilim göstergeleri yıl başından bu yana yönünü yine yukarı döndü. Zira faiz indirimleri öncesinde de bu göstergede indirimleri destekleyecek bir iyileşme yaşanmamıştı.
Özet itibarıyla mali, idari ve yapısal politikalarla yeterli destek almayan tek ayaklı bir dezenflasyon politikasında erken başlayan ve devam eden faiz indirimleriyle birlikte ne fiyat istikrarı ne de ekonomik büyümede istenen hedeflere ulaşabiliriz.
Bu köşe yazısı 07.03.2025 tarihinde Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi'nde yayımlandı.