TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
2004 başından bu yana dar bir aralıkta seyrediyor enflasyon. Son üç yılın ortalama yıllık enflasyonu yüzde 8.9 düzeyinde gerçekleşti. Geride bıraktığımız yılın temmuz ayı değerini (yüzde 11.7) bir tarafa bırakırsak ulaşılan en yüksek değer yüzde 10.6, en düşük değer ise yüzde 7.3.
Yıllık enflasyonun son üç yılda belirgin bir eğilim göstermeden dar bir aralıkta seyretmesi bir katılık göstergesi olarak alınabilir. Kısmen doğru. Özellikle hizmet sektöründe fiyatlama davranışında bir katılık var; bunu biliyoruz. Kısmen de doğru değil. Birkaç nedenle: 2006 yılında mayıs ayından başlayarak döviz kurunda büyük artışlar gerçekleşti. Enerji ve emtia fiyatları önemli bir süre yüksek düzeylerde seyretti. Bunların 2006 yılı enflasyonuna olumsuz etkileri oldu.
Grafikte 2006 yılında gerçekleşen aylık enflasyon değerleri (açık renkli ve taralı kutular) ve her ay itibarıyla son üç yılın ortalama aylık enflasyon değerleri (koyu renkli kutular) gösteriliyor. Özellikle nisan-temmuz dönemindeki aylık fiyat artışları, ortalamanın belirgin biçimde üzerine çıkmış.
Enflasyona ilişkin tahminlerimi farklı senaryolar oluşturarak daha önce vermiştim. Bu farklı senaryoları bir tarafa bırakalım. Teknik bir nedenle nisan ayından başlayarak yıllık enflasyonda belirgin bir azalma oluşması beklenir. O neden de grafikte var. Nisan-temmuz aylarında enflasyonun yüksek düzeylerde oluşmasının arkasındaki nedenler ortadan kalktı. Dolayısıyla, enflasyonu belirleyen asli unsurlar hiç değişmeden kalsa bile, söz konusu aylarda yüksek rakamlar yerlerini düşük rakamlara bırakacaklar.
Bu teknik neden dışında da enflasyonda düşüş beklemek gerekiyor. 'Normal' koşullar altında. Yani, makro disiplin devam eder, içeride siyasi gerginlik yaratılmaz, Amerikan Merkez Bankası kötü bir sürpriz yapmaz ve AB ile ilişkiler de artık kanıksadığımız biçimde gelişirse. Birkaç aydır bu koşulların hüküm sürdüğü bir ortamda yaşıyoruz. Dolayısıyla kur pek kıpırdamadan duruyor. Enflasyona ilişkin bekleyişlerde olumlu yönde gelişme var.
Dışsal koşullar da lehimize gelişiyor. Uluslararası piyasalarda enerji fiyatlarında düşüş var. Emtia fiyatlarında da. Üçüncü çeyreğe göre talepte bir artış var ama yine de iç talep düzeyi daha önceki dönemlerde olduğu kadar yüksek değil.
Bu durumda teknik neden dışında da enflasyonda aşağı doğru bir eğilimin oluşması beklenir. Şüphesiz 'normal' koşulların süreceği varsayımı altında. Bazı çekirdek enflasyon göstergelerinde bu eğilimin ilk belirtileri gözlendi son aylarda. Yarın açıklanacak enflasyon rakamları bu eğilimi daha da belirginleştireceğe benziyor. Hadi, hayırlısı.
Bu köşe yazısı 01.02.2007 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.