TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Önce haberden başlayayım: Suudi Arabistan’ın en önemli petrol tesislerine bu hafta sonu bir İHA (İnsansız Hava Aracı) sürüsü (swarm) saldırdı. Yemendeki Husi isyancılarının saldığı söylenen sürünün, 10 civarında patlayıcı yüklü İHA’dan oluştuğu söyleniyor. Sonuçta, Suudi Arabistan’ın petrol üretim kapasitesinin yarısı bir anda devre dışı kaldı ve 5,7 milyon varillik üretim kapasitesinin ne zaman tekrar devreye alınabileceği daha açıklanmadı. Neden böyle? Artık her yer İHA. Öncelikle ondan. Ayrıca Suudi Krallığı, artık dünyanın bir numaralı petrol üreticisi de değil bu arada.
Şimdi haberin yorumuna geçeyim, müsaadenizle. Bu ne demek? Bir yandan bakarsanız, petrol üretiminin birden 5,7 milyon varil azalması, hızlı petrol fiyatı artışı demek. Şimdi bunun kalıcı mı yoksa geçici mi olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Ama geçici değil, kalıcı bile olsa önümüzdeki iktisadi toparlanma sürecinin ne tür riskleri barındırdığını bize ayan beyan gösterdi bu saldırı. Hızlı fiyat artışı, zaten titrek olan bu eğreti küresel iktisadi toparlanma sürecine ciddi bir negatif arz şoku demek hiç şüphesiz. Ortalık zaten karışık, daha da karışmış olur. İyi olmaz.
Ben, doğrusu, Ukrayna’da Rusya yanlısı isyancılar bir sivil uçak vurduğunda duyduğum endişenin aynısını hissettim. Küresel değer zincirlerinin işleyişini nasıl bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu bir kez daha görmüş olduk.
Artık her yer İHA
Ama doğrusu ya, bugün bu olayın benim aklıma en çok takılan yanı, işin bu arz yönlü iktisadi şok tarafı değildi. Yemen’deki Husi isyancılarının ya da bir takım açıklamalarda vurgulandığı gibi İran’ın böyle bir İHA sürüsünü Suudi Arabistan’da belli hedeflerin üzerine salabilmesi, devlet dışı bir aktörün ya da gelişmekte olan bir ülkenin böyle bir kapasiteye sahip olabilmesi bana çok daha önemli geliyor doğrusu.
AI (yapay zeka) teknolojileri söz konusu olduğunda genellikle otonom araçlardan söz ederken, teknolojinin barışçıl kullanımı hep aklımıza geliyor. Hayatlarımızı nasıl yeniden organize etmemiz gerektiğini konuşuyoruz ama işin asıl hızla gelişen kesimi bu savaş teknolojileri. Silahlı İHA sürülerini birbirleri ile çarpıştırmak artık olağan bir tatbikat oyunu sayılıyor. Hedefleri veriyorsunuz, sonra onlar birbirleri ile doğrudan bir pilota bağlı olmadan savaşıyorlar. Öyle kendi başlarına ve kendi kararlarını kendileri vererek. Ürkütücü ama böyle. AI uzunca bir süreden beri güvenlik stratejilerinin yeniden tanımlanmasına neden oluyor. Artık her yer İHA.
Elinde İHA olan ülke sayısı 80’e yaklaştı
Yeni teknolojik devrim ile birlikte yeni savaş araçlarına erişim, pek çok ülke için eskisine nazaran çok daha kolaylaştı. İHA teknolojisi en hızlı uyum sağlanan alanlardan bir tanesi doğrusu. Aşağıdaki grafik, 2019 Münih Güvenlik Konferansı Raporu’ndan. 2009’dan 2019’a neyin değiştiğini gösteriyor askeri İHA teknolojisi açısından. Spor olsun diye eğlence için kullanılan İHA’ları dışarıda bırakırsanız, “savunma amaçlı” hafif İHA’lara sahip ülke sayısı 2009 yılında 30 iken, 2019 yılında 78’e çıkmış. Son 10 yılda İHA sahibi ülke sayısı 2,6 kat artarak 80’e dayanmış görünüyor. Ağır İHA’lar söz konusu olduğunda ise son on yılda artış oranı 3 katına ulaşıyor. Bu tür İHA yapıp kullanan ülke sayısı 11’den 30’a yükselmiş.
Son on yılda tek değişen İHA teknolojisine erişimin “demokratikleşmesi”, daha fazla ülke ve hatta devlet dışı aktörün bu teknolojiyi kullanmaya başlaması değil. Aynı zamanda bundan on yıl öncesi ile kıyaslandığında, teknolojinin niteliğinde ortaya çıkan değişimi de dikkate almak gerekiyor. Eskiden İHA deyince, uzaktan bir pilot tarafından komuta edilen, idaresi için yüzlerce insanın çaba gösterdiği tek bir makineden bahsederdik. Arada iletişim bağlantısı kopunca, İHA ile iş yapmak da zorlaşırdı. Ama artık AI çağında hareket ettikçe öğrenen ve öğrendiğini uygulayan otonom İHA’lardan söz etmek mümkün. Bu ne demek? İşimiz iş demek bana sorarsanız.
Hava savunma sistemlerinin işi artık daha da zor. Ortada aynı bir arı oğulu gibi birlikte hareket eden ama ortamı ve engelleri sürekli öğrenerek yoluna devam eden bir İHA sürüsü var artık. Bu yeni çağda, güvenlik stratejilerini sürekli yenilemek ve değişeni hızla takip etmek gerekiyor. Bu konuyla ilgili düşünce kuruluşları bile var artık. Center for New American Security (CNAS) 2007 yılında kurulmuş bir Vaşington think tank’i mesela. Eskilerin içinde de yeni teknolojilerin ülke güvenliği için ne anlama geldiğine ilişkin birimler oluşturuluyor. İHA’ları yapmak kadar, güvenlik stratejileri için ne ifade ettiklerini düşünmek de önem taşıyor.
Amerika petrol üretiminde Suudi Arabistan’ı geçerek bir numara oldu
Suudi petrol sahasına yönelik bu saldırı ile birlikte şimdi sanırım Suudi Arabistan’ın geleceğini daha çok tartışacağız. Ama bu tartışmanın içinde sanırım şu noktayı da unutmamak gerekiyor. Son on yılda yalnızca İHA dahil yeni teknolojiler herkes için daha erişilebilir hale gelmedi. Aynı zamanda Amerika, dünyanın bir numaralı petrol üreticisi konumuna da yükseldi. 2008 yılından bugüne Amerikan petrol üretimi yüzde 130 arttı. Dünyanın bir ve iki numaralı petrol üreticisi olan Suudi Arabistan Krallığı ile Rusya Federasyonu ise aynı dönemde üretimini yüzde 15’er artırabildi yalnızca. (https://www.forbes.com/sites/judeclemente/2019/08/23/3-charts-to-know-oils-future/#3580d5c8233e) Yüzde 130 nerede, yüzde 15 nerede? Sonuçta Amerika dünyanın bir numaralı petrol üreticisi oldu. Bekleyin yakında bir numaralı petrol ihracatçısı da olur. Vaşington’a o yeni düşünce kuruluşlarını boşuna açmıyorlar benim anladığım.
Geçen hafta Amerikan Ticaret Bakanı Wilbur Ross, Türkiye’de tam beş gün geçirdi. Herkesle de konuştu. Amaç, Türk-Amerikan ikili ticaretini 100 milyar dolara çıkartmaktı. Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesinde bu konuda bir mutabakata varılmıştı. Şimdi bu işin nasıl gerçekleştirilebileceği tartışılıyor. Toplantıların değişmeyen gündem maddelerinden biri de Amerikan doğal gazıydı doğrusu. Ben bu konuyu yakın gelecekte çok duyacağımızı düşünüyorum. Suudi petrol tesislerine saldıran İHA sürüsü haberi üzerine daha çok konuşacağız gibi geliyor bana doğrusu.
Bu köşe yazısı 16.09.2019 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024