TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
2017 yılının Şubat ayı başı itibariyle, dünyada görünen unicorn (tekboynuz) sayısı 185 olmuş. Hadise yalnızca bir bölgeye ait değil, tam 24 ülkede unicorn görülmüş. Bunların yüzde 48’i Amerika dışındaki yerler. 3’ten fazla unicorn’a sahip ülkeler listesinde altı adet ülke var. Birincisi, Amerika Birleşik Devletleri. İkinci, Çin. Üçüncü ise Hindistan. Liste sonrasında, İngiltere, Almanya ve Güney Kore biçiminde devam ediyor.
Bu ne demek? 3ten fazla unicorn görülen ülkeler listesinde 3 adet gelişmiş, 3 adette gelişmekte olan ülke var. Günümüzde unicorn’lar ille de gelişmiş ülkeleri tercih etmiyor. Haritaya bakınca ne görülüyor? Unicorn’lar, Türkiye’yi tercih etmiyor. Nasıl Sibirya kaplanlarının yaşamak için bir ekosisteme ihtiyacı varsa, unicorn’ların da yaşamak için bir ekosisteme ihtiyacı var. Türkiye, startup ekosistemini kurmak için her ne yaptıysa, daha başarılı olmamış gözüküyor. Unicorn’lar, Türkiye’nin yatırım iklimini sevmiyor.
Önce şuradan başlayayım: Nedir bu unicorn muhabbeti? Bu mitolojik canlı, tekboynuz, birdenbire nasıl böyle ünlü oldu? Mesele yeni teknoloji startupları ile doğrudan alakalı. Değeri 1 milyar doları aşan startup’ara unicorn deniyor. Ve dünyada değeri 1 milyar doları aşan startup sayısı 185’i aştı. Ama TEPAV direktörlerinden Selin Arslanhan’ın geçenlerde kafamıza iyice yerleştirdiği gibi, Türkiye’de startup’lar bırakın tekboynuzlaşmayı, exit (çıkış) bile yapamıyor.
Neden? Türkiye’deki melek ya da başka türlü risk sermayedarları risk almayı sevmiyorlar. Tanıma aykırı bir tezat ama böyle. Bizimkiler destek vermek için, startupların önce başarılarını kanıtlamalarını uzaktan seyretmeyi seviyor. Başarısını kanıtlamaya başlarsa da, startupın aslan payını kendine istiyor. Nedir? Türkiye’nin girişimcileri de Türk tipi olduğu için, halen Türkiye’de tekboynuz görülmüyor. Bu nedir? Ayıptır.
Buraya kadar çıkan kısmın özetini vereyim: İçinde unicorn görünen 24 ülke içinde Türkiye yoktur. Ülkeleri, startuplarının çıkış yapma sayısına göre sıralarsak, Türkiye 40 ülke içinde 35inci sırada yer almaktadır. Şaşırtıcı mıdır? Değildir. İki tane belediyeciyi ayarlayarak, imar planı değişikliği ile bir yerlere beton dökerek, yatırdığınız parayı bir kaç yılda fazlasıyla geri almanın mümkün olduğu yerde unicorn görme ihtimali azalır. Neden? Memlekette hala arsa rantı helal kazanç sayılmaktadır. Bu ilk tespit.
Şimdi geleyim ikincisine. Bu cumartesi ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek Anadolu Ajansı’na fevkalade önemli bir açıklama yaptı. Öncelikle yeni teknolojiler konusunda çalışan startupları desteklemek üzere “kitle fonlaması”na imkân verecek bir düzenleme üzerinde çalışması için Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’na yetki veren bir çerçevenin yeni OHAL KHK’sına ekleneceğini duyurdu. Konunun OHAL ile bir alakası olmamasına rağmen, SPK’ya böyle bir yetki veriliyor olması doğrusu son derece heyecan vericidir. Türkiye’nin startupların exit yapamaması problemine bir çözüm bulmak üzere, konunun üzerinde durmaya başlaması yerindedir. Her başlangıç umut vericidir.
Ben mevcut kocaman girişim sermayesi şirketleri ve melek yatırımcılardaki son derece güçlü riskten kaçınma eğilimini düzeltmek için kitlesel fonlama benzeri yöntemlerin denenmesinin faydalı olacağını düşünüyorum doğrusu. Açıklamada şimdilik takıldığım tek nokta yapılacak düzenlemenin başlangıçta bir tek ortaklık hakkı veren hisse senetlerini ve de nitelikli yatırımcıları kapsıyor olması. Nedir bu? Yalnızca zaten risk sevmeyen Türk risk sermayedarlarına yönelik bir düzenleme yapmak ve bu düzenlemede ICO (Initial Coin Offering) benzeri yenilikleri dışlamak bana pek amaca uygun gelmiyor doğrusu. Şimdi diyeceksiniz ki, “biz bu ülkede bir nevi kitlesel fonlama olan Kombassan benzeri vakalar yaşadık, yoğurdu üflememiz normaldir”. Ben de derim ki, bu sefer iş farklı. Artık daha geniş düşünmek zorundayız, çözüm odaklı olmalıyız.
Karar verelim, Türk topraklarında tekboynuz görmek istiyor muyuz? İstiyorsak, daha geniş düşünmeliyiz. Bir blockchain şirketi olan İsviçreli Tezos’un, daha geçen ay, 20 milyon dolar beklerken, 230 milyon dolar toplayabildiği bir yeni ortamdan bahsediyoruz. Geçen dotcom çılgınlığı dönemi, İsrail’i Startup Milleti (Startup Nation) yapmıştı, içinde bulunduğumuz bu yeni dotcom çılgınlığı dönemi Türkiye’yi de Startup Milleti’ne dâhil etsin istiyor muyuz?
İstiyorsanız not edeyim ve Pastör’ü bir daha anayım: “Kader, hazırlıklı zihinleri kayırır.”
Bu köşe yazısı 25.09.2017 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024
Güven Sak, Dr.
19/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
16/11/2024