TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Avrupa Birliği, yaşlanan üretici nüfusunun yanında üreticilerin kırsal ve tarımsal alanlardan göçünü önlemek adına, Ortak Tarım Politikası (OTP) Reformu ile tarımsal istihdamı arttırmayı hedefliyor.
Çok sayıda kırsal alan, sosyoekonomik yapının çeşitlenmesi sebebiyle tarım dışı etmenlere bağlı hale gelmiştir. Fakat AB’nin çoğu yerinde, tarım halen kırsal ekonominin temelini oluşturuyor. Çoğu kırsal alanın canlılığı ve potansiyeli, özellikle genç çiftçileri cezbeden rekabetçi ve dinamik bir tarım sektörünün varlığı ile yakından ilişkili.
Bu kapsamda, kırsal istihdamın desteklenmesi ve yerel piyasanın geliştirilmesi hedefleri, 2013 sonrası OTP yeni reformu ile ön plana çıkıyor. Kırsal alanlarda, gıda üretimi, turizm ve ticaret ile bağlantılı ilave ekonomik aktivitelerin oluşturulmasında, tarım önemli bir rol oynuyor ve yerel aktörlerin potansiyellerini açığa çıkarmak ve ilave yerel kaynakların kullanımını optimize etmek için kırsal ekonominin geliştirilmesi ve çeşitliliğin teşvik edilmesi dengeli bölgesel kalkınma hedefine yöneliyor.
Yeni reform kapsamında, Avrupa’daki heterojen çiftlik yapıları ve üretim sistemlerinin kırsal bölgelerin çekiciliğine katkıda bulunduğu teşhis edilerek çiftçilik sistemlerinde yapısal çeşitliliğe izin verilmesi ve küçük çiftliklerdeki koşulların iyileştirilmesi de hedefleniyor. Reformun bir diğer alt hedefi olan kırsal alanlarda sosyal dokunun korunması ise, birçok bölgede yerel geleneklerin ve sosyal kimliğin temelini, tarımın oluşturduğu gerçeğine dayanılarak kurgulanıyor.
Avrupa’daki tarımsal üretim faaliyetlerinin azalması, en başta sağlıklı, besleyici ve uygun fiyata gıda ürününe ihtiyacı olan 500 milyon üzerindeki tüketiciyi olumsuz yönde etkileme riski taşıyor. Ayrıca gelecekte yaşanması olası global sorunlar da dikkate alınırsa, giderek artan global rekabet, iklim değişiklikleri, artan yakıt ve gübre fiyatları, Avrupa´daki tarımsal faaliyetlerin ve bu sektördeki istihdama yönelik çalışmaların neden desteklenmesi ve güçlendirmesi gerektiğini konusunda yeni yaklaşımlara yönlendiriyor.
Genç nüfusu tarımsal sektöre teşvik çabaları
1960'lardan bu yana Avrupa'daki tarımsal faaliyetler, Avrupa ekonomisinin ve istihdamının temel taşlarından birisidir. Ancak 1960´larda 6 milyon tarımsal üreticiye sahip olan Avrupa'da, tarımsal alanda aktivite gösteren kişi sayısı, nüfustaki artış göz önüne alındığında bugün itibariyle yarı yarıya düşmüş durumda.
Tarımsal aktiviteler günümüzde, Avrupalı gençlerin hayallerini süsleyen bir meslek dalı olmasa da, tarım sektörünün, Avrupa Birliği ülkelerinde yarattığı istihdam ve ekonomik gelirin değeri halen göz ardı edilmeyecek bir öneme sahip. Zira, Avrupa Komisyonu´nun yayınladığı ”AB Tarımsal Ekonomik Politikalarına Bakış” başlıklı rapora göre, AB´nin üyesi olan ülkelerde, yaklaşık 12 milyon tarım üreticisi mevcut ve bunun dışında gıda sektöründe ayrıca çalışan 4 milyonluk bir istihdam mevcut. Bu rakam, AB sınırları içerisindeki istihdamın yüzde 7´sine denk gelirken, bu istihdamdan kaynaklı ortaya çıkan üretim ise, AB Gayri Safi Milli Hasılasının yüzde 6´sına denk geliyor. Bu gerçekliğin farkında olan Avrupa Birliği Komisyonu, tarımsal alanlardaki aktivitelerin devamlılığının sağlanmasının ve AB´nin gelecekteki ekonomik istikrarı için üreticilerin nesilden nesile aktarılan ve okullarda öğretilemeyecek üretim tecrübelerinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Bu sebeple, 2013´teki Avrupa Birliği OTP Reformu'nda, gençlerin tarımsal sektörde istihdamlarını kolaylaştıracak bazı adımların atılmasını öngördü. Bu adımlardan bir tanesi, hem genç girişimcilerin hem de yaşlı üreticilerin yeni teknolojik üretim metotlarını tarımsal faaliyetlerde kullanılmasını sağlayacak olan rehberlik çalışmaları konusunda destek sağlanması. Yukarıda adı geçen raporda, Avrupa’nın tarımsal alanlarındaki aktivitelerin devamlılığının sağlanmasının, ancak bir sonraki nesile geçecek tarımsal istihdamla mümkün olacağı vurgusu da yapılıyor.
Raporda tarımsal faaliyetlerdeki istihdam zorlukları noktasında dikkat çekilen diğer bir konu ise, Avrupa'nın bazı bölgelerindeki arazi koşullarına bağlı demografik zorluklar. Avrupa'da özellikle dağlık ve tepelik olan arazi alanlarında ve yerleşim merkezlerinden çok uzakta olan tarımsal alanlarda istihdamın devamlılığının sağlanması noktasında sıkıntılar yaşandığına dikkat çekiliyor.
Küçük tarım alanları ve düşük kazanç
Avrupa´nın genelinde üretim yapılan tarım arazilerinin büyük bir kısmı küçük tarım arazilerinden oluşuyor. Ortalama olarak 12 hektarlık bir alanda tarımsal üretim gerçekleştiren Avrupalı üreticilerinin yüzde 70´i, 5 hektardan küçük bir alanda tarımsal faaliyet yürütmekte. Bu anlamda sınırlı ve dar tarım arazilerine sahip olan üreticinin üründen kaynaklı kazancı çoğu zaman, üreticiyi üretime teşvik etmekte yetersiz kalıyor. Bu küçük tarım alanlarında ürünün en kalitelisini üretmeye çalışan üreticinin ürününü çoğu zaman, piyasada gerçek değerinden satamaması da başka bir sorun.
Bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak adına, 2013 Avrupa Birliği OTP Reformu'nda tarımsal arazi alanlarına teşvik edici ekonomik destek kararı çıktı. Avrupa Birliği, üretime yönelik verilen ekonomik destek dışında, kırsal yerleşimler (köy) kalkındırma projeleri ve kırsal alandaki kültürel mirasın korunmasına yönelik verilen ekonomik destek programlarıyla, kırsal kesimdeki istihdamı canlı tutmaya çalışıyor. Bunun dışında, sosyal ve toplumsal hizmetlerden olan eğitim ve sağlık olanakları da sürekli iyileştirilerek, kırsal alandaki göçü engellemek için bir dizi çalışmalar yürütülüyor.
Bu noktada verilebilecek örneklerden bir tanesi şu günlerde Danimarka'da yaşanıyor. Kırsal kesimlerden şehirlere giderek artan göçü engellemek ya da düşürmek için kolları sıvayan Danimarka Hükümeti, Kopenhag merkezli birçok devlet dairesinin bazı şubelerini kırsal alanlara taşımaya karar verdi. Kim bilir, belki 10 sene sonra şehirden kırsala göçler başlar?
Ülkemizde, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından uygulanmakta olan destekleme politikaları arasında özellikle gençlerin tarım sektörüne yönelik ilgilerinin özendirilmesi ve teşvik edilmesinin için yapılan mali desteklere ilave olarak AB’nin IPARD finansmanı ile tarıma dayalı küçük işleme tesislerin teşviki, tarımsal turizm ve LEADER gibi programlarının uygulamaya aktarılması önemli aşamalardır. Ayrıca kırsal alanda yapılacak planlama ve düzenleme çalışmaları da buna yönelik faaliyetleri destekleyici ve yönlendirici olacaktır.