Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Hindistan faiz indirirken Türkiye neden bakakaldı?

    Güven Sak, Dr.08 Ekim 2015 - Okunma Sayısı: 2414

    Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye’nin büyüme oranını revize etti. IMF’ye göre Türkiye, 2015 yılında yüzde 3, 2016’da ise yüzde 2,9 oranında büyüyecek. Hindistan için büyüme beklentisi yüzde 7,5 dolaylarında seyrediyor. Herkes Hindistan’ın Çin’in yerini almasını bekliyor. Onlar yüzde 8’e yakın bir yerlerde, zavallı biz yüzde 3’lerde. Ama bakın ne oldu? Hindistan Merkez Bankası, geçen hafta faiz oranını 50 baz puan indirdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise faiz oranını değiştirmedi. Yavaş büyüme karşısında TCMB Seddülbahir bataryası gibi sabit kalırken Hindistan Merkez Bankası, büyüme süreci olası Amerikan Merkez Bankası kararından daha az etkilensin diye faiz indirdi. Neden?

    Aslında soruyu Hindistan Maliye Bakanı Arun Jaitley, bizim Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’den neden daha başarılı diye de sorabilirim. Hindistan Maliye Bakanı bir süredir Hindistan Merkez Bankası’nın faiz indirmesi gerektiğini söyleyip duruyordu. Bizimki de sabah akşam hep aynı şeyi söylüyor ama TCMB Başkanı Erdem Başçı bir nevi kös dinliyor. Öyle görünüyor ki Hindistan Maliye Bakanı Arun Jaitley, merkez bankasını ikna edecek manalı argümanlar ileri sürmekte Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi’den daha başarılı. Neden?

    Aslında gayet basit bir nedenle. Hindistan Merkez Bankası Başkanı Raghuram Rajan zamanında görevini yaptığı için bugün faiz indirebildi. TCMB Başkanı Erdem Başçı ise zamanında görevini yapmadığı ya da yapamadığı için bugün faiz indiremedi. Ben hadiseye bir nevi, dün yediğiniz hurmalar bugün bir yerinizi tırmalar hadisesi olarak bakıyorum doğrusu. Atalarımız tam da onun için bugünün işini yarına bırakma diye öğütlemişti bize. Biz idare etmeyi tercih ettik. Geldik bugüne.

    Jaitley neden başarılı, Zeybekçi neden başarısız oldu? Hindistan’da enflasyon hedefi yüzde 6, gerçekleşen enflasyon ise yüzde 3,7 düzeyinde. Türkiye’de enflasyon hedefi yüzde 5, gerçekleşen enflasyon yüzde 7,95. Onların enflasyonu hedefin altında. Bizim enflasyon hedefin üstünde. Hindistan Merkez Bankası’nın kredibilitesi var. Bizimkinin yok. Türkiye enflasyonu 2001-2006 döneminde yüzde 80’den yüzde 8’lere indirdi. Sonra da sanki biri “portakal orada kal” demiş gibi ortalama gerçekleşen enflasyon yüzde 8’e yapıştı kaldı. Halbuki, Rajan göreve geldiğinde Hindistan’da da gerçekleşen enflasyon yüzde 8 civarındaydı. Şimdi iki yılda yarı yarıya azaldı. Neden? Doğru politikalar izlendiği için elbette. Rajan önce faizi yukarı çekti. Enflasyon aşağıya inince de şimdi faiz indirecek gücü var. Elbette dünya emtia fiyatlarının aşağıya gidişi de Rajan’ın işini kolaylaştırıyor. Türkiye’de olmayan işler orada olabiliyor. Dolayısıyla Hindistan Maliye Bakanı merkez bankasına faiz indir derken, “hedefin zaten üstündesin, şimdi faiz indir” diyor. Bizim buradaki faiz indir argümanı ise zaten “laf ola beri gele” biçiminde ifade edilecek türden. Doğrusu ya, iler tutar bir yanı yok. Öyle “indir işte” demekle olmuyor yani. Bu bir.

    Peki, bu ortamda faiz indirince Hindistan cari işlemler açığını finanse etmekte zorlanmayacak mı? Malum sonunda Amerikan Merkez Bankası, Fed, nasıl olsa faiz artıracak. Para yüksek getirinin olduğu yere doğru gidecek. Bizim gibi ülkelerde finansman imkanları kıtlaşacak. Doğal olarak bu böyle. Öyle lamı cimi filan da yok. Akacak kan damarda durmaz. Ama bakın tedbir almak mümkün.

    Hindistan’ın cari işlemler açığının milli gelire oranı 2012 yılında yüzde 4,8’di. 2012 yılında Türkiye’nin cari işlemler açığı da yüzde 6,2 düzeyindeydi. Sonra ne oldu? Hindistan 2013 yılında açığın milli gelir içindeki payını yüzde 1,7’ye çekti. 2014 yılında ise yüzde 1,4 oldu gerçekleşme. Ya Türkiye? Biz 2012’den 2013’e cari işlemler açığının milli gelir içindeki payını yüzde 30 artırdık, yüzde 7,9’a ulaştık. Sonra 2014 yılında frene bastık ama ine ine yüzde 5,8’e indi. Ne oldu? 2012’den 2014’e, Rajan görevdeyken, Hindistan cari işlemler açığını üçte bire indirdi. Biz dünya değişirken yine aynı türküyü çığırabileceğimizi sandık, olduğumuz yerde saydık. Sonra işte böyle olduk. Bu da akılda tutulması gereken ikinci nokta galiba.

    Geleyim üçüncüsüne. Ben Raghuram Rajan’a yardım eden önemli hadiselerden bir diğerinin Narendra Modi’nin başbakanlığı olduğunu düşünüyorum. Modi ve Hindu milliyetçisi BJP, Kongre Partisi ve Başbakan Manmohan Singh’ten görevi Mayıs 2014’te devraldı. Hindistan yeni bir hikaye ile taze bir başlangıç yaptı. Bugün Hindistan ile ilgili büyüme beklentilerinin yükselmesinde o yeniliğin de katkısı var bana kalırsa. Hele Modi’nin son derece başarılı geçen yeni Washington ziyareti sonrasında.

    Ne denir? Emeksiz yemek olmaz. Hindistan faiz indirirken Türkiye işte bundan bakakaldı. Ben kışa girdiğimiz bugünlerde Hindistan ve Türkiye’ye bakınca, her anlamda bir ağustos böceği ve karınca hikayesi görüyorum.

    Bu köşe yazısı 08.10.2015 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır