TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Bundan bir kaç yıl önceydi. Ürdün’ün başkenti Amman’da işlerimi bitirmiştim. Havaalanına gitmek için bindiğim taksinin şoförü yol boyu çok şey anlattı ama ben bir tanesini hiç unutmadım. Bana “Amman çölün mücevheridir” dedi. Sonra birden durdu ve “Gerçi iç savaş patlamadan bir saat önce Şam da öyleydi” deme ihtiyacını duydu. Amman’ın hali işte tam da böyleydi. Her şey hem son derece gerçek hem de hayal gibiydi. Taksi şoförü için Amman’ın sükûneti her an bozuluverecek bir hayal gibiydi. Ürdün’e hakim olan, o geçicilik hissiydi bana sorarsanız.
Şimdi şöyle bir etrafınıza bakın isterseniz. Bundan 10 yıl kadar önce bu bölgede Arap orduları vardı. Şimdi yoklar. Irak ordusu dağıtıldı. Mısır ordusu kendi milleti ile uğraşıyor. Suriye ordusu ise kendi ülkesinin tamamını bile kontrol edemiyor. Dünya ne kadar çabuk değişiyor. Her şey ne kadar geçici.
Suriye iç savaşının ne manaya geldiğini anlamanın en iyi yollarından biri meseleye uzaydan bakmak olabilir. Önce isterseniz yandaki ilk iki haritaya bir bakın. Haritalar, Suriye’nin ve Suriye’nin komşularının gece uzaydan nasıl göründüğünü gösteriyor. Haritaların ilki 2010 yılına ait. Suriye iç savaşının başlangıcı. İkincisi ise 2013 yılına ait. Dolayısıyla iki haritayı karşılaştırarak iç savaşın ilk aşamada Suriye’ye neye mal olduğunu görebilmek mümkün. Yine bu haritalara bakarak Suriye’nin her bir bölgesinin gece kaç lümenlik ışık yaydığını ölçmek ve o ışık şiddetine bakıp il ve ilçe bazında kişi başına milli gelir hesabı yapabilmek de mümkün.
Biz TEPAV’da bu haritalarla Türkiye İstatistik Kurumu il bazında milli gelir hesabı yayımlamayı kesince ilgilenmeye başladık. Doğrusu ya, Suriye iç savaşını hiç düşünmemiştik işe başlarken. Elbette atmosferdeki aktivite, havanın bulutlu, yağmurlu olması filan hesap yapmayı zorlaştıran faktörler. Başka? Nüfus yoğunluğu da ışımanın şiddetini doğrudan etkiliyor. Kahire ve çevresinin bu kadar çok ışık yaymasında ise elektrik fiyatları üzerindeki sübvansiyonların etkisi var. Türkiye için analiz yaparken, elbette, sokak aydınlatmasını Hazine’nin ödemeye başlamasını kontrol etmek gerekiyor. Dikkate alınması gereken bir dizi değişken var. Ama bugün yalnızca iki haritaya bakın derim ben. Bir karşılaştırın ve iç savaş nasıl bir şey bir daha düşünün. Kopması ne kadar kolay? Durdurulması ne kadar zor? Ne kadar manasız.
Bu iki gece ışınım haritasını Suriye için anlamlandırabilmeniz için ben size bir üçüncü harita daha koyayım. Suriye’nin farklı bölgelerindeki nüfus yoğunluğu haritasına da ayrıca bakın. Suriye nüfusu ülkenin batısında yoğunlaşmış durumda. 2010 yılından 2013 yılına en hızlı kararan bölge neresi? Suriye’nin kuzey batısındaki Halep şehri ve civarı elbette. Gaziantep’in kardeşi olan Halep. Üç yıl içinde ışıkların en çok karardığı yerlerin başında orası geliyor.
Başka? Radikal’den Fehim Taştekin geçenlerde rejim bölgelerinde hayatın nasıl devam ettiğini anlatıyordu. Işıma haritaları da bunu doğruluyor. Başkent Şam ve çevresi 2010’dan 2013’e azalarak da olsa parlaklığını sürdürüyor. Yine ülkenin doğusuna doğru bir çizgi halinde parlaklığını koruyan bölge ise Suriye’nin petrol ve enerji bölgesi. Bakın orada da hayat devam ediyor. Enerji bölgesi IŞİD kontrolünde olunca, su karşılığı enerji için anlaşmalar yapılabiliyor.
Bu haritalara bakınca, insan devlet otoritesinin ayakta kaldığı bölgeler ile o otoritenin sarsıldığı, devletin yerini silahlı milis gruplarının aldığı yerleri ayırabiliyor. Burada devlet otoritesi derken aslında düzenden bahsetmek istiyorum. Fırınlar çalışıyor mu? Çöpler toplanıyor mu? Trafik işliyor mu? Benzin bulunabiliyor mu? Elektrik düğmesini çevirdiğinizde eviniz aydınlanıyor mu? Sular evin içindeki musluklardan akıyor mu? İç savaşın süresi uzadıkça işte tam da bunlar zorlaşıyor. Nüfus bir yerden bir yere akıyor. IŞİD neden kocaman bir bölgede tutunabiliyor? Bu devlet işlevlerini de yerine getirmeye çaba harcadığı için herhalde.
Şimdi bir bütün olarak bakarsanız, 2010 yılından 2013 yılına uzaydan bakıldığında Suriye’de ışıklar yüzde 40 civarında azalıyor. Ama ışımada lümen bazındaki azalma, ülkenin her tarafında aynı değil. Halep dahil, Türkiye sınırındaki bölgelerde ışımadaki azalma yüzde 50’den fazla. Halbuki rejimin kontrol ettiği bölgelerde ışıma şiddetindeki azalma yüzde 20’ler civarında kalıyor. Ne zaman? 2010 yılından 2013 yılına. Ne zaman? Rejim daha IŞİD belasını ortaya salmadan önce. Sonrasına ayrıca bakmak gerekiyor.
Ama ben hep Ürdünlü şoförümün söylediğini hatırlıyorum: “İç savaş başlamadan bir saat önce Şam, çölün parlak mücevheriydi.” Şam, Beyrut kadar, Tel Aviv kadar parlaktı. Şimdi günden güne parlaklığını yitiriyor. İnsanın içi burkuluyor.
Şekil 1. Suriye’nin 2010 yılındaki ışık haritası
Şekil 2. Suriye’nin 2013 yılındaki ışık haritası
Kaynak: NGDC Dünya Gözlem Grubu verisi, TEPAV görselleştirmesi
Şekil 3. Suriye’de km2 başına düşen kişi sayısı (2000)
Kaynak: Columbia Üniversitesi, Sosyoekonomik Veri ve Uygulamalar Merkezi
Bu köşe yazısı 10.08.2015 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Fatih Özatay, Dr.
27/11/2024
M. Coşkun Cangöz, Dr.
26/11/2024
Burcu Aydın, Dr.
23/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
22/11/2024
Fatih Özatay, Dr.
20/11/2024