Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Türkiye’de nominal faiz oranı çok yüksektir

    Güven Sak, Dr.27 Mayıs 2014 - Okunma Sayısı: 2224

    Türkiye’nin yüksek enflasyon sorununu çözmeden, geçin reel faizi, yüksek nominal faiz meselesini halletme imkanı yoktur.

    Türkiye’nin nominal faiz oranı yüksek midir? Evet. Yüzde 10’larda faiz yabancı sıcak paracılar için cennet gibidir. Lirayı değerlendirir. Sayın Başbakanımız bu noktada son derece haklıdır. Peki, Lira cinsinden nominal faiz oranı neden yüksektir? Gayet basit bir nedenle. Türkiye’de enflasyon oranı çok yüksektir. Türkiye enflasyonla mücadeleyi uzun bir süredir unutmuştur. İhmalkar davranmıştır. Yüksek faiz, yüksek enflasyon kaynaklıdır. Merkez Bankası enflasyonla mücadeleyi unutup, Türkiye’yi sürekli yüksek nominal faize ve lirayı değerlenmeye mahkum etmiştir. Türkiye’nin önceliği yüksek enflasyon olmalıdır. Onu çözmeden geçin reel faizi, nominal faiz düşmez. Gelin bir anlatayım.

    Merkez Bankamız onu düşük zannediyor ama Türkiye’nin enflasyon oranı düşük değil, yüksektir. Hükümetimiz onu düşük zannediyor ama yüzde 8 civarında salınan bir enflasyon oranı demek, yüzde 10-11'i aşkın faiz oranı demektir. Bu düzeyde bir faiz oranı yabancıların liraya olan talebini artırır. Talebi artan her malın fiyatı ne olur? Artar. Türk Lirası yabancılarca arandıkça, fiyatı artar. Kur giderek düşer. Bir lira için giderek daha fazla yabancı para ödemek gerekir. Hal budur. Ben Türkiye’de bir süreden beri bu meseleyi yanlış tartıştığımız kanaatindeyim. Türkiye’de reel faiz yüksek olduğu için değil, nominal faiz oranı yüksek olduğu için lira değerlenmektedir. Açıktır ki, yabancı yatırımcılar için reel lira faizinin bir önemi yoktur. Yabancı yatırımcılar kazandıkları parayı Türkiye’de harcayacak değillerdir. Kazandıklarını alıp, dolara çevirip gideceklerdir. Onlar için önemli olan nominal faizdir. Onları Türkiye’ye bal kavanozunun etrafındaki sinekler gibi çeken şey nominal faizin düzeyidir. Nominal faiz neden yüksektir? Enflasyon oranı yüksek olduğu için yüksektir. Türkiye’de artık liranın değerlenip, ihracatçıların ağlamasının nedeni Türkiye’nin enflasyonu gelişmiş ülkeler seviyesine çekememiş olmasıdır. Bu çerçevede, merkez bankasının yüzde 8’ler civarında enflasyona razı politikası yabancı sıcak paracılar için hayat suyu niteliğindedir. Eğer faiz lobisinden kasıt bu sıcak paracıların çıkarlarına uygun davranmaksa, enflasyonu düşürmeyi hedeflemeyen bir politika tam da böyledir.

    Türkiye’de enflasyon oranı çok yüksektir. Bakın bugünlerde Avrupa ülkelerine. Avrupa Merkez Bankasının enflasyon hedefi yüzde 2 civarındadır. Ama Almanya başta pek çok Avrupa ülkesinde enflasyon oranı bunun çok altındadır. Pek çok ülkede enflasyon oranı negatif seviyededir. O ülkelerde nominal faiz oranı neden son derece düşüktür? Enflasyon oranı düşük olduğu için. O ülkelerde neden reel faiz oranı hala çalışmaktadır? Enflasyon oranı sıfır çektiği için. Türkiye’de nominal faiz oranı neden bu kadar yüksektir? Enflasyon oranı yüzde 10’a doğru hareketlendiği için.

    1970’lerde iktisatçı Arthur Okun Brookings’te iktisat politikası odaklı çalışırken, bir sefalet endeksi tasarlamıştı. Endeks çok basitti. Enflasyon oranı ve işsizliğin toplamından oluşuyordu. İnsanlar hem işsizdi hem de hayat giderek pahalılaşıyordu. Sefaletin kaynağı buydu. Türkiye’nin sefalet endeksi rakamı kaçtır? Yaklaşık 19 civarındadır. Peki, Kore’nin sefalet endeksi rakamı kaçtır? Yaklaşık 5 civarındadır. İktisadi kriz içindeki Kıbrıs Rum kesimindeki sefalet endeksi rakamı kaçtır? 15’tir. Nedir? Türkiye’den düşüktür. Ben size boşuna bizim bu enflasyon oranı yüksektir demiyorum. Türkiye’de sefalet endeksi rakamı son derece yüksektir. Amerika’nın en kötü dönemlerindeki endeks rakamı bugün Türkiye’dedir.

    Türkiye’nin yüksek enflasyon sorununu çözmeden, geçin reel faizi, yüksek nominal faiz meselesini halletme imkanı yoktur. Vakıa ile kavga edilmez. Kavga etmeye kalkanların bedelini bütün bir toplum hep birlikte öder. Daha önce olmuştu. Bedelini ödemiştik. Yine olursa, yine öderiz. Yolumuza devam ederiz.

     

    Bu köşe yazısı 27.05.2014 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır