Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Merkez Bankası faizi ne zaman düşürmeli (4)?

    Fatih Özatay, Dr.15 Mayıs 2014 - Okunma Sayısı: 1511

    Mevcut enflasyon yüksek ama ileride düşecek. Peki, kamuoyu enflasyonun düşeceğine ikna olmuş durumda mı? Olmadıysa politika faizinde bir indirimi olumlu karşılar mı?

    Son zamanlarda Merkez Bankası’nın (MB) politika faizini düşürmesi gerektiği sıkça söylenir oldu. Bu görüşlerin bir kısmının temel dayanak noktası Türkiye’nin risk priminde son haftalarda yaşanan düşüş. Bir kısmı ise (ilki ile bağlantılı olarak) liranın değerlenmesini ve kaybetmekte olduğumuz rekabet gücünü gerekçe olarak gösteriyor. Bugün bu konuyu biraz daha deşmekte yarar var. 

    Önce ortadaki olgulara bakmak gerekiyor. Bir: Hem tüketici enflasyonu hem de temel enflasyon bir süredir yükselme eğilimindeler. İki: Nisan ayında ulaşılan değerler iki haneye yakın. Üç: MB, yüksek enflasyonun bir süre daha devem edeceğini, daha sonra enflasyonun düşeceğini ve yılsonunda yüzde 8’in biraz altına ineceğini söylüyor. Dört: Enflasyonu belirleyen unsurlar incelendiğinde, özellikle kurdaki düşüş dikkat çekiyor ve MB’nin tahmininin en azından yön itibariyle doğru olabileceğini düşündürtüyor. Beş: Türkiye’nin risk primi son haftalarda düştü. Zira siyasi gerginlik azaldı ve uluslararası finansal piyasalar yılın ilk aylarına kıyasla sakinleşti. 

    Faiz politikası açısından bu olgular incelendiğinde sanki karışık bir resim ortaya çıkıyor gibi: Mevcut enflasyon yüksek ama ileride düşecek. Peki, kamuoyu enflasyonun düşeceğine ikna olmuş durumda mı? Olmadıysa politika faizinde bir indirimi olumlu karşılar mı? Oysa MB olarak enflasyonun düşeceğini düşünüyorum ve politika faizini düşürmem lâzım. Ama kamuoyunu ikna edemezsem faiz indirimi ters tepebilir. Karmaşık bir durum gibi değil mi? Oysa pek de karmaşık değil. Şöyle: 

    Bir: Ortalık yeniden karışmazsa döviz kurunda bir sıçrama beklemiyoruz. 

    İki: Bu koşullar altında bile enflasyonun 2014 sonunda düşeceği düzey yüzde 8 civarı (MB öyle diyor). 

    Üç: Risk priminin şu anda düştüğü düzey zaten enflasyonun yüzde 8’lerde gezindiği dönemdeki düzey. 

    Dört: MB, enflasyon hedefinin yüzde 5 olduğunu bize söylediğine göre demek ki yüzde 8 enflasyona razı değil. 

    Beş: Bu durumda, risk primindeki düşüş politika faizinin düşürülmesinin gerekçesi olamaz. 

    Altı: Kur düşüşü rekabet gücümüzü azaltıyor ama kuru artırıcı bir politika da enflasyonu yükselttiği için rekabet gücümüzü bozuluyor. Bu durumda doğru para politikası enflasyonu kalıcı biçimde düşürdükten sonra rekabet gücüne de odaklanmak olmalı. 

    Yedi: Tamam, 2014 sonunda MB’nin tahmin ettiği enflasyonun düşeceği düzey politika faizinin düşürülmesini haklı kılmasın. Ama enflasyon 2015 sonunda yüzde 5’e düşecekse neden politika faizi düşürülmesin? 

    Sekiz: Peki, enflasyonun bu kadar düşeceğine nasıl ikna olacağız? 

    Dokuz: Olmamamız için her türlü gerekçe var: Enflasyon henüz düşmeye başlamadı. Uluslararası finansal piyasalardaki rahatlık sürmeyebilir. 

    Zira ABD Merkez Bankası’nın para politikası bir süre sonra gerçekten sıkılaşmaya başlayacak. İç siyaseti işin içine karıştırmıyorum bile. Tüm bu unsurlar Türkiye’nin risk primini tekrar yükseltebilir. 

    On: Enflasyon zaten yıllardır yüzde 8 civarında bir o tarafa bir bu tarafa salınıp duruyor. Yani hiç kalıcı biçimde düşmedi ki bu sefer hem de bu ortamda neden düşsün? 

    Soma’da kaybettiğimiz maden işçilerine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerim.

    Bu köşe yazısı 15.05.2014 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır