Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Tablo açık; yoruma gerek var mı?

    Fatih Özatay, Dr.04 Mart 2014 - Okunma Sayısı: 2398

    Enflasyon yükseliyor. Bir ay önce yıllık tüketici enflasyonu yüzde 7.8 düzeyindeydi, şubat ayında yüzde 7.9 oldu.

    Şubat ayı enflasyonu, enflasyonun beklenen doğrultuda hareket ettiğini gösteriyor: Enflasyon yükseliyor. Bir ay önce yıllık tüketici enflasyonu yüzde 7.8 düzeyindeydi, şubat ayında yüzde 7.9 oldu. Asıl yükseliş, tüketici enflasyonunun dinamiğini belirleyen temel enflasyonda gerçekleşti. I göstergesi ocak ayında bir yıl öncesine kıyasla yüzde 7.6 oranında artmıştı; şubat ayında yüzde 8.4’e yükseldi. Hatırlatırım: Temel enflasyonun geçmiş değerlerinin ortalaması tüketici enflasyonunun oldukça altında.

    Bir ay önce yine enflasyon verisi açıklandığında farklı döviz kuru, büyüme ve ham petrol fiyatı gelişmeleri çerçevesinde 2014 için üçer aylık enflasyon tahminleri vermiştim. Bu tahminlere göre ve özünde döviz kurundaki hareketlere bağlı olarak, yıllık ortalama tüketici enflasyonu 2014 yılında yüzde 8-9 bandında seyredecekti. Şimdilik bu tahminleri güncellemeye gerek yok. Bir süre önce ABD Merkez Bankası, uygulamakta olduğu para politikasından 15 ülkenin nasıl etkileneceğini inceleyen bir rapor yayınladı.

    Raporda ülkeler altı gösterge açısından, en kırılgandan en az kırılgana doğru sıralanıyorlardı. Türkiye en kırılgan ülke olarak belirleniyordu. Bu göstergelerden biri de enflasyondu. Aşağıdaki tabloda, bu ülkelerin son iki yıldaki ortalama tüketici enflasyonları yer alıyor. Ülkeleri, 2013 yılını dikkate alarak en yüksek enflasyonlu ülkeden en düşüğe göre sıraladım. Birinci sırada Hindistan, ikinci sırada ise Türkiye var. Tabloda ayrıca 15 ülkenin enflasyonunun ortalaması da yer alıyor. Türkiye’nin enflasyonu, 2012’de ortalamanın iki katını aşıyor, 2013’te ise iki katına yakın.

    Ne yazık ki, birkaç ay öncesine kadar son yıllarda enflasyonu yeterince ciddiye almadık. Merkez Bankası, bu sürenin büyük bir kısmında enflasyonla değil, başka değişkenlerle ilgilendi. Bu başka değişken kimi zaman kredi artış oranı oldu kimi zaman da döviz kuru. Ara sıra “enflasyon da çok önemlidir; şimdi hedeften saptık ama orta vadeli görünüm hedefle uyumlu” mealinde yorumlar dinledik para otoritesinden.



    2010 sonlarından bu yana uygulanmakta olan yeni para politikasını beğenebilir ve haklı bulabilirsiniz. Bu görüşe katılmadığımı defalarca bu köşede nedenleriyle belirttim. Tablo o nedenlerin adeta bir özeti. Fazla yoruma gerek yok. Hele enflasyondaki muhtemel gidişat da dikkate alınırsa hiç gerek yok.

     

    Bu köşe yazısı 04.03.2014 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır