TEPAV web sitesinde yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. TEPAV'ın resmi görüşü değildir.
© TEPAV, aksi belirtilmedikçe her hakkı saklıdır.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Yerleşkesi 2. Kısım 06560 Söğütözü-Ankara
Telefon: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV veriye dayalı analiz yaparak politika tasarım sürecine katkı sağlayan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeyen, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan bir araştırma kuruluşudur.
Birleşmiş Milletler Üniversitesi'nin yaptığı bir çalışmaya göre Çin'deki hızlı büyüme aynı zamanda gelir dağılımında düzelmeyi de beraberinde getirmiş. Bunun da dünyanın gelir dağılımında iyileşmeye yol açtığı ortaya konuyor.
Çevremdeki insanların büyük bir çoğunluğu dünyada ve Türkiye'de gelir dağılımının "bozulduğu" kanısında. Türkiye'de bu görüşte olanlar, bunun iktisat politikası tercihlerinin sonucu olduğuna inanıyor. Bu görüşte olanlara göre dünya ölçüsünde gelir dağılımının "bozulmasına" yol açan küreselleşme; yani dünya ölçüsünde ortaya çıkan serbestleşme sürecidir. Küreselleşmeden kazananlar serbestleşmeye kendilerini uydurabilenler. Gelişmiş ülkeler ve onların içinde de başta finans olmak üzere bazı kesimler bunu yapabildiler. Diğer ülkeler ya da insanlar ise bu süreçten yararlanamıyor, hatta zarara uğrayabiliyorlar. Türkiye'de gelir dağılımdaki "bozulmanın" açıklaması da benzer bir gerekçeye dayanıyor. İzlenen serbestleşme politikaları, toplumun çeşitli kesimleri arasında fırsat eşitliğini sağlamadan, kaynak dağılımının piyasa mekanizmasına bırakmakta. Bunun sonucunda da bazı kişi ya da kurumlar bu süreçten yararlanıyor, onların durumu iyileşiyor, diğerlerinin durumu "görece" bozuluyor. Bunun somut görünümü ise gelir/servet dağılımının bozulmasıdır.
Buraya kadar söylenenler tutarlı görünüyor. Ancak bir sorun var. Yapılan çalışmalar hem dünyada hem de Türkiye'de gelir dağılımının bozulmadığını, tam tersine düzeldiğini gösteriyor. İşte bu bana ilginç geliyor. Etrafına bakanlar (yani bizler) gelir dağılımının bozulduğunu düşünüyor. Konuyu derinlemesine inceleyen, üstelik dünya görüşleri de epeyce farklı olan, uzmanlar ise tersini kanıtlıyor. Bu terslik yeni de değil. Yıllardır bu böyle devam ediyor.
Dünya'da gelir dağılımı
Dünyada gelir dağılımı konusunda yeni bir çalışma Birleşmiş Milletler Üniversitesi'nin, Dünya Kalkınma İktisadı Araştırma Enstitüsü (WIDER) tarafından yayınlandı. [Duangkamon Chotikapanich, D.S. Prasada Rao, William E. Griffiths ve Vicar Valencia: Global Inequality-Recent Evidence and Trends, UNU-WIDER, Research Paper 2007/01, January 2007]. Bu kuruluş genelde Dünya Bankası-IMF çizgisini eleştiren, küreselleşmeye daha kuşkucu yaklaşan çalışmalarıyla tanınmıştır. Ancak bu çalışmanın sonuçları daha önce Dünya Bankası uzmanları ya da bağımsız araştırmacılarınkinden pek farklı değil.
Önce yöntem sorununa değineyim. Dünya ölçüsünde gelir dağılımını etkileyen iki gelişme söz konusu. Bunlardan ilki ülke içi gelir dağılımlarındaki hareket. Tüm ülkelerin gelir dağılımı aynı iken, bir ülkenin gelir dağılımı iyileşir ya da bozulursa, dünya gelir dağılımı da iyileşir ya da bozulur. İkinci etmen ise ülkeler arasındaki gelir farklılıkları.
Kişi başına gelir
Tüm ülkelerde gelir dağılımının aynı kaldığını düşünelim. Ama bir ülkede önemli gelir artışı olurken diğerlerinde kişi başına gelirin sabit kaldığını varsayalım. O zaman dünya gelir dağılımı yine bozulur. Yazarlar bu iki etmeni hesaba katacak bir model geliştirmişler ve 1993 ve 2000 yıllarına bakmışlar. "Niçin daha sonraki bir tarihi ele almamışlar?" diye sorabilirsiniz. Sorun verilerde. Bu konuda veri bulabilmek zor.
Çalışmadan dünyanın çeşitli bölgeleri itibariyle de gelir dağılımındaki değişikler hakkında bilgi edinmek olanaklı. Yazarlar beş bölge tanımlamışlar Gelişmiş Ülkeler (Batı Avrupa [Türkiye dahil], Kuzey Amerika ve Okyanusya), Doğu Avrupa, Asya, Afrika ve Latin Amerika+ Karayipler. Tablo 1'de yazarların tüm dünya ve bu beş belge için 1993 ve 2000 yılları için tahmin ettikleri Gini katsayıları veriliyor. (Gini katsayısı bireylerin -ya da hane halklarının- gelirlerin bir birlerinden ne kadar farklı olduğunu ölçmeye yarıyor.) Bu katsayı "sıfır" ile "bir" arasında değer alabiliyor. Sıfıra yaklaşması gelir dağılımının eşitliğe doğru gittiğini, bire yaklaşması ise gelir dağılımında eşitsizliğin arttığını gösteriyor
Dünya ve bölgeler için Gini katsayıları | ||
1993 | 2000 | |
Dünya | 0,64 | 0,629 |
Gelişmiş ülkeler | 0,396 | 0,398 |
Doğu Avrupa | 0,425 | 0,439 |
Asya | 0,561 | 0,535 |
Afrika | 0,592 | 0,645 |
Latin Amerika + Karayipler | 0,535 | 0,541 |
Kaynak: Chotikapanich, D., Prasada Rao, D.S., Griffiths, W.E. ve Valencia, V.: Global Inequality-Recent Evidence and Trends,
UNU-WIDER, Research Paper 2007/01, January 2007, s. 22, Tablo 5.
Tablodan şu sonuçlar çıkıyor:
1) Dünyada gelir dağılımı 1993'te de bozuk, 2000'de de. Ama arada bir miktar düzelmiş!
2) Dünyada gelir dağılımını etkileyen önemli faktör ülkeler arasındaki gelir farklılıkları. Başka bir deyişle ülke içi gelir dağılımları dünya gelir dağılımını o kadar etkilemiyor.
3) Bölgelere baktığımızda gelir dağılımı en düzgün olan ilke grubu gelişmiş ülkeler. En bozuk gelir dağılımı ise Afrika'da.
4) 1993 ve 2000 yılları arasında gelir dağılımı düzelen tek bölge Asya.
Bu sonuçlarda ikisi dünya gelir dağılımındaki düzelmenin kaynağını da gösteriyor. O da Çin. Çin'deki hızlı büyüme aynı zamanda gelir dağılımında düzelmeyi de beraberinde getirmiş. Çin'de 1993 için tahmin edilen Gini katsayısı 0,452 iken bu katsayı 2000 yılında 0,404'e düşmüş. Çin'in nüfusu da hesaba katıldığında bu ülkedeki büyüme ve gelir dağılımındaki düzelme dünyadaki gelir dağılımının düzelmesine yol açmış. Yazarlar bu noktayı açıklığa kavuşturmak için Çin'i dışarıda bırakarak dünya gelir dağılımı hesaplamışlar. Tablo 2'den de görüldüğü üzere o zaman dünyada gelir dağılımı bozulmuş çıkıyor.
Çin ve gelir dağılımı
Tabii akla şu gelebilir: Çin'de yaklaşık dünya nüfusunun yüzde 20si yaşıyor. Bu kadar insanı dışarıda bırakınca geri kalana dünya denilebilir mi? Hele Çin'in istisnai konumu göz önüne alındığında. Yazarlar bu eleştiriyi karşılayabilmek için bir deneme daha yapmışlar. Çin'e yakın nüfusa sahip olan ama söz konusu yıllarda henüz hızlı büyüme göstermediği gibi, üstelik gelir dağılımı bozulan Hindistan'ı da örnekten çıkarmışlar. Ortaya çıkan sonuç dünyada gelir dağılımının bozulduğu.
Tablo 1
Çin ve Hindistan dışarıda bırakıldığında dünya için Gini katsayıları | ||
1993 | 2000 | |
Çin dışarıda bırakılırsa | 0,635 | 0,643 |
Çin+Hindistan dışarıda bırakılırsa | 0,602 | 0,623 |
Kaynak: Aynı çalışma s. 24, Tablo 7 |
Kaynak: Chotikapanich, D., Prasada Rao, D.S., Griffiths, W.E. ve Valencia, V.: Global Inequality-Recent Evidence and Trends,
UNU-WIDER, Research Paper 2007/01, January 2007, s. 22, Tablo 5.
Demek ki, bize öyle gelen de doğru, uzmanların bulguları da... Biz Çin'in farkında değiliz, onlar ise bizi Çin ile birlikte düşünmüşler... Peki ya Türkiye? Devam edeceğim...
Bu köşe yazısı 30.04.2007 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlamıştır.
M. Coşkun Cangöz, Dr.
27/04/2025
Burcu Aydın, Dr.
26/04/2025
Fatih Özatay, Dr.
25/04/2025
Fatih Özatay, Dr.
23/04/2025
Güven Sak, Dr.
22/04/2025