Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    ABD enflasyonu hakkında da uzmanlaşacağız

    Fatih Özatay, Dr.14 Ocak 2014 - Okunma Sayısı: 996

    ABD işgücü piyasasında hep beraber nasıl uzmanlaşmaya başladıysak, ABD enflasyonu için de bol bol ahkâm kesecek düzeye çıkacak gibi görünüyoruz.

    ABD Merkez Bankası’nın (FED) kararları Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor. Zira tasarruf oranımız çok düşük; uluslararası düzeyde ancak vasat sayılabilecek bir yatırım-milli gelir oranına ulaşmamız için bile yurtdışından borçlanmamız gerekiyor. FED’in parasal gevşemeyi önce azaltmak sonra da sıkılaştırmak yönde atacağı her adım, ABD’deki uzun vadeli tahvil faizlerini yükseltiyor. Bu koşullar altında ABD tahvilleri, riskleri daha yüksek olan ülkelerin tahvillerine kıyasla daha cazip hale geliyor. Finansal raporlarda beş riskli ülkeye özellikle işaret ediliyor. Bunların arasında Türkiye de var. ABD tahvillerinin Türkiye tahvillerine kıyasla daha cazip hale gelmesi, Türkiye’ye gelen net sermayenin azalması demek (dikkat: illa net çıkış olması gerekmiyor). Bunun ilk etkisi daha yüksek kur ve faiz demek. Sonra da düşen kredi artış oranı ve doğrudan borçlanma olanakları nedeniyle daha az yatırım ve büyüme. 

    FED’in kararlarında işsizlik ve enflasyon gelişmeleri önemli rol oynuyor. Öncelikle, işsizlik oranının yüzde 6.5’in altına kalıcı biçimde inmesini ve normal addettiği yüzde 5.5 düzeyine doğru bir eğilim göstermesini istiyor FED. Daha 2013 ortasında işsizlik oranı yüzde 7.5 dolaylarındaydı ve yüzde 6.5 eşiğine kısa sürede gelinmesi beklenmiyordu. Oysa son aylarda işsizlik oranı beklenenden hızlı düştü. Cuma günü açıklanan veriye göre aralık ayında yüzde 6.7’ye düştü ve eşiğe çok yaklaşılmış olundu. Bu çerçevede, FED, aralık ayında başlattığı parasal genişlemeyi kademeli olarak sonlandırma operasyonunu hızlandırır mı ve bu operasyonun sonlanmasından bir süre sonra başlatacağı faiz artırma sürecini başlatır mı? 

    Bu soruya yanıt verebilmek için tek başına işsizlik verisi yeterli değil. FED açısından enflasyon da çok önemli. Fiyat istikrarı hedefi açısından enflasyonun yüzde 2 düzeyinde gerçekleşmesini istiyor. Oysa şu anda ABD’de enflasyon bu düzeyin belirgin biçimde altında. Bu olgu FED’i tedirgin ediyor. İşsizlik oranının yüzde 6.7 olduğu ve düşme eğilimi gösterdiği bir dönemde enflasyon bu kadar düşük değil de yüzde 2 düzeyinde olsaydı, FED’in parasal sıkılaştırma adımlarını öne alması ve sıkılaştırma şiddetini artırması beklenirdi. 

    Bu sırada FED tarafından çok kuvvetli bir biçimde vurgulanmayan ama birkaç ay öncesi daha sık duyduğumuz bir gösterge daha var. İşgücüne katılım oranı. Bu oran birkaç yıldır azalıyor. İşsizlik oranındaki düşüş işgücüne katılım oranındaki düşüş nedeniyle de gerçekleşebilir. Mesela işsiz kalanlar iş bulma ümitlerini kaybedebilirler. Bir kişinin işsiz sayılması için hem işsiz olması hem de iş arıyor olması gerekiyor. İş aramıyorsa işgücünün dışına çıkmış sayılıyor. FED, işsizlik oranının bu yolla azalmasını sağlıklı bir gelişme olarak görmüyor. Ancak son zamanlarda FED yetkililerinden gelen açıklamalar, işgücüne katılım oranındaki düşüşün daha çok nüfusun yaşlanmasına bağlı olduğu yönünde; doğal addediliyor. Bu durumda, FED’in aralık ayında başlattığı operasyonu sonbahara doğru sonlandırması beklenir. Farklı bir ifadeyle, Türkiye’yi daha fazla rahatsız edecek şekilde operasyonun bitiş tarihini öne çekmesini ya da her ay aldığı tahvil miktarını daha fazla azaltmasını beklememek gerekiyor FED’den. Ama enflasyon yüzde 2’ye doğru yükselmeye başlarsa, işsizlik oranının yüzde 6.5’e yaklaşmış olması nedeniyle, Türkiye’yi rahatsız edici kararları alması olasılığı yükselir. ABD işgücü piyasasında hep beraber nasıl uzmanlaşmaya başladıysak, önümüzdeki aylarda ABD enflasyonu için de bol bol ahkâm kesecek düzeye çıkacak gibi görünüyoruz. Hadi hayırlısı.

     

    Bu köşe yazısı 14.01.2014 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır