Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    Türkiye kriz sonrası yaramazlık yaptığı için dolar böyle gidiyor

    Güven Sak, Dr.09 Ocak 2014 - Okunma Sayısı: 2184

    Amerikan Doları, Türk Lirası karşısında her gün değer kazanıyor. En son baktığımda, televizyonda birileri 2,30-2,50 bandından bahsediyordu. Yok artık. Bize böyle ne oldu? Ben bugün size birkaç rakam söyleyeyim. Siz kendiniz çıkarın, vaziyet neden böyleyken böyle. Türkiye’de cari işlemler açığının mili gelire oranı son on yılda yüzde 5,4’ten yüzde 7,4’e yükseldi. Ne yaptık? Cari işlemler açığının milli gelire oranını yüzde 35 artırdık. Alın size icraat işte. Memlekete daha fazla yabancı tasarruf davet ettik. Hızlı büyümek istedik. Geldiler. Cari işlemler açığımız uzun dönem ortalamasının üzerine çıktı. Hızlı büyüdük. Oy oranı da yükseldi. Unutmayın, doping ilacını seve seve içtik. İşe yaradı. Bir yan etkisi vardı. Memleketin kırılganlığı arttı. Artık o kadar kusur kadı kızında da olur.  Öyle değil mi?

    Peki, ama nasıl oldu da oldu? Bunu nasıl yapabildik? Küresel kriz öncesinde zaten fon akımları hızlıydı. Kriz sonrasında da Amerika’da düşen faiz oranı ve Amerikan merkez bankasının genişleme programı dolarları bize doğru itti. Pastadan payımızı artırdık. Sonra Amerikan merkez bankası fazla likiditeyi paspaslamaya başladı. Amerikan faiz oranı yükseldi. Orada artan faiz, gelen parayı mıknatıs gibi çekmeye başladı. Yabancılar sıla hasreti ile zaten yanıyordu. Bavulları toplamaya başladılar. Biz ise yabancı parayı burada tutmak için gereken tedbirleri almadık. Kendi faiz oranımızı yükseltmedik. Merkez bankamız her nedense kendine çok güvendi. Yanıldı.

    Gelin bakın nasıl oldu? 2005-2008 arasında Türkiye’nin cari işlemler açığı ortalama olarak bakıldığında milli gelirin yüzde 5,4’ü kadardı. Türkiye, küresel krizi 2009 yılında küçülerek, derinden hissetti. 2010-2013 döneminde Türkiye’nin cari işlemler açığının milli gelire oranı ortalama olarak bakıldığında yüzde 7,4’e yükseldi. İlk yılında kriz Türkiye’yi olumsuz etkiledi ama daha sonra yurt dışında alınan tedbirler Türkiye’ye yaradı. Hızlı büyüdük. Merkez ülkelerde basılan para, artan likidite, görece daha yüksek getirinin olduğu Türkiye gibi ülkelere doğru gelmeye başladı. Türkiye, bu süreçte, mal bulmuş mağribi gibi davrandı. Vur patlasın çal oynasın dönemine girdi. Yüzde 50 oy oranı el parası ile oldu. Herkes öyle yapmadı. Bu dönemde pek çok ülke cari işlemler açığını kontrol ederek, küçülttü. Bir biz akıllıydık. Bugün nedir? Dün yediğin hurmalar sendromudur.

    Burada müsaadenizle bir genelleme daha yapayım. Bu küresel krize girerken, 2007-2008’de cari işlemler açığı milli gelirinin yüzde 5’ini aşan 10 ülke vardı. Türkiye bunlardan biriydi. Bu 10 ülke arasında, 2012-2013 itibariyle, cari işlemler açığı yükselen tek ülke Türkiye oldu. Amerika Birleşik Devletleri’ninki krizle birlikte azaldı. Bizimki arttı. Bir nevi, sınıfta iki tip öğrenci vardı. Yaramazlık yapanlar ve yapmayanlar. Biz öğretmen dışarıdayken yaramazlık yapanlar listesinde liste başı olduk. Şimdi bugün çektiklerimiz esas olarak onun belasıdır.

    Şimdi neredeyiz? Fed eski başkanı Bernanke’nin paspaslama operasyonu sinyali verdiği Mayıs 2013 itibariyle bakarsanız, Türk Lirası Amerikan doları karşısında yüzde 22 değer kaybetti. Bu dönem hızlı değer kaybeden para birimlerine bakınca, ben yine aynı şeyi görüyorum: Hepsi sınıfın yaramazlar listesinde yer alıyorlar. Alın Hindistan’ı; cari işlemler açığı bu dönemde 2,5 kat arttı. Brezilya, 3 kat arttı. Peki, arttı da yüzde 7,4’mü oldu? Yok, daha orada değiller. Hindistan’ınki daha yüzde 5 bile olmadı. Brezilya daha 3 bile değil. Daha bizim kriz öncesi normal düzeyimizde bile değiller. Arjantin? Cari fazlayı aynı dönemde cari açığa çevirdi. Ne bileyim? Yaramazlar listesi işte. Ama en kocaman yaramazlığı biz yapmış gibi duruyoruz bu listeye bakınca.

    TEPAV sitesinde bu konuda detaylı bir not var. Hangi ülkeler küresel dengesizlikleri azaltıcı rol oynadı? Hangi ülkeler rahat durmadı? Bir bakmanızı öneririm.

    Peki, ya ortadaki derin siyasi kriz? Onun hiç mi suçu yok? Daha oraya gelmeden vaziyet böyleyken böyle. Orası zaten neresinden bakarsanız bakın tam bir fecaat.

    Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

     

    Bu köşe yazısı 09.01.2014 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır