Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    2013'te yılın ülkesi afra tafrasız Uruguay oldu

    Güven Sak, Dr.24 Aralık 2013 - Okunma Sayısı: 1417

    Ben bu Jose Mujica'yı pek beğendim. Chavez gibi ucuz kahramanlık yapmıyor. Afrasız tafrasız icraat yapıyor.

    Mose Mujica 78 yaşında. Eski bir Tupamaros gerillası. Savaşmaksa zamanında savaşmış. Tam altı kere polis kurşunuyla yaralanmış. Hayatının tam 14 yılını bir askeri hapishanede yatarak geçirmiş. Bedel ödemekse, bedel de ödemiş. Sonra 2010 yılında Uruguay devlet başkanlığına seçilmiş. Şimdilerde farklı bir siyasi lider portresi çiziyor. Afrası tafrası yok. Etrafta gürültü kirliliği yaratarak dolaşmıyor. Yalnızca iki (rakamla 2) adet muhafızla dolaşıyor. Şehir dışında kendisine ait bir küçük evde, eşiyle birlikte yaşıyor. Öyle saraylarda filan oturmuyor. Bir yerden bir yere giderken etrafında binlerce araç siren çalarak dönmüyor, yolu kesmiyor. Bir yerden bir yere giderken, kendi kullandığı bir eski VosVos’u tercih ediyor. Mesela Hugo Chavez’e hiç benzemiyor. Şimdi bu Mujica’nın yönettiği Uruguay, İngiliz The Economist dergisi tarafından yılın ülkesi seçildi. Ben şaşırdım.

    Yanlış anlamayın. Şaşırmamın nedeni Uruguay’ın yılın ülkesi seçilmiş olması değil. Hatta benim için hoş bir sürpriz oldu bu seçim. Daha birkaç hafta önce Radikal’de “Türkiye Uruguay kadar olamadı” diye yazdım. Uruguay ekonomisinin Türkiye ekonomisinden daha iyi yönetildiğinin altını çizmeye çalıştım. Hâlâ da aynı kanıdayım. Şaşırmamın sebebi, bir medya kuruluşunun Uruguay gibi afrası tafrası olmayan bir ülkeyi yılın ülkesi seçmesiydi. Neden? Medya cafcafı sever. Kocaman kocaman laflara bayılır. Tevazudan hiç hoşlanmaz. Tam da o nedenle siyaset gürültülü bir biçimde yapılır. Siyasetçi zaten kendisini ve de yaptığı işi acayip ciddiye alma eğilimindedir. Onsuz olunamayacağına inanma eğilimindedir. Medyanın cafcaf sevgisi siyasetçiyi biçimlendirir. Etrafta dikkati üstüne çekmeye çalışan bu kadar cazgır varken, medyanın, sessiz sakin, kendi işini yapan Uruguay’dan bahsetmesi beni elbette şaşırttı. “Hayrola, yoksa hakikaten yeni bir döneme filan mı giriyoruz” diye de düşündürttü. Uruguay bir Latin Amerika ülkesi. Brezilya’nın tam altında, Güney Amerika’nın doğu kıyısında yer alıyor. Büyüklüğü 5 Konya etmiyor, yaklaşık 177 bin kilometrekare. Nüfusu ise yalnızca 3 milyon. Şeffaflık Derneği’nin 2013 Yolsuzluk Algısı Endeksi sonuçları bunlar. Olmadı, Dünya Bankası Küresel Yönetişim Göstergeleri’ne de bakabilirsiniz. Sonuç hep aynıdır. Uruguay Batı’ya, Türkiye Doğu’ya aittir. Türkiye’yi Ortadoğu’dan ayırmak için dikkatle bakmak gerekir. Biz bu ülkede memleketin Avrupa ülkesi gibi lanse edilmemesine sinir oluruz. Uruguay kural hâkimiyeti açısından Türkiye’den iyidir.

    Peki, Uruguay’da rüşvet ve yolsuzluk tartışması olmaz mı? Oluyor elbette. Yolsuzluk tartışması ne zaman olur? Kamu kaynaklarının en çok harcandığı zamanlarda olur. Hizmetin en yoğun götürüldüğü zamanlarda olur. Birileri bal tutuyor olacak ki parmak yalamanın bir manası olsun. Öyle değil mi cancağzım? Neyse. Uruguay, ulusal havayolu şirketi PLUNA’yı geçen yıl kapatmaya karar verdi. Zarar ediyordu. Hükümet meselenin üzerine gitti. Sonra PLUNA’nın uçaklarının bir özel şirkete satımında yolsuzluk olduğuna dair iddialar ortaya atıldı. Geçen cumartesi iddiaların hedefindeki Uruguay Ekonomi Bakanı Fernando Lorenzo bağımsız mahkemeler önünde aklanıp görevine dönmek üzere istifa etti. Lorenzo, 2010 yılından beri görev yapıyordu. Mujica bakanına güveniyordu. Başkan geçen gün açıklama yaptı: “Ben gerek yok dedim ama bakanımı ikna edemedim.”

    Uruguay ekonomisini iyi yöneten başarılı bir bakan, mahkemeye çıkmak üzere görevini bıraktı. Nedir Uruguay’ın iktisadi başarısı? Yine hatırlatayım. Ülkeler ikiye ayrılıyorlar: Cari işlemler açığı veren ülkeler ve cari işlemler fazlası veren ülkeler. Türkiye ve Uruguay ilk grupta. Çin ve Kore ikinci grupta yer alıyorlar. Açık veren ülkeleri de kendi içinde iki gruba ayırmak mümkün. Büyüme volatilitesi düşük olup istikrarlı bir biçimde büyüyenler ile büyüme volatilitesi yüksek olup istikrarsız bir biçimde büyüyenler. Uruguay ilk, Türkiye ise ikinci grupta yer alıyor. Büyüme volatilitesi düşükse iş dünyası ileriye dönük öngörüde bulunabiliyor. Ülkenin geleceğine daha orta vadeli bakabiliyorlar. Orta vadeye bakınca, burada ses var, görüntü yok. Orada ise görüş mesafesi daha uzun.

    Ben bu Jose Mujica’yı pek beğendim. Chavez gibi ucuz kahramanlık yapmıyor. Afrasız tafrasız icraat yapıyor. Öyle mangalda kül bırakmamak üzere üfürmüyor. Yaptıkları hatırlatılıp övülmeye başlandığında, “Durun bakalım, daha deniyoruz” diyor yalnızca. Hiç siyasetçiye benzemiyor! Garip yani. Alışmamışım.

     

    Bu köşe yazısı 24.12.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır