Arşiv

  • Haziran 2024 (14)
  • Mayıs 2024 (16)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)

    2014'te ekonomimiz (3)

    Fatih Özatay, Dr.14 Aralık 2013 - Okunma Sayısı: 1093

    Bu yılın ilk on ayında geçen yıla göre yüzde 6,3 oranında yükseliş var altın dışı ihracatımızda. 2012'deki artış oranı, bunun yarısı kadardı.

    2014’te Türkiye’yi etkileyecek dışsal unsurlara ilişkin temel senaryom özetle şöyleydi: ABD Merkez Bankası (FED) üçüncü parasal gevşemeyi bu yılın sonunda ya da gelecek yılın ilk aylarında kademeli olarak azaltıp sıfırlayacak. Cumhuriyetçilerle Demokratlar maliye politikası konusunda her seferinde ‘kavga’ etseler de eninde sonunda uzlaşacaklar (ilk uzlaşma haberi perşembe günü geldi). Avrupa Merkez Bankası’ndan yeni bir parasal genişleme gelmeyecek ama faizini sıfıra düşürebilecek. Avrupa Birliği ile Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesi geçen yıla göre daha yüksek bir oranda büyüyecekler. Ham petrol fiyatları 2013 ortalamasının çok az altında kalacak. Dış politikamız 2013’tekinden daha fazla ‘sorunlu’ olmayacak. Kamu harcamalarının büyümeye katkısı, yılın ilk yarısındakinden çok daha düşük olacak (yeni açıklanan üçüncü çeyrek milli gelirinde böyle oldu).

    Kur, enflasyon ve büyüme tahminlerimi daha önce nedenleriyle vermiştim: Bu koşullar altında lira reel olarak değer kaybedecek. Ortalama enflasyon bu yılki düzeyinin üzerine çıkacak; yüzde 7,5-8,5 aralığı makul görünüyor. Büyüme ise yüzde 4 ya da çok az altında gerçekleşmesi beklenen bu yılki düzeyinin biraz altında kalacak; yüzde 3,5 olabilir.

    Bir yandan liranın reel olarak değer yitirmesi, öte yandan ihracat pazarlarımızdaki gelir artışı nedeniyle altın dışı ihracat performansımız bu yıla kıyasla daha iyi olacaktır. Bu yılın ilk on ayında geçen yıla göre yüzde 6,3 oranında yükseliş var altın dışı ihracatımızda. 2012’deki artış oranı, bunun yarısı kadardı. Yüzde 10’a yaklaşan bir ihracat artışı bekleyebiliriz. Hem büyüme oranımızın biraz daha düşük olacak olması hem lirada reel değer kaybı beklentisi hem de ham petrol fiyatlarında sınırlı azalış varsayımı nedenleriyle altın dışı ithalat artış oranının bu yıla kıyasla daha düşük bir düzeyde kalması beklenir. Bu durumda, cari işlemler açığımızda sınırlı bir iyileşme gerçekleşecektir. Bu yıl milli gelirin yüzde 7,5’i kadar olacaksa, 2014’te yüzde 7 ya da çok az üstüne düşebilir. İşsizlik oranı ise yüzde 10,5 etrafında salınacaktır. 

    Tüm bu tahminler, yazının başında özetlediğim temel senaryomun gerçekleşmesi altında geçerli. Önemli belirsizlikler var ortada. Önemli birkaç tanesi: Artık bıkkınlık geldi ama ne yazık ki hâlâ belirsiz: FED ne zaman daha sıkı bir para politikasına geçecek? Ne ölçüde sıkılaştıracak? Sıkılaştırmaya tepki tahmin edilenin ötesinde olumsuz olur mu? Yoksa tam tersine, pek de tepki vermez mi finansal piyasalar? Avrupa Merkez Bankası şapkadan yeni bir tavşan çıkararak parasal genişlemeye gidecek mi? Ham petrol fiyatları gerçekten sınırlı ölçüde mi düşecek?

    Bu sorulara verilebilecek yanıtlara göre açık ki farklı senaryolar da oluşturmak mümkün. Her zamanki gibi yapacak ve bir ‘iyi’, bir de ‘kötü’ senaryo vereceğim. Bu senaryolar altında yukarıda yer alan tahminlerin ne ölçüde değişeceklerini tartışacağım. Yakında...


    Bu köşe yazısı 14.12.2013 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır